Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/998 E. 2022/1038 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/998 Esas
KARAR NO: 2022/1038
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/04/2022
NUMARASI: 2022/189 Esas, 2022/370 Karar
DAVA: KONKORDATONUN FESHİ
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde, banka borçlusu olan davalı … San. Ve Tic. A.Ş. ile ilgili olarak Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/390 Esas esas sayılı dosyasından 01.07.2020 tarih ve 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı kararı ile konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, mahkemece 01/07/2020 tarihinde konkordatonun tasdiki davasında, “… Davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının (İİK m.305/son hükmü de nazara alınarak) 30/12/2020 tarihinden başlamak üzere ödenmesine, ödeme takvimi 30/12/2020 tarihinden başlamak üzere ödeme miktarları bakımından dosyaya ibraz olunan ödeme takviminin kararın eki sayılmasına…” karar verildiğini, müvekkili bankanın 4.151.953,59-TL alacağının konkordato nisabına dahil edilmesine karar verildiğini, kabul edilmeyen alacakları için taraflarınca alacak davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, İ.İ.K. 308/e hükmü gereği konkordatonun müvekkil banka yönünden feshi gerektiğini, borçlu firma tarafından konkordato tasdikinden sonra (ödeme tarihleri geçmesine rağmen) bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, “İİK Madde 308/e-Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir..” maddesi uyarınca konkordatonun müvekkili banka yönünden kısmen feshi için başvurulması zorunlu hale geldiğini, 30/12/2020 tarihli Konkordato ilk taksit ödemesi ve devamı ödemelerin hiçbirisinin müvekkili bankaya yapılmamış olması nedeniyle İİK.’nın 308/e hükmü uyarınca müvekkili banka yönünden kısmen feshedilmesi gerektiğini belirterek davalı … San. Ve Tic. A.Ş.’nin Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı dava dosyasından görülen ve tasdik edilen konkordato tasdik kararının İİK.’nın 308/e hükmü gereğince müvekkili banka yönünden feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının taleplerinin ve ileri sürdüğü iddiaların doğru olmadığını, her ne kadar, dava dilekçesinde hangi alacağının ödenmediği açıkça belirtilmemiş ise de, gerçekteki durumun konkordato projesi kapsamında ödenmesi gereken miktarın misli ile tediye edildiğini, nitekim, bu hususun kayyım …ı’nın 27.02.2022 tarihli raporunda tafsilatlı bir şekilde belirtildiğini, davacı Banka’nın 3.535.841,00 TL alacağının konkordato projesinde yer aldığını, tasdik edilen konkordato projesine göre ödeme planında, ilk ödemenin 30.12.2020 tarihinden başlayacağının hüküm altına alındığını, bu kapsamda davacı Banka’ya dava tarihine kadar 5 taksit ödemenin yapılmış olması gerektiğini, tasdik edilen projedeki toplam alacağın 3.535.841,00 TL olup, bunun ilk 5 taksit için ödenmesi gereken toplam miktarın 141.433,64 (Aralık 2020-23.572,27 TL, Mart 2021-23.572,27 TL, Haziran 2021-23.572,27 TL, Eylül 2021-35.358,41 TL, Aralık 2021-35.358,41 TL) TL olduğunu, müvekkili firmanın, müşteri çeklerini tahsilinde kredi borçlarından düşülmek üzere alacaklı bankaya teslim ettiğini, söz konusu çeklerden konkordato onaylandıktan sonra alacaklı banka tarafından 892.598,27 TL tahsilat yapıldığını, kayyım raporunda da bu durumun açık olarak belirtildiğini, ödemelerin tamamının yapıldığını, tasdik edilen konkordato projesi kapsamında davacı Banka’nın herhangi bir alacağının kalmadığını, kayyım raporunda belirtildiği ve açıklandığı üzere müvekkili şirketin konkordato projesi kapsamında davacı Banka’ya ödenmemiş bir borcu olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacı tarafça proje kapsamında ödeme yapılmadığı belirtilmiş ise de, davacı bankaya kredi borçlarından mahsup edilmek üzere verilen çeklerin ödendiği, davalının bu durumda muaaccel hale gelen ödenmemiş taksit ödemesinin bulunmadığı, çeklerin mahsup edilmesinden sonra yeniden yapılacak ödemenin mükerrer ödeme teşkil edeceği, konkordatonun kısmen feshi koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, İcra ve İflas Kanunun 308/e/2. fıkrası gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, borçlu firma tarafından konkordato tasdikinden sonra (ödeme tarihleri geçmesine rağmen) bankaya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı-borçlunun iddia ettiği ve yerel mahkeemce de eksik inceleme yapılarak konkordato kapsamında ödemesinin yapıldığını belirttiği çeklerin, bedelleri tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edilmek üzere konkordato tasdiki davasından ve geçici mühlet kararından önce bankaya teslim edildiğini, iddia edilenin aksine söz konusu çeklerin bedelleri tahsil edildiğinde kredi borçlarına mahsup edildiğini, müvekkili bankanın davalı-borçluya kredi kullandırırken, kredi tahsis şartlarına uygun şekilde tahsilinde bedelleri kredi borcuna mahsup edilmek üzere söz konusu çekleri davalı-borçludan teslim aldığını, söz konusu çeklerin bedelleri tahsil edildiğinde kredi borcuna mahsup edildiğini, ödenen bedellerin de kredi borçlarına mahsup edildiğini, bu sebeple davalının bu yöndeki iddia ve itirazlarının hukuki bir gerekçesi olmadığından yerel mahkemece konkordatonıun feshine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın reddine karar verildiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davalarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap olarak, müvekkil şirketin konkordato projesi kapsamında davacı Banka’ya ödenmemiş bir borcu olmadığını, aksine, konkordato projesi kapsamında ödenmesi gereken miktarın misli ile tediye edildiğini, davacının talep ve davasının açıkça haksız olduğundan, korkordatonun feshini gerektirir bir durum bulunmadığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından, somut veriler ve kayım raporu kapsamında davanın reddine karar verilmesi yerinde olup davacının haksız ve hukuki temelden yoksun istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İcra ve İflas Kanunun 308/e maddesi gereğince konkordatonun kısmen feshi istemine ilişkindir. Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı ve 201/07/2020 tarihli kararı Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 25.11.2021 tarih ve 2021/5503 Esas – 2021/1776 Karar sayılı kararıyla onanarak kesinleşmiştir. Taraflar arasında, davalı şirket hakkında konkordato projesinin tasdik kararı verildiği ve kararın onanarak kesinleştiği konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, konkordato projesi kapsamında süresinde ödeme yapılıp yapılmadığı ve davacıya konkordato tasdiki davasından önce verilen çeklerden dolayı yapılan tahsilatın konkordato projesi gereğince yapılan ödeme sayılıp sayılamayacağı noktalarında toplanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/e maddesinde “Konkordatonun kısmen feshi” düzenlenmiştir. 308/e. maddesinin 1. fıkrasında, kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklının konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi konkordatoyu feshettirebileceği, 2. fıkrada ise fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği, Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Yasal düzenleme kapsamında, davacının, fesih davası açma hakkına sahip ve konkordato projesi kapsamında ifada bulunulmayan alacaklı olduğu, davanın görevli ve yetkili olan konkordatonun tasdikine karar veren mahkemede açıldığı, kısmen fesih talep edilen konkordato tasdik kararının onanarak kesinleştiği, genel ve özel dava şartlarının mevcut olduğu kanaatine varılmıştır. Dosya kapsamından, davalı şirket hakkında, mahkemenin 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı ve 01/07/2020 tarihli kararı ile konkordato projesinin İİK 305. madde kapsamında tasdik şartlarının gerçekleştiği gerekçesiyle konkordato projesinin tasdik edildiği, hükümde, davacı şirketin konkordatoya tabi borçlarının 30/09/2020 tarihinden başlamak üzere 10 yılda ödenmesine, ödeme takviminin 31.12.2020 tarihinden başlamak üzere ödeme miktarları bakımından dosyaya ibraz edilen ödeme takviminin kararın eki sayılmasına karar verildiği, tasdik kararının, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 25.11.2021 tarih ve 2021/5503 Esas – 2021/1776 Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür. Dosya kapsamında bulunan kayyım raporunda davacıya daha önceden verilen çeklerden dolayı yapılan tahsilatlar sebebiyle davalının muaccel borcunun bulunamadığı ve ödemelerin zamanında yapıldığının rapor edildiği görülmüştür. Konkordato koşullarına göre ödenmesi gereken borcun veya borç taksitlerinin vadeleri gelmeden açılan fesih davasının reddi gerekir. Ticaret mahkemesince tasdik edilen ödeme projesinde belirtilen vadelerde öngörülen taksitlerin ödenmemesi halinde fesih davası açılabilir. Projede öngörülen ödeme vadelerinin gerçekleştiği takdirde tasdik kararı kesinleşmese dahi bu sonuç değişmez (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.03.1989 Tarihli, 1290/1256). Fesih davasında mahkeme, davanın açıldığı takdirde temerrüde düştüğünü saptadığı borçluya borcu ödemesi konusunda süre veremez (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 18.01.1977 tarihli, 12063/148). Borçlunun konkordato projesinin öngördüğü ödeme vadesinden önce yaptığı ödemenin başka bir nedenle gerçekleştirildiği saptanmadığı takdirde, konkordato borcuna mahsup edilmesi gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 02.03.1989 tarihli, 699/1243). Fesih davası açıldığının ilanına gerek yoktur. Zira madde 304/2’ye yollama yapmamıştır. Ayrıca fesih davası, sadece fesih davası açan kimsenin alacak hakkını ilgilendirir. (Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 26.12.1988 tarihli, 9007/7880). Konkordato komiseri fesih davası açamayacağı gibi borçlunun da böyle bir hakkı yoktur. (Av. Sümer Altay – Av.Ali Eskiocak, 7101 Sayılı Kanun’la yapılan Düzenlemelerin Işığında, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 4. Bası, 341-351 sayfa). Konkordatonun feshi ile ilgili açıklamalar kapsamında somut dava değerlendirildiğinde, davalı şirkete atanan kayyım tarafından ibraz edilen raporda, her ne kadar icra dosyalarına yapılan ödemenin konkordato projesi kapsamında yapılan ödemeler sayılması gerektiği belirtilmiş ve mahkemece de bu doğrultuda davanın reddine karar verilmiş ise de, konkordato projesinin tasdikiyle borçlunun borcunun bir disiplin içerisinde ödenmesinin amaçlandığı, konkordato tasdik projesi kapsamında olmayan çekişmeli borçların icra yoluyla tahsilinin konkordato projesi kapsamında yapılması gereken ödemelerin yerine geçmeyeceği, zira çeklerin davalının açtığı konkordato davasından önce verildiği, bu ödemelerin tasdik edilen projede belirtilen borç için yapıldığının davacı tarafından kabul edilmediği, konkordato projesinin tasdikinden sonra davalı borçlunun 30/12/2020 tarihinde sadece bir ödeme yaptığı, diğer ödemeleri yapmadığı bu suretle konkordatonun kısmen feshi şartları oluştuğu anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yapılan yanlışlık sebebiyle yeniden yargılama yapılmasına gerek bulunmadığından yeniden hüküm tesisine, davacının davasının kabulüne, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2020 tarihli 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı Konkordato tasdik kararının davacı alacaklı …Bankası Anonim Şirketi yönünden feshine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nun 353/1.b-2 maddesi uyarınca Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/189 Esas, 2022/370 Karar, 20/04/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-Davacının davasının KABULÜ ile, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/07/2020 tarihli 2018/390 Esas, 2020/365 Karar sayılı Konkordato tasdik kararının davacı alacaklı … Bankası Anonim Şirketi yönünden FESHİNE, Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, Davacı tarafça peşin yatırılan 80,70 TL harç, 80,70 TL başvuru harcı toplamı 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 9.200,00 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, Davacı tarafça yapılan 44,00 TL posta giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, HMK 333 ve gider avansı tarifesinin 5. maddesi gereğince gider avansının kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine, İstinaf Giderleri Yönünden; 1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcının peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 2-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL istinaf karar harcı ve 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı toplamı 301,40 TL’nin davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 3-Davacı tarafça yapılan 87,00 TL yargılama giderinin davalı taraftan alınarak davacı tarafa VERİLMESİNE, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/e maddesinin 2. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi.22/09/2022
MUHALEFET ŞERHİ Somut olayda; davacı banka nezdinde bulunan çekler tahsil amacıyla verilen çeklerdir. Gerek davalının, gerekse 3. kişilerin yaptığı 892.598,27 TL ödemenin tamamının davalının konkordatoya tabi borcu için yapılan ödeme olduğu kayyım raporuyla belirlenmiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararı isabetli görüldüğünden sayın çoğunluk görüşüne muhalifim.