Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/960 E. 2022/880 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/960 Esas
KARAR NO: 2022/880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 18/04/2022
NUMARASI: 2021/1088 Esas
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bakırköy … Noterliğince düzenlenen 06.05.1992 tarih ve … yevmiye sayılı Kur’a Zaptı ile İstanbul, Avcılar, … pafta, … parselde kayıtlı … Blok … Normal Kat D:… adresindeki bağımsız bölümün davalı kooperatif ortağı olan müvekkiline tahsis edildiğini, bu güne kadar tapunun verilmediğini, davalı kooperatifin, ortaklara tahsis edilmiş konutları kentsel dönüşüm sürecine sokarak, ortakların bu süreçte oy hakkını ve kazanılmış haklarını ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek öncelikle dava konusu taşınmaz üzerine teminatsız ihtiyati tedbir veyahut TMK m.1010 gereğince davalıdır şerhi konulmasına, İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … pafta, … parselde kayıtlı, … Blok D:… (yeni kayıt: … parsel … Blok D:…) adresindeki bağımsız bölümün tapu kaydının tüm takyidatlardan ari şekilde müvekkil adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava değerinin düşük gösterildiğini, davacının mali yükümlülüğünü yerine getirmediğini, kentsel dönüşüm çerçevesinde yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARAR İLE; “1-Mahkememizin 04/01/2022 tarihli ara kararı ile “Davacı vekilinin İhtiyati Tedbir talebinin kabulü ile,Dava konusu İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Pafta, … parselde kayıtlı, … Blok D:…(yeni kayıt: … parsel … Blok D:…) bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olması halinde dava değeri üzerinden şimdilik ( taşınmaz üzerine bilirkişi marifeti ile belirlenecek değer üzerinden daha sonra yeniden hesaplama yapmak kaydı ile) %100 teminat (50.000,00-TL) yatırıldığı takdirde, bağımsız bölümün 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına” karar verildiği ancak ihtiyati tedbirin uygulanması yönünde teminatın yatırılmadığı anlaşılmakla HMK 393/1 uyarınca ihtiyati tedbirin kendiliğinden kalkmış olduğunun tespitine, 2-Davacı vekilinin dava konusu üzerinde davalıdır şerhi konulması talebinin İstanbul İli, Avcılar İlçesi, … Pafta, … parselde kayıtlı, … Blok D:…(yeni kayıt: … parsel … Blok D:…) bağımsız bölümün davalı adına kayıtlı olması halinde dava değeri üzerinden şimdilik ( taşınmaz üzerine bilirkişi marifeti ile belirlenecek değer üzerinden daha sonra yeniden hesaplama yapmak kaydı ile) %100 teminat (50.000,00-TL) yatırıldığı takdirde bağımsız bölüm üzerine davalıdır şerhi konulmasına, 3-Belirlenen teminat yatırıldığı takdirde davalıdır şerhi konulması için Avcılar Tapu Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar davacı ve davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; tasarruf yetkisini kısıtlamayan “davalıdır” şerhinin teminatsız olarak verilmesi gerektiğinin belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının da ortağı bulunduğu müvekkili Kooperatifin Türk Ticaret Kanununa uygun olarak kurulmuş bir ticari şirket olduğunu, İmar Kanununa eklenen geçici madde 16 hükmünden yararlanılarak, imar barışına müracaat edilerek, kooperatif bağımsız bölümlerinin ancak kayıt altına alınabildiğini, bu güne kadar ferdileştirme kararı alınmadığını, binaların hasarlı olması nedeni ile Avcılar Belediyesi Başkanlığı tarafından verilmiş en son 07/01/2022 tarihli yıkım kararı bulunduğunu, mahkemenin bu durumu dikkate almadığını, 31/10/2021 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılarak, bu toplantıda oy çokluğu ile kentsel dönüşüm kararı alındığını, alınan karara karşı bir kısım üyelerin iptal davası açtığını, eldeki dava ile binaların kentsel dönüşüme girmesinin engellenmeye çalışıldığını, mahkemece verilen “davalıdır şerhi” yönündeki tedbir kararının, müvekkilini telafisi imkansız zarara uğratacağını, taktir edilen teminatın yetersiz olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir. Uyuşmazlık, teminat karşılığı dava konusu taşınmaz üzerine konan “davalıdır” şerhinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nun 389 uncu maddesinde düzenlenmiş olup, anılan düzenleme “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü haizdir. Anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki korumadır. İhtiyati tedbir verilebilmesinin en önemli şartlarında biri, ihtiyati tedbir sebebinin mevcut olmasıdır. Kanunda bu husus genel olarak düzenlenmiş, hâkime oldukça geniş bir takdir alanı bırakılmıştır.(m. 389/1). Kanun, burada “mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından” söz etmektedir. Bu hüküm dikkate alındığında, mevcut durumun değişmesi hâlinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hâle gelmesi, gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa, ihtiyati tedbir sebebi var kabul edilecektir. Hâkim kararında somut sebep gösteremiyor, bunu en azından açıklayacak veya asgari ölçüde ikna edecek delil değerlendirmesi yapamıyor, yaklaşık ispat ölçüsünü yakalayamıyorsa tedbire karar vermemelidir. Ancak bu da hiçbir zaman tam bir ispat seviyesinde ispat şartına dönüşmemelidir. (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes Muhammet; Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, Ankara 2011-Sh.715-717) (Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 24/04/2012 gün ve 2011/15388 esas,2012/6651 karar sayılı ilamında belirtildiği gibi) Diğer taraftan HMK 392.maddesinde, ihtiyati tedbirde teminat gösterilmesi düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara kaşı teminat göstermek zorunda olduğu, talebin resmî belgeye, başkaca kesin bir kabule kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkemenin gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebileceği belirtilmiştir. Aynı yasanın 394/2. fıkrasında ise, İhtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak karara itiraz edilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre sınırlı sonuçları da olsa tedbir mahiyetinde bulunan dava konusu taşınmaz üzerine teminat karşılığı “davalıdır” şerhi yönünde tesis edilen ara kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından tarafların istinaf başvurularının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvurularının esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2022