Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/938 E. 2022/858 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/938 Esas
KARAR NO: 2022/858
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 31/03/2022
NUMARASI: 2021/869 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı-borçlunun maliki olduğu …, …, …, … plaka sayılı araçları ile, işletme hakkı müvekkili şirket’e ait Köprü/Otoyol’dan 04.04.2018-06.09.2018 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin 85 adet ihlalli geçiş yaptığını, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, Borçlunun taşınır taşınmaz malları ile 3. Kişilerde hak ve alacaklarının borca yetecek kadarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 14.03.2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece; 03/01/2022 tarihli tensip tutanağı ile “davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin yargılamayı gerektirdiğinden bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı değerlendirilmekle ihtiyati haciz reddine ” karar verilmiş, davacı vekili ara kararı istinaf etmiştir. Dairemiz 21.03.2022 tarih, 2022/444 E. 2022/322 K. Sayılı kararı ile “…ilk derece mahkemesince İİK’nun 260. maddesi, HMK’nun 297/1 maddesi ve 1982 Anayasası’nın 141. maddesine uygun olarak gerekçeli yazıldıktan ve usulüne uygun taraflara tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için dosyanın dairemize gönderilmesi için HMK’nın 352/1 maddesi uyarınca dosyanın mahkemesine geri çevrilmesine…” karar verilmiştir. Mahkemece 31/03/2022 tarihli ara karar ile “…Davalının mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisinin kaçmaya hazırlandığına ya da kaçtığına ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden nitelikte işlemler yaptığına dair dosya kapsamına yansıyan bir bilgi ve belge bulunmadığı, yargılamanın derdest olduğu, alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiği, yaklaşık ispat kuralının henüz gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından bu aşamada ihtiyati haciz talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını, ihtiyati haciz şartlarının bulunduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 258/2 fıkrası gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir. Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır. Dosya kapsamından; davacı şirket tarafından davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında 25.566,00-TL asıl alacak, 887,79-TL işlemiş faiz, 159,80-TL KDV olmak üzere toplam 26.613,59-TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, yasal süresinde borçlu vekilinin borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itiraz sonucunda icra takibinin durduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas hukukundaki İhtiyati haciz müessesi, medeni usul hukukundaki İhtiyati tedbir ve idare hukukundaki yürütmenin durdurulması müesseseleri gibi hukuki koruma önlemidir. Geçici hukuki koruma önlemleri toplumsal barışın sağlanması açısından da önem taşımaktadır. Geçici hukuki himaye tedbirlerinin düzenleme nedeni, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmasıdır. Bu da Hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir (AY m.2).Geçici hukuki koruma önlemleri, henüz hüküm verilmeden bireylerin acil hukuki korunma ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Öte yandan, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır.İhtiyati hacizde teminat ise, İİK 259.maddede düzenlenmiştir. Maddede, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacağı zarardan dolayı Hukuk Usuli Muhakemeleri Kanunun 96’ncı ( HMK 87.m) maddesinde yazılı teminat vermeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Bu konuda hakimin takdir yetkisi bulunmadığından ve İhtiyati haczin dayanağı ilam veya ilam niteliğinde bir belge olmadıkça teminat alınmadan İhtiyati haciz kararı verilemez. Somut davanın, açıklanan yasal düzenlemeler ve genel İlkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacı vekili tarafından ihlalli geçişlere ilişkin kayıtların sunulduğu, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren delillerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken talebin yasada düzenlemesi olmayan gerekçelere binaen reddine dair karar verilmesi yerinde bulunmamıştır. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, davalıdan alacağına dair yasada ifade edilen kanaat getiren delilleri dosyaya sunduğu, ihtiyati haciz talebinde kesin ispatın aranmayacağı hususları dikkate alınarak, İİK 257 vd maddeleri gereğince, teminat karşılığı takip bedeli için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2-İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/869 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 31/03/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden kısmen KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 ‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( takip değeri 26.613,59-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, d) Davacının teminatsız olarak İhtiyati haciz talebinin İİK ‘nın 259. maddesi gereğince ve şartları olmadığından reddine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.30/06/2022