Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/990 E. 2022/1086 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/990 Esas
KARAR NO: 2022/1086
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 15/02/2021
NUMARASI: 2016/246 Esas, 2021/127 Karar
DAVA: İFLAS (İflasın Açılması)
KARAR TARİHİ: 29/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafın Çocuk Hastanesi, Tıp Medical sektör ağırlık olmak üzere İnovasyon Kampüsü ve Göl Evlerinden oluşan çok yüksek bedelli ve katma değerli bir projeyi hayata geçirmek istediğini, müvekkili şirketin ise davalı şirkete tasarım ve danışmanlık hizmeti verdiğini, ancak bu hizmetler karşılığı borcun ödenmediğini, bunun üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında davalı aleyhine iflas yolu ile adi takip başlatıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı taraf, süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davalının takip tarihi itibari ile davacıya borçlu olmadığı, takibe dayanak yapılan faturaların dava dışı … ünvanlı şirket adına düzenlendiği, davalı şirketin daha önce … adına düzenlenmiş faturaları ödemesinin takip konusu faturalar nedeniyle borçlu olduğunu göstermeyeceği, 29/05/2014 tarihli mailde borcu kabul ettiği belirtilen …’ın o tarihte davalı şirketi temsile yetkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; taraflar arasındaki hizmet ilişkisinin 2012 yılında başladığını, davalı şirketin dava dışı …şirketinin grup şirketi olduğunu, iki şirketin temsilcilerinin de borcu kabul ettiğini, 29/05/2014 tarihli mailde hizmetin verildiğinin kabul edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davanın aynı zamanda itirazın kaldırılması olduğunu ve dava değerinin 576.157,32 TL olduğunu, davanın reddi nedeniyle müvekkili lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedildiğini belirterek kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasını ve lehlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; takibe itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı şirketin davalı şirket aleyhine 31.01.2013 tarih ve 54.280,19 USD bedelli, 28.02.2013 tarih ve 56.000,00 USD bedelli, 30.03.2013 tarih ve 94.836,24 USD bedelli 205.116,43 USD fatura alacağı ve işlemiş faiz olmak üzere toplam 233.460,56 USD’nin tahsili için stanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında iflas yolu ile adi takip başlattığı, davalının takibe süresinde itirazı üzerine takibin durduğunu, davacının ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden itirazın kaldırılması ve iflas talebi ile eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacının alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, taraf vekilleri hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; davacının takip konusu faturalar nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı ile itirazın kaldırılması ve iflas davasının reddi halinde davalı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin nisbi olup olmayacağı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda; davalı defterlerine göre dava konusu olmayan 2012 ve 2013 yılına ait toplam 620.246,32 USD bedelli faturaların davalı defterlerine işlenerek fatura karşılığının davacıya ödenerek takip tarihi itibarıyla davalının davacıya borcu bulunmadığı, icra takibine dayanak yapılan faturaların dava dışı … ünvanlı firma adına düzenlendiği ve faturaların davalının ticari defterlerine işlenmediği, davacının sunduğu hesap özetine göre davalının takip konusu faturalar nedeniyle davacıya borçlu olduğu belirtilmiştir. Dava tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 222/2 fıkrası; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir.” hükmünü düzenlemektedir. Alacağının varlığını ve miktarını ispat yükü davacıya aittir. Davacının sadece kendi ticari defterlerine dayanarak davasını ispat ettiği kabul edilemeyecektir. Davacının takip konusu fatura içeriği hizmeti verdiğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Somut olayda, davacının sadece kendi ticari defterlerine dayanarak alacağının varlığını ispatladığından söz edilemez. Diğer taraftan davalı şirket yetkilisinin 29/05/2014 tarihli mailinde borcu kabul ettiği ileri sürülmüşse de, söz konusu tarihte anılan şahsın şirketin yetkilisi olmadığı görüldüğünden, mahkemece maile itibar edilmemesinde de isabetsizlik görülmemiştir. Buna göre davacının takip konusu faturalar nedeniyle davacıya hizmet verdiğini ispatlayamadığı görüldüğünden mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerindedir. Diğer taraftan davalı vekili de lehlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek hükmü istinaf etmiştir. Yargıtay 19. HD’nin 14/12/2006 tarih ve 8922/12014 sayılı kararında açıklandığı üzere iflas davalarında maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, mahkemece davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/246 Esas, 2021/127 Karar ve 15/02/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince ayrı ayrı esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı taraflarca ayrı ayrı yatırılmış olduğundan yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-Tarafların yapmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164/2.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/09/2022