Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/978 E. 2022/848 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/978 Esas
KARAR NO: 2022/848
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 14/03/2018
NUMARASI: 2014/800 Esas, 2018/227 Karar
DAVA: RÜCUEN TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalı …’ya ait işyerinin 27/01/2011-2012 döneminde müvekkili nezdinde Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, 11/01/2012 tarihinde sigortalı işyerine komşu davalı …Ltd. Şti’nin kiracısı olarak bulunduğu işyerinde çıkan yangının söndürülmesi için sıkılan köpük ve suların sigortalı işyerine sirayeti neticesinde sigortalı işyerinde hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle sigortalıya 17/02/2012 tarihinde 8.796,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, yangının davalı … Ltd. Şti’nin kiracı olarak bulunduğu işyerindeki elektrik kablolarından kaynaklandığını, davalı sigorta şirketinin yangın çıkan işyerinin sigortacısı olarak hasardan sorumlu olduğunu, davalı bina sahibinin de taşınmazın maliki olarak BK’nın 69. maddesi gereği hasardan kusursuz sorumlu olduğunu belirterek 8.796,00 TL hasar tazminatının 17/02/2012 tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalılar …, …, … ve … vekili cevabında; uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, yangın çıkan işyerinin …Ltd. Şti’ye kiralandığını, sözleşmede mecurun başkasına devri yasaklanmasına rağmen işyerinin davalı … Ltd. Şti’ye kiralandığını, davalı … Ltd. Şti’nin binada fuzuli işgalci olduğunu, yangının meydana geldiği depoda sayaç ve elektrik saati bulunmayıp, davalı şirketin kaçak elektrik kullandığını, kaçak elektrik kullanan davalı şirketin hasardan sorumlu olduğunu, davalı … Sigorta AŞ’nin sigortalısı davalı şirkete ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili için müvekkilleri aleyhine İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/365 Esas sayılı dosyasında dava açtığını, bu davanın beklenmesi gerektiğini, müvekkilleri temerrüte düşürülmediğinden ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, istenen faizin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … Sigorta AŞ vekili cevabında; davanın olaydan itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, elektrik tesisatının yapımı ve bakımındaki eksikliklerden davalı bina malikinin sorumlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının olayda kusuru bulunmadığını, müvekkili şirket temerrüte düşürülmediğinden ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, ayrıca haksız fiilden doğan zarar için avans faizi istenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …Ltd. Şti davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, yangında davalı maliklerin bina sahibi olarak kusursuz sorumlu olduğu, işyerini kullanan davalı …Ltd. Şti’nin önleyici ve yangının yayılması ile ilgili tedbirleri almaması nedeniyle sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketinin ise sigortalısı davalı …Ltd. Şti ile aralarındaki sigorta poliçesi gereği sorumlu olduğu, davalıların kusur oranlarının kendi iç ilişkilerinde önem arzettiği ve zarara uğrayana karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.796,00 TL tazminatın davalılar bina malikleri ve …Ltd. Şti’den ödeme tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı malikler tarafından istinaf edilmiştir. Davalı malikler istinaf nedenleri olarak; davalı sigorta şirketinin sigortalısı davalı şirkete ödediği hasar tazminatının rücuen tahsili için aleyhlerine açtığı davanın beklenmediğini, müvekkillerinin mecuru dava dışı …Ltd. Şti’ye başkasına devredilmemesi şartıyla kiralamasına rağmen, müvekkillerinin rızası alınmadan işyerinin davalı …Ltd. Şti’ye kiralandığını, anılan şirketin mecurda fuzuli şagil konumunda olduğunu, ayrıca projede garaj yeri olan mecuru hiçbir tadilat yapmadan depo olarak kullandığını, yangının kusurlu elektrik tesisatından kaynaklandığı kabul edilse dahi, bu yönde kendilerine yapılmış bir ihbar bulunmadığını, ayıp ihbarı bulunmadığından BK’nın 318 maddesi gereği yangından davalı …Ltd. Şti’nin sorumlu olduğunu, yangının anılan şirketin binada kaçak elektrik kullanmasından kaynaklanması nedeniyle zarardan müvekkillerinin sorumlu olmadığını, müvekkilleri temerrüte düşürülmediğinden ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, ayrıca tacir olmayan müvekkilleri aleyhine ticari faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedeli hasar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, dava dışı sigortalı …’ya ait işyerinin 27/01/2011-2012 döneminde davacı sigorta şirketi nezdinde Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, 11/01/2012 tarihinde sigortalı işyerine komşu davalıların maliki ve alt kiracısı olarak bulunduğu işyerinde yangın çıktığı, davacının yangın nedeniyla sigortalısına 17/02/2012 tarihinde 8.796,00 TL hasar tazminatı ödediği ve yangının söndürülmesi için sıkılan köpük ve suların sigortalı işyerine sirayeti neticesinde sigortalı işyerinde hasar meydana geldiğini ileri sürerek ödenen bedelin davalılardan rücuen tahsili için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı malikler ile işyerinde kiracı bulunan davalı …Ltd. Şti’nin ve kiracı şirketin sigortacısı davalı sigorta şirketinin yangın nedeniyle sigortalı işyerinde doğan hasardan sorumlu olduğu, kusur oranlarının kendi iç ilişkilerinde önemli olduğu gerekçesiyle 8.796,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, davalı malikler hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, davacının sigortalısına ait işyerinde hasara neden olan yangından komşu bina maliki davalıların sorumlu olup olmadığı, rücu tazminatına ödeme tarihinden itibaren ticari faiz uygulanıp uygulanamayacağı noktasında toplanmaktadır. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. İlk derece mahkemesince alınan rapor ve ek raporda; binadaki elektrik tesisatının yetersiz tesis edildiği, tesisatı bu şekilde kontrol etmeden kullanan, depolama usullerine uymayan, depolanan malzemelerin özelliklerine göre gerekli önleyici ve/koruyucu tedbirleri almayan davalı şirketinde yangının yayılması ile ilgili kusurlu olduğu, sigorta şirketi tarafından makine ve emtia hasarı olarak yapılan ödemenin piyasa rayiçlerine uygun olduğu belirtilmiştir. Buna göre olay tarihinde davalı gerçek kişilerin maliki, davalı …Ltd. Şti’nin kiracısı bulunduğu işyerinde yangın çıktığı ve yangının söndürülmesi için sıkılan köpük ve suyun davacının sigortalısına ait işyerinde makine ve emtia hasarına yol açtığı, zarardan davalı bina maliklerinin kusursuz sorumlu olduğu, davalı …Ltd. Şti’nin ise kullanan olarak kusurlu olarak sorumlu bulunduğu gözetildiğinde mahkemece verilen karar usul ve yasaya uygundur. davalılar arasındaki kusur oranı zarar gören üçüncü kişi konumundaki davacının sigortalısına karşı ileri sürülemeyecektir. Diğer taraftan davacının sigortalısının tacir olduğu, TTK’nın 3. maddesi uyarınca bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fillerin ticari işlerden olduğu ve 3095 Sayılı Yasa’nın 2/2 fıkrası uyarınca ticari işlere ticari faiz istenebileceği anlaşıldığından alacağa ticari faiz uygulanmasında isabetsizlik bulunmadığı gibi, davacı sigorta şirketinin sigortalıya ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/800 Esas, 2018/227 Karar ve 14/03/2018 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalılar tarafından peşin olarak karşılanan 151,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 70,30 TL’nin hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara İADESİNE, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktiren yer olmadığına, 4-Davalılarca tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 361/1.a fıkrası gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30/06/2022