Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/870 E. 2022/743 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/870 Esas
KARAR NO: 2022/743
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/334
ARA KARAR TARİHİ: 15/03/2022
TALEP: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya danışmanlık hizmeti verdiğini, hizmet bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin alacağı olan 59.663.96 USD için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini,13/03/2019 tarihinde gerçekleşen Arabuluculuk görüşmelerinde davalı vekilinin sözleşme ilişkisini kabul ederek davalı tarafından ödene yapıldığını ifade ettiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davcı vekili 09.03.2022 tarihli dilekçesinde; davalının mal kaçırdığını, küçülme yoluna gittiği gerekçesi ile gerekli görülmesi halinde dava değerinin tamamının teminat olarak yatırılması suretiyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava dilekçesi ekinde gönderilen sözleşmenin “sahte” olduğunu, sözleşmenin altındaki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını, faturaların kabul edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 15/03/2022 TARİHLİ ARA KARARI: Mahkemece; ihtiyati haciz kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati haciz kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; 09/03/2022 tarihinde, davalı yanın mal kaçırdığı ve Türkiye’deki faaliyetlerini sonlandıracağı şeklinde ki duyumlar üzerine ihtiyati haciz talep edildiğini, ihtiyati haciz şartlarının oluştuğunu, teminatı yatırmaya hazır oldukları halde mahkemece dikkate alınmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 258/2 fıkrası gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı, iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında 59.663.96 USD alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin 31.12.2018 tarihi olduğu, davalı borçlu şirketin takibe ve borca karşı yasal sürede borcu bulunmadığını belirterek itiraz ettiği anlaşılmıştır. İcra ve İflas hukukundaki İhtiyati haciz müessesi, medeni usul hukukundaki İhtiyati tedbir ve idare hukukundaki yürütmenin durdurulması müesseseleri gibi hukuki koruma önlemidir. Geçici hukuki koruma önlemleri toplumsal barışın sağlanması açısından da önem taşımaktadır. Geçici hukuki himaye tedbirlerinin düzenleme nedeni, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmasıdır. Bu da Hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir (AY m.2).Geçici hukuki koruma önlemleri, henüz hüküm verilmeden bireylerin acil hukuki korunma ihtiyaçlarının karşılanmasıdır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır. İhtiyati hacizde teminat ise, İİK 259.maddede düzenlenmiştir. Maddede, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacağı zarardan dolayı Hukuk Usuli Muhakemeleri Kanunun 96’ncı ( HMK 87.m) maddesinde yazılı teminat vermeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Somut davada, dava dilekçesinin ekinde sunulan arabuluculuk tutanağı gözönüne alındığında davacı tarafın, davalıdan alacağına dair yasada ifade edilen kanaat getiren delilleri dosyaya sunduğu, ihtiyati haciz talebinde kesin ispatın aranmayacağı hususları dikkate alınarak İİK 257 vd maddeleri gereğince, teminat karşılığı İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken talebin reddi yerinde görülmemiştir. Ancak söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden karar düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm tesisi gerektiğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2-İstanbul Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/334 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 15/03/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 ‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( dava esas değeri 315.025,71 TL )ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09/06/2022