Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1000 E. 2023/1036 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1000 Esas
KARAR NO: 2023/1036
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/12/2022
NUMARASI: 2022/724 Esas, 2022/1058 Karar
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4 ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2022/974 Esas- 2022/1026 KARAR SAYILI DOSYA
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
KARAR TARİHİ: 12/10/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından ihyası talep edilen kooperatif aleyhine Bakırköy 5.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/894 esasına kayıtlı olarak tapu iptali tescil ve alacak davası açıldığını, kooperatifin sicilden terkin edildiğini, 07/07/2022 tarihli celsede kendilerine ihya davası açmak üzere süre verildiğini belirterek kooperatifin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA; Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … adına, … hasım gösterilerek Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/894 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil ve alacak davası açıldığını, devam eden yargılama sürecinde … tasfiye olduğu ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nden kaydının silindiğinin anlaşıldığını, ihyası talep olunan kooperatifin tasfiye ile sona erdiği anlaşıldığı için İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü hasım gösterilerek açtıkları davanın Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/724 Esasında derdest olan ihya davalarının 26.10.2022 tarihli celsesinde; tasfiye memurları …’na karşı bahse konu dava ile birleştirilmek üzere ihya davası açmak üzere taraflarına 2 haftalık mehil verildiğini, …’nin ihyası için işbu davayı açtıklarını, açıklanan tüm bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün sicilinde kayıtlı …’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Kooperatifi’nin Bakırköy 5. ATM’nin 2021/894 esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak ihyasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Karar yasal süresinde birleşen dava davalıları … vekili ve … tarafından istinaf edilmiştir.Davalı … vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadan çıkartılan tebligatın neticesi beklenilmeden duruşma yapılarak dosyanın karara çıkartıldığı, mezkur tebligatta duruşma gününün 21/12/2022 olarak belirtilmiş olmasına rağmen müvekkiline duruşma günü geçtikten 15 gün sonra 04.01.2023 tarihinde tebligatın yapıldığını, ilk derece Mahkemesinin çıkartılan tebligatın akıbetini dahi araştırmadan karar verdiğini, Mahkemenin davalı olarak husumet yöneltilen müvekkiline tebligat yapılmaksızın karar vermesinin, müvekkilinin yasal dinlenme, savunma ve adil yargılanma haklarını ihlal ettiğini, davanın 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi 15.fıkrası uyarınca 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davacının TTK 547.maddesinde sınırlı olarak sayılan kişilerden olmadığından bu madde hükmünden istifade etmesine imkan bulunmadığını, müvekkilinin tasfiye memuru olamayı kabul etmediğini, müvekkilinin bu konudaki beyanı alınmadan ve ücret takdir edilmeden tasfiye memuru atanmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı … istinaf nedenleri olarak; dava dilekçesinin tarafına tebliğ edilmediğini, davalıların davadan haberdar olmadığını, dava dilekçesi, tensip tutanağı, duruşma zaptı ve birleşen davanın gerekçeli kararını içerir tebliğ zarfının kendisine 05.01.2023 tarihinde tebliğ edildiğini, Yerel Mahkemenin, dava dilekçesinin tarafına tebliğini beklemeden ve cevap süresi olan 14 günlük yasal süreyi beklemeden aceleyle karar verdiğini, davanın 6102 sayılı Ticaret Kanununda öngörülen 5 yıllık süre içinde açılmadığını, kooperatifin alacaklıları ya da hukuki menfaati bulunanların ihya davası açabileceklerini, davacıların kooperatiften alacaklı olmadığını, açtıkları tapu iptali ve tescil davasının zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatifle değil 3.kişi ile devir sözleşmesi yapıldığını, aralarında yaptıkları bir işlemden dolayı kooperatife dava açılmasının haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, ticaret sicil kaydı terkin edilen kooperatifin ihyasına ilişkindir. Bu tür davalarda husumet, tasfiye işlerini eksik bırakarak, tasfiyeyi sona erdiren en son görevdeki tasfiye kurulu üyeleri ile, terkin işlemini yapan yasal hasım Ticaret Sicil Memurluğu’na yöneltilmelidir.Somut olayda, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu cevabi yazısında gönderilen kayıtlara göre; kooperatifin tasfiyesinin sona erdiği 01.12.2014 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydının terkin edildiği anlaşılmıştır. Kooperatifin 23/06/2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında kararı ile kooperatifin tasfiyeye girdiği, tasfiye için yönetim kuruluna yetki verildiği,10.7.2012 tarihinde tescil edilen 23.6.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında da kooperatifin tasfiyeye girdiği, tasfiye için yönetim kuruluna yetki verildiği, 23.6.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 yıl için seçilen yönetim kurulunun;12.12.2012 tarihinde tescil edilen 15.7.2012 tarih 78 sayılı kararında; … ve … kooperatif kaşesi altında en az ikisinin imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılındıklarının belirtildiği, yönetim Kurulu üyelerinin (tasfiye Kurulunun) … olduğu görülmüştür. Dosyanın incelenmesinden; birleşen davanın davalısı …’na tebligatın yapıldığı, birleşen dava davalıları … ve …’a çıkarılan tebligatların karar tarihi itibariyle tebliğ edilmediği, karar tarihinden sonraki tarih olan 05/01/2023 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Buna göre Mahkemece, kooperatifin, tasfiye memurları … ve …’a tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan davanın sonuçlandırıldığı ve kooperatifin ihyasına karar verildiği anlaşılmıştır. Bu husus, Anayasa’nın 36. ve 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesinde düzenlenen Hukuki Dinlenilme Hakkına aykırı olduğu gibi Mahkemece de re’sen nazara alınması gerekmektedir.Bu durumda, mahkemece dava yöneltilen tasfiye kurulu üyelerine, usulüne uygun olarak, dava dilekçesinin tebliği ile taraf teşkili sağlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekirken, taraf teşkili yapılmadan yargılama yapılıp hüküm tesisi doğru olmamıştır. Bununla birlikte; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 98. maddesinin yollamasıyla kooperatifler hakkında da uygulanacak olan 6102 sayılı TTK’nın 547. maddesi hükmünde tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işleminin nasıl yapılacağı ve kooperatifin yeniden ihyasına ilişkin usul ve esaslar ayrıntılı şekilde tespit edilmiştir. Buna göre, tasfiye kapanışı yapılarak ticaret sicilinden terkin edilen kooperatif aleyhine açılan davanın devam edebilmesi için mahkemece bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar kooperatifin ihya edilerek yeniden ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi, başka bir anlatımla tüzel kişiliği bu dava sonuçlanıncaya kadar devam eden kooperatifin açılan dava kesinleştikten sonra ticaret sicilinden tekrar terkin edilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, salt mezkûr dava ile sınırlı olarak ihya kararı verilmesi gerekir.Yine İhya davası açılması için hukuki yarar bulunmalı, bunun için tam olmasa da kanaat uyandırıcı bazı delillerin varlığı aranmalıdır. Hiçbir neden ve açıklama gösterilmeden, bir kanıt sunulmadan, soyut, içi boş nedenlere dayalı ya da terkinden uzunca bir süre geçtikten sonra kötü niyetle, salt kooperatifi zarara uğratmak amacıyla ihya isteminde bulunulması halinde hukuki yararın bulunmadığının kabulü de gerekir. Masraf ve zaman gerektiğine ihyanın, gerçek aacına uygun inandırıcı nedenlere dayanmalıdır. Bu noktada sınır MK’nın 2. maddesinde yazılı dürüstlük kuralları ile çizilmelidir. (Yargıtay 11. HD’nin 21.04.2011 tarih 2009/5255 E, 2011/4799K ).Bu sebeple, ihya davasının dayanağını oluşturan Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/894 Esas sayılı dosyasının dosya kapsamında yer almadığı, bu durumda Mahkemece, davacının ihyası talep edilen Tasfiye Halinde … aleyhine açtığı ve devam eden bir dava bulunup bulunmadığı yönünde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadan karar verilmesi de doğru olmamıştır. 6102 sayılı TTK’nın 24/1. maddesine göre Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından il merkezindeki ticaret ve sanayi odaları ile ticaret odalarında faaliyet gösterecek şekilde ticaret sicili müdürlükleri kurulur. Bakanlık il merkezleri dışındaki odalarda ticaret sicili müdürlükleri kurulabileceği gibi müdürlüklere bağlı şubeler de kurulabilir. Aynı maddenin 2. fıkrasına göre; Ticaret sicili, Bakanlığın gözetim ve denetiminde ticaret sicili müdürlükleri ve şubeleri tarafından tutulur. İhyası istenen şirket, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin işlemini gerçekleştiren İstanbul İl Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde faaliyet göstermektedir. Davacının dava dilekçesinde husumeti İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne karşı yöneltmiş olduğu halde, tevzi formunda davalı olarak İstanbul Ticaret Odası’nın yer aldığı, tebligatın İstanbul Ticaret Odasına gönderildiği ve İstanbul Ticaret Odası vekili tarafından sunulan vekaletname ile davaya cevap verildiği görülmüştür. Bu durumda, davacı tarafından husumet yasal hasım olan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yöneltildiği halde ayrı tüzel kişiliği bulunan İstanbul Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı nezdinde davanın görülmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle usulüne uygun şekilde taraf teşkilinin sağlanması ve sonrasında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.Açıklanan nedenlerle mahkemece taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğinden, davalı … ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun bu nedenlerle kabulü ile HMK’nun 353/1a.4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:1- Davalı …ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/724 Esas, 2022/1058 Karar sayılı ve 21/12/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Dairemiz kararına uygun olarak ve işin esası ile ilgili yeni bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalı … tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davalı Nazım Işık’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Tarafların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin, mahkemece yeniden kurulacak hükümde DEĞERLENDİRİLMESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1a-4 bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/10/2023