Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/955 E. 2022/974 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/955 Esas
KARAR NO: 2022/974
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/11/2021
NUMARASI: 2021/730 Esas, 2021/1051 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, 5.060,00 TL tutarındaki 10 adet faturanın tahsil edilemediğini, bunun üzerine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının borcu olmadığından bahisle ve herhangi bir sebep göstermeksizin takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk sürecinde de anlaşmaya varılamadığını, tarafların ticari defter ve faturaları incelendiğinde davalı tarafın borçlu olduğunun aşikar olduğunu belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın icra takibini … Tic. Ltd. Şti ve … Ltd. Şti. İş Ortaklığı aleyhine başlattığı halde iş bu davayı … Tic. Ltd. Şti.’ye karşı açtığını, oysa davanın borçlu olarak gösterilen ve takibe itiraz eden borçlu aleyhinde ikame edilebileceğini, bu sebeple davanın öncelikle husumetten reddi gerektiğini, müvekkil şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, alacaklı taraftan müvekkil şirketin herhangi bir mal ve hizmet almadığını, dava konusu yapılan borcun tamamen haksız ve dayanaksız olduğunu, davacı şirkete müvekkil şirketin cari hesap borcu ve herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek öncelikle davanın husumetten reddine, aksi kanaat halinde ise haksız ve tamamen hukuki mesnetten yoksun işbu davanın esastan reddine, davacının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; dava konusu Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında davacı alacaklı tarafından borçlu taraf olarak … Tic. Ltd. Şti … Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı gösterilmek suretiyle iş ortaklığı aleyhine icra takibi başlatıldığı, icra takibine itiraz üzerine sadece … Nakliyat Tic. Ltd. Şti.’ne husumet yöneltilerek işbu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı vekili tarafından sunulan dilekçe ile HMK’nun 124. maddesi uyarınca taraf değişikliği yolu ile davalı tarafın adi ortaklık olarak düzeltilmesi talebinde bulunulduğu, ticari ünvanları anılan iki şirketten teşekkül eden adi ortaklığın ne icra takibi ne de işbu dava açısından taraf ehliyetinin (dava ve takip ehliyetinin) bulunduğu, bu nedenle usulüne uygun başlatılmış bir icra takibi bulunmadığı ve icra dosyasındaki bu eksikliğin taraf değişikliği yolu ile giderilmesi mümkün bulunmadığı, icra takibinin usulüne uygun olmasının itirazın iptali davalarında dava şartı olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddi ile her ne kadar davalı şirket vekilince adi ortaklık adına vekaletname sunularak cevap verilmiş ise de davalı şirketin vekilinin bulunmadığı, cevap dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin davalı tüzel kişiliğine ilişkin olmayıp tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığa ilişkin olduğu ve adi ortaklığın işbu davanın tarafı da bulunmadığından bahisle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Yerel Mahkemenin davayı dava şartı yokluğundan reddetmesinin hukuki olarak doğru ve isabetli bir karar olduğunu, ancak davalı adına vekalet sunmaması sebebiyle vekalet ücreti takdir edilmemesinin doğru olmadığını, Mahkemenin sunulan vekaleti geçersiz görmesi halinde tarafına süre verip geçerli vekaleti sunmasını istemesi ve bu konuda ihtarat yapması gerektiğini, bilahare dosyaya davalı adına geçerli vekaletname sunulduğunu ve bu vekaletin dava dosyasında mübrez olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında davacı tarafından … Tic. Ltd. Şti. … Ticari İşletmesi aleyhine yürütülen icra takibinde borçlu tarafın itirazı üzerine icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, davacı vekili tarafından açılan işbu itirazın iptali davasında davalı olarak … Tic. Ltd. Şti.’nin gösterildiği, adı geçen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmuş ise de ibraz edilen vekaletnamenin … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından verildiği, Mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin 29/11/2021 tarihli kararından sonra 04/01/2022 tarihinde davalı şirket adına yetkilisi tarafından Av. …’a verilen vekaletnamenin sunulduğu anlaşılmıştır.6098 sayılı TBK’nun 620. maddesinde adi ortaklık sözleşmesinin iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlandığı, maddenin ikinci fıkrasında ise bir ortaklığın, kanunla düzenlenmiş ortaklıkların ayırt edici niteliklerini taşımıyorsa, bu bölüm hükümlerine tabi adi ortaklık sayılacağının düzenlendiği, buna göre … Tic. Ltd. Şti. … Tic. Ltd. Şti. arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu, … Tic. Ltd. Şti. .. Ltd. Şti. Ortaklığı Ticari İşletmesinin dosya kapsamında yer alan 26/06/2020 tarihli ticaret sicil gazetesi nüshasından ticaret siciline kayıtlı olduğu anlaşılsa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2003 tarih 2003/12-574-564 sayılı kararında vurgulandığı üzere ortak girişim iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişinin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri bir ortaklık türü olduğundan bu ortaklığın tek başına tüzel kişiliğinin bulunmadığı, bu yüzden davalı tarafından başlangıçta cevap dilekçesi ile birlikte … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti. İş Ortaklığı tarafından verilen tek vekaletname sunulmuş ise de adi ortaklığı oluşturan ve aleyhine dava ikame edilen … Tic. Ltd. Şti. bakımından 6100 sayılı HMK’nun vekaletnamenin ibrazı başlıklı 76. maddesi, vekaletnamesiz dava açılması ve işlem yapılması başlıklı 77. maddesi uyarınca usûlüne uygun düzenlenmiş vekaletnamenin sunulmasının zorunlu olduğu, Av. …’a davalı … Tic. Ltd. Şti. vekili olduğuna ilişkin yeni vekaletnamesinin ibrazı için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilip, vekaletname sunulmaması halinde anılan davalıya yapılan işlemleri kabul ettiğini dilekçe ile bildirmesi için kesin süre içerir muhtıra tebliğ edilmesi gerekmesine rağmen Mahkemece bu işlemler yapılmadan davalı şirketin vekilinin bulunmadığı, cevap dilekçesi ekinde sunulan vekaletnamenin davalı tüzel kişiliğine ilişkin olmayıp tüzel kişiliği bulunmayan adi ortaklığa ilişkin olduğu ve adi ortaklığın işbu davanın tarafı da bulunmadığından bahisle davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına dair karar vermesi doğru olmamış diğer taraftan Mahkemenin davanın usulden reddine ilişkin 29/11/2021 tarihli kararından sonra 04/01/2022 tarihinde davalı şirket adına Av. … usulüne uygun düzenlenmiş vekaletnamesini de dosyaya sunmuştur. Davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi halinde Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesine göre davanın görüldüğü mahkemeye göre bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerektiği halde ilk derece mahkemesince yazılı şekilde davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına kararı verilmesi doğru olmamıştır. Ancak söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1- Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE,2- Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/730 Esas, 2021/1051 Karar ve 29/11/2021 tarihli kararının HMK 353/1b-2.maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden ESAS HAKKINDA HÜKÜM TESİSİNE, 3-a)Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE, b)492 Sayılı Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince taktiren 6.389,76 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, d)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,e)Davalı tarafından dosyada herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA, f)Bakiye avansın karar kesinleşince yatırana İADESİNE,4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davalı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5- Davalının yapmış olduğu 38,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,6- Davalı tarafından yatırılan 301,40 TL istinaf harcının davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibarıyla kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022