Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/950 E. 2022/1021 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/950 Esas
KARAR NO: 2022/1021
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/12/2021
NUMARASI: 2021/532 Esas, 2021/1012 Karar
DAVA: SİGORTA (Yangın Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı …’un mülkiyetinde bulunan ve dava dışı … Ltd. Şti’ye kiralanan fabrika binasının, 15.03.2019 tarihinde alt kira sözleşmesi ile davalı … Ltd Şti’ne kiralandığını, davalı sigorta şirketi ile davalı alt kiracı arasında düzenlenen poliçenin alt kiracının mal sahibine karşı mali mesuliyetini de içerdiğini, kiracının kullanımında olan binada 27.01.2021 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda büyük hasar oluştuğunu, kiracının kira sözleşmesinin 9.2 maddesi ve bağlı bulunduğu mevzuat gereği kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğini, müvekkilinin zararını, yangının meydana gelmesinden sorumlu davalı alt kiracıdan talep edebileceği gibi kiracının üçüncü kişilere karşı mali mesuliyet sigortacısından da talep edebileceğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla,1.839.345,94 TL zararının 27.01.2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP Davalı sigorta şirketi vekili cevabında; hasarın binanın yapımındaki ayıptan kaynaklandığı, yangının çıkış sebebinde sigortalı kiracının bakım yükümlülüğüne aykırılığı ya da binada yanıcı madde bulundurmasının etkili olmadığı, sigortalının elektrik sistemine dışarıdan müdahalesinin olmadığı, istenen zarar miktarına ilişkin kalemlerin açıklanmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacı ile davalı … Ltd. Şti arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığı, davalı sigorta şirketinin de kira alanını sigortaladığı, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklara bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemelerine ait olduğu, davalı sigorta şirketi ile davacı arasında herhangi bir kira ilişkisi bulunmasa da; davanın taraflarından birisi hakkında uyuşmazlığın ihtisas mahkemesinin görevi içerisinde kalması halinde diğer davalılar hakkında da bu mahkemenin görevli hale geleceği gerekçesiyle mahkememizin görevsizliğine, mahkememizin görevsizliği nedeni ile davanın reddine, karar kesinleştiğinde ve talep halinde görevli İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; uyuşmazlığın kira ilişkisinden değil sigorta ilişkisinden kaynaklandığını, Yargıtay kararlarında, trafik kazalarında asıl sorumlu ile birlikte mali mesuliyet sigortacısına yöneltilen davada Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun belirtildiğini, aynı davada bir kısım talepler yönünden farklı görevli mahkeme bulunsa dahi, uyuşmazlığın özel mahkemede görülmesi gerektiğini, kiracıya yöneltilen davada Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olsa dahi, aynı davada sigortacıya karşı da husumet yöneltildiğinden uyuşmazlığın uzman Asliye Ticaret Mahkemesi’nde çözümlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kiralanan fabrikada çıkan yangın nedeniyle oluşan zararın davalı alt kiracı ile alt kiracının sigortacısı olan davalı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının maliki olduğu fabrika binasının dava dışı … Ltd. Şti’ye kiralandığı, davacı malikin muvafakati ile yerin 15.03.2019 tarihinde alt kira sözleşmesi ile davalı … Ltd Şti’ne kiralandığı, yerin davalı alt kiracının kullanımında iken 27.01.2021 tarihinde meydana gelen yangın sonucunda binada hasar oluştuğu, davacı malikin hasara neden olan yangının kiracının yükümlüklerini yerine getirmemesinden kaynaklandığını ileri sürerek işbu davayı açtığı görülmektedir. Davacı dava dilekçesinde, davalı … Ltd Şti’nin kira sözleşmesinin 9.2 maddesi ve bağlı bulunduğu mevzuat gereği kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmediğinden hasardan sorumlu olduğunu ileri sürmüştür. Davalı şirketin fabrika binasını dava dışı üst kiracı şirketten davacı malikin muvafakati ile kiraladığı görülmektedir. Yargıtay 6. HD’nin 2013/55 Esas, 2013/3792 Karar sayılı kararında; “Kural olarak alt kiracının kullanma hakkının kapsamı ve süresi asıl kiracının hakkı ile sınırlıdır. Zira alt kiracının kullanımı bağımsız bir hakka değil asıl kiracının hakkına bağlı bir yetkiye dayanmaktadır… Üst kira ilişkisinin usulüne uygun şekilde sonlandırılıp sonlandırılmadığı, buna bağlı olarak alt kira ilişkisinin de ortadan kalkıp kalkmadığının tespiti 6100 sayılı HMK’nun 4.maddesi kapsamında münhasıran sulh hukuk mahkemesinin görevine giren bir konu olduğuna” değinildiğinden, taraflar arasında alt kira ilişkisinden kaynaklı uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK’nun “Sulh Hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4/1-a maddesinde “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar” düzenlemesiyle ayrıksı haller dışında kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar için Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin görevli olduğu kabul edilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır. Somut olayda davacı ile davalı şirket arasında alt kira ilişkisi mevcut olup, olay tarihi itibariyle de davalı şirketin taşınmazı alk kiracı olarak kullandığı anlaşılmaktadır. Davacı malik ile davalı şirket arasındaki temel hukuki ilişki alt kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davacı malik ile davalı şirket arasında alt kira ilişkisi bulunması nedeniyle uyuşmazlığın çözüm yeri sulh hukuk mahkemesidir. Nitekim benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 17. HD’nin 2016/18282 Esas, 2019/9958 Karar sayılı kararı da bu yöndedir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/532 Esas, 2021/1012 Karar ve 23/12/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafça yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a.fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2022