Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/983 E. 2022/1178 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/983 Esas
KARAR NO : 2022/1178
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/11/2021
NUMARASI : 2020/177 Esas, 2021/1208 Karar
DAVA : İFLAS ERTELEMENİN UZATILMASI
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1525 esasına kayıtlı dosyasında, müvekkili şirket için 17.01.2016 tarihinden itibaren iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine karar verildiğini, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, müvekkili şirketin iflasın ertelenmesi kararının da sağladığı güven içerisinde projesini başarı ile yürüttüğünü, cari borçlarını düzenli olarak ödediğini, iflas ertelemesi projesi kapsamında, dava sürecinde akdedilmiş olan borç yapılandırma protokollarına riayet ederek bu borçların tamamının tasfiye edildiğini, şirketin sağladığı istihdam, borçlarını ödemek için göstermiş olduğu gayret ve şirketin bütünlüğünü koruyarak faaliyetlerinin devamlılığını sağladığı hususları da dikkate alınarak, şans verilmek suretiyle kalan borçlarında ödenmesinin sağlanmasına imkan tanınmasının alacaklıların çok daha menfaatine olacağını iddia ederek, 2014/1525 esas sayılı dosyada 17.01.2016 tarihinde, davacı lehine verilmiş olan iflas ertelemesi kararının tüm hüküm ve sonuçları ile birlikte bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 28/11/2018 TARİHLİ KARARI
Mahkemece; davacı şirketin iflas erteleme sürecinde borçlarının arttığı, şirketin iyileşme göstermediği, sermaye artırımının yapılmadığı, borcu ve borca batıklığın arttığı gerekçesiyle davacı şirketin iflasın ertelenmesinin 1 yıl süre ile uzatılması talebinin reddine ve davacının iflasına karar verilmiştir.
DAİREMİZİN 2019/2037 ESAS, 2020/783 KARAR SAYILI KARARI
Hükmün davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 19/03/2020 tarihli kararı ile; hükme esas alınan 16/11/2018 tarihli raporunun davacıya tebliğ edilmeyerek hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiği, davacı şirketin iflasına karar verilebilmesi için şirketin güncel durum itibarıyla rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının tespiti gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ’NİN 10/11/2021 TARİHLİ KARARI
Dairemizin kaldırma kararından sonra mahkemece yapılan yargılamada, davacı şirketin 31/08/2021 tarihi itibarıyla ruhsatları ve marka değeri de dikkate alınarak rayiç bilançosuna göre borca batık olmadığı gerekçesiyle iflasın ertelenmesi talebinin reddine ve iflas kararı verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ
Karar yasal süresinde müdahiller ..Ltd. Şti vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Müdahiller vekili istinaf nedenleri olarak; hükme esas alınan 01/10/2021 tarihli 4. ek rapora itirazlarının dikkate alınmadığını, rapor ekinde şirketin 31/08/2021 tarihli gelir gider tabloları, detay mizan ve ana mizanın yer almaması nedeniyle raporun denetlenemediğini, önceki raporlarda borca batık olduğu belirlenen davacı şirketin borca batıklıktan çıkmak için son çare olarak ruhsatları olduğunu belirttiğini, mahkemenin sözkonusu ruhsatların askıda olduğu ve satılamayacağını dikkate almadan, ruhsatları şirketin aktifi olarak kabul ettiğini ve davacının borca batık olmadığına karar verildiğini, davacı şirketin ruhsat ve marka değeri hususunda iki uzman raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, hükme esas alınan 01/10/2021 tarihli raporda 31/08/2021 tarihi itibarıyla rayiç değer bilançosu oluşturulmuşsa da, ruhsatların 30/03/2021 tarihi itibarıyla değerlerinin belirlendiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davacı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE
Dava, İİK nun 179 ve devamı maddeleri ile 6102 sayılı TTK nun 377. maddesinde düzenlenen iflasın ertelenmesinin, bir yıl süre ile uzatılması istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı şirketin, iflas erteleme davasını 2014 yılında açtığı, ilk tedbir kararının 17/10/2014 tarihinde verildiği, mahkemenin 2014/1525 E., 2016/49 K. ve 27/01/2016 tarihli kararı ile şirketin bir yıl süre ile iflasının ertelenmesine karar verildiği, kararın temyiz edilmeyerek 08/04/2016 tarihinde kesinleştiği, davacının 24/01/2017 tarihinde iflasın ertelenmesinin 1 yıl süreyle uzatılması talebi ile eldeki davayı açtığı görülmektedir.Mahkemece, şirketin borca batık olmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin ve iflas davasının reddine karar verilmiş, bir kısım müdahiller vekili hükmü istinaf etmiştir.Davacı şirketin, taşınmazları, stokları, demirbaşları, araçları ve tüm mal varlığı üzerinde rayiç değer tespiti yapılmak üzere makine mühendisi bilirkişisinden raporu alındıktan sonra şirketin ticari defter ve kayıtları, bilançoları üzerinde mali bilirkişiler vasıtasıyla inceleme yapılmak suretiyle şirketlerin borca batık olup olmadığı, iyileştirme projesinin istenen teknik koşulları içerip içermediği, taahhüt edilmiş sermayenin ödenip ödenmediği, iyileştirme projesinin şirketlerin mali durumunun düzelmesini sağlayıp sağlamayacağı, iflas ertelemenin koşullarının bulunup bulunmadığı noktalarında rapor alınmış, ayrıca şirkete atanan kayyımdan düzenli rapor alınmıştır.Bilirkişiler 01/10/2021 tarihli 4. ek raporlarında 31/08/2021 tarihli mizanın ve güncel rayiç tespitlerin ışığında davacı şirket adına kayıtlı 7 adet ruhsatın ekonomik değeri ile kaydi olarak borca batık görünse de, rayicen +2.130.424,63 TL öz varlığa sahip olduğunu, şayet 7 ruhsattan 2 sinin davacı tarafından satışının yapıldığı, devrinin yapılmasa bile başkası tarafından işletildiği nazara alınarak 5 ruhsatı olduğu kabul edilirse de yine öz varlığının + 559.955,92 TL olduğunu ve borca batık durumda olmadığını belirtmişlerdir.İflasın ertelenmesinin en önemli koşulu sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borca batık olması halidir. Borca batıklık, şirket pasifinin aktifinden fazla olması hali olarak tanımlanmaktadır. Yine İİK 179. maddesi gereğince iflas kararı verilebilmesi içinde şirketin borca batık olması ve borca batıklığın karar tarihinde de mevcut olması gerekir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmelerde dikkate alınarak belirlenmelidir.Dosya kapsamı, İl Sağlık Müdürlüğü yazısı ve ruhsat ve marka değeri konusunda alınan teknik bilirkişi raporları dikkate alındığında, davacı şirketin ruhsat ve markalarının ekonomik değeri bulunmakta olup, sözkonusu değerlerin şirketin aktifleri arasında gösterilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenle davacı şirketin ruhsat ve marka değeri dikkate alındığında borca batık olmadığı görülmektedir. Diğer taraftan sunulan emsallerin 2019 yılına ait olduğu ve önceki hükümde şirketin iflasına karar verilmesinden sonra iflas masasının ruhsatın işletilmesi için yapılan sözleşmenin yıllık bedeli dikkate alındığında, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ruhsat ve markaların değerinin 30/03/2021 tarihli teknik bilirkiş raporuna göre belirlenmesinde de isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden bir kısım müdahiller vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/177 Esas, 2021/1208 Karar ve 10/11/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan müdahiller … ve ..Ltd. Şti vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Müdahiller tarafından yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164/2.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/10/2022