Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2023/1 E. 2023/123 K. 02.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/1 Esas
KARAR NO: 2023/123
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 29/09/2022
NUMARASI: 2022/730 Esas
DAVA: TAZMİNAT (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/02/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; taraflar arasında 25/12/2020 tarihli Temizlik Hizmet Sözleşmesinin, sözleşmenin 9.1 maddesi uyarınca ileri sürülen aykırılıkların giderilmesi için 10 günlük süre verilmeden, davalı şirketin 03/08/2021 tarihli ihtarnamesi ile haksız olarak feshedildiğini, davalının sözleşme konusu işlerin 01/01/2021 tarihinde değil de, sözleşmeye aykırı olarak 01/04/2021 tarihinde ifa edilmeye başladığı yönündeki fesih gerekçesinin doğru olmadığını, geç ifa iddiasını kabul etmemekle birlikte ifanın Nisan ayında başladığı kabul edilse bile, davalının 2021 yılı Ağustos ayında sözleşmeye feshetmesinin geç ifayı kabul ettiğini gösterdiğini, davalının 2021 yılı Mayıs ayından fesih tarihine kadar müvekkilinin hak edişlerini ödemediğini, ancak müvekkili personelin maaşlarını ödediğini, davalının gerçekten sözleşmeyi fesih iradesi olsaydı, müvekkilinin personeline ödeme yapmak yerine personelini devralabileceğini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle müvekkilinin sözleşme süresi boyunca elde edebileceği kardan mahrum kaldığını, mahrum kaldıkları karın bilirkişi vasıtasıyla tespit edilerek davalıdan tahsilinin gerektiğini, ayrıca sözleşmenin 9.2 maddesi uyarınca sözleşmenin haksız feshi halinde sözleşme süresince hak edilecek hizmet bedelinin % 50’si oranında tutarın müvekkiline ödenmesi gerektiğini, davalı şirketin bünyesinde bulunan …nin birçok borcu bulunduğundan, davalının malvarlıklarına ihtiyati haciz konulması gerektiğini belirterek şimdilik 300.000,00 TL cezai şart alacağı ile 200.000,00 TL mahrum kalınan kar olmak üzere 500.000,00 TL’nin davalıdan ticari avans faizi ile tahsilini, alacağın tahsil kabiliyetinin olması için davalının borcu karşılayacak malvarlığına ihtiyati haciz konulmasını, aksi halde tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; alacağın varlığı ve miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, mevcut dosya duruna göre yaklaşık ispat koşullarının sağlanamadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkemenin ihtiyati haciz taleplerinin kabul edilmemesi halinde, ihtiyati tedbir mahiyetinde ihtiyati haciz kararı verilmesi, bu talebinde kabul edilmemesi halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talepleri olmasına rağmen sadece ihtiyati haciz talepleri yönünden hüküm kurduğunu, ihtiyati haciz dışındaki taleplerin değerlendirmediğini, müvekkilinin alacağının muaccel olduğunu, davalının sözleşmeyi haksız olarak süresinde önce tek taraflı feshettiğini, davalının bünyesinde bulunan … Kolejlerinin bir çok borcu bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, temizlik hizmet alımına dair sözleşmenin haksız olarak süresinden önce feshedildiği iddiasıyla mahrum kalınan kar ile cezai şartın tahsili istemlerine ilişkindir. Mahkemece İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, İİK 257 maddesinde düzenlenen, ihtiyati haciz şartlarının mevcut olup olmadığı noktasında toplanmıştır. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi“ şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. Somut olayda, davacının sözleşmesinin süresinden önce haksız feshedildiği iddiasıyla mahrum kalınan kar ile ceza şart alacağının tahsilini talep ettiği, ancak bu aşamada ihtiyati haciz kararı verilmesi için yaklaşık ispat koşulu ve İİK’nun 257. maddesinde öngörülen koşullar oluşmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararı yerindedir. Diğer taraftan davacının ihtiyati tedbir talebi hususunda ilk derece mahkemesince karar verilmediği, ilk derece mahkemesince karara bağlanmayan talep hakkında istinaf aşamasında karar verilmesi mümkün olmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/730 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 29/09/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/02/2023