Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/921 E. 2022/1030 K. 22.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/921 Esas
KARAR NO: 2022/1030
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2022
NUMARASI: 2022/214 Esas, 2022/228 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 22/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Tic. Ltd. Şti. (“…”) ve Garantör sıfatıyla Davalı … ile 11.09.2009 tarihinde … Sitesi Sosyal Merkez Hizmet Alım ve İşletme Sözleşmesi’nin akdedildiğini, dava dışı …’nun 21.09.2010 tarihli ihtarname ile sözleşme’yi haksız şekilde feshettiğini, dava dışı şirket ile davalının müvekkilinin haksız fesihten doğan zararlarını karşılamadıklarını, dava dışı … ve Garantör Davalı … aleyhine dava açıldığını, davalı ve dava dışı …’nun da maddi ve manevi zararlara uğradığı iddiası ile müvekkili aleyhine karşı dava açtığını, İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/288 E. Sayılı dosyasında dava görüldüğünü, Yargıtay bozmaları sonrasında dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/387 Esasını aldığını, bilirkişi raporu ile ortaya konan alacağın kalan kısmının davalı’dan tahsili maksadıyla dava açılması gereğinin doğduğunu belirterek davacı Şirket’in mahrum kaldığı kârın tespitine, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması ile şimdilik 1.000,00 USD’lik kısmının 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle birlikte davalı’dan tahsiline karar verilmesini talep ile dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
İK DERECE MAHKEME KARARI: Davacı vekili tarafından açılan dava İstanbul 9 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/643 Esas sayılı dosyasına tevzii edilmiş, mahkemenin 2021/665 Karar sayılı kararı ile dosyasının İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/387 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 29/03/2022 tarihli celse ara karar ile 2021/387 Esas sayılı dosyanın karar aşamasında olduğu, birleşen dosyanın ise henüz ön inceleme aşamasında olması ve görev yönünden de inceleme yapılması gerektiği gerekçesi ile dosyadan tefrikine karar verildiği, dosyanın İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/214 Esasını aldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, davalının bağlı bulunduğu Vergi Dairesine ve Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkereler yazıldığı, davalının tacir olmadığı şeklinde cevap verildiği, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile HMK 114/1-c ve HMK 115/2 md. uyarınca davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde taraflarca istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece eksik ve hatalı inceleme yapıldığını, davanın, halihazırda İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen “esas” davanın devamı niteliğinde olduğunu, söz konusu dosyada mübrez bilirkişi raporunda tespit edilen alacak tutarına istinaden açılmış ticari nitelikte bir dava olduğunu, asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ayrıca davalının dava dışı …’nun ticari temsilcisi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin görevsizlik kararı verdiği davanın, 2021/387 E. Sayılı dosya açısından ek dava niteliğinde olduğunu, tefrik kararının hukuka aykırı olduğunu, görevsizlik kararı nedeniyle aynı sözleşme ilişkisi nedeniyle doğan hukuki ihtilafların birinin Asliye Ticaret Mahkemesi’nde, bir diğerinin ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesine neden olacağını, usul ekonomisi ile bağdaşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava: hizmet sözleşmesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece Ticaret Sicil Müdürlüğüne ve İlgili Vergi dairesine müzekkereler yazılmış, davalının tacir kaydının bulunup bulunmadığı araştırılmıştır. Yazı cevaplarına göre davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Dosya birleştirilmiş olsa bile müstakiliyet özelliğini muhafaza etmektedir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticarî dava olarak adlandırılmıştır. TTK’nın 4. maddesine göre; ticarî davaların iki grup altında incelenmesi mümkündür. Bunlar; tarafların sıfatına ve işin ticarî işletmeyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticarî sayılan davalar (mutlak ticarî davalar) ile ticarî sayılması için en azından bir ticarî işletmeyi ilgilendirmesi gereken davalar ve her iki taraf için de ticarî sayılan hususlardan doğan davalar (nispi ticarî davalar)’dır (ticarî Dava, s.8-9 Dr.Levent Börü-İlker Koçyiğit, Ankara 2013). Mutlak ticarî dava; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan davalar olup, TTK’nın 4/1. maddesinde a ve f bentlerinde 6 bent halinde sayılan dava türleri mutlak ticarî davadır. Nispi ticarî dava ise; tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticarî dava olarak adlandırılmaktadır. Somut davada, davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan kaynaklanmadığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla tarafların istinaf başvurularının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince tarafların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı taraflarca peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/09/2022