Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/866 E. 2022/758 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/866 Esas
KARAR NO: 2022/758
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 23/03/2022
NUMARASI: 2022/181 Esas
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirkete ait araçların müvekkili şirketin işletme hakkı sahibi olduğu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’ndan geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yaptığını, 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5 maddesi uyarınca geçiş ücreti, 4 katı tutarında ceza tutarı ile işlemiş faiz ve KDV bedelinin tahsili için davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine ve davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine İİK m. 257 gereğince teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi, bu aşamada alacağın varlığı ve miktarının yaklaşık olarak ispatlanamadığı, ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sundukları görüntü ve provizyon kayıtları ile davalının ihlalli geçiş yaptığının sabit olduğunu, ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine teminatsız şekilde ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf talebine cevabında; öncelikle müvekkili şirkete ait araçların davacının işlettiği köprü ve otoyollardan geçtiğinin ispatlanması gerektiğini, ihlalli geçiş yaptığı belirtilen kamyonların tamamının dorse ve çekiciden oluştuğu nazara alındığında tek bir ücret mi alınacağının tartışılması gerekeceğini, geçiş tarihlerinde müvekkili şirketin hesabı müsait olmasına rağmen davacının kendi kusuru ile ücreti tahsil etmemesinden müvekkiline kusur yüklenemeyeceğini belirterek istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 20.912,70 TL asıl (Geçiş ücreti/para cezası) 10.781,75 TL işlemiş faiz ve 1.940,73 TL KDV olmak üzere toplam 33.635,18 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, takip dosyasında itirazın davacı alacaklıya tebliğine dair belge bulunmadığı görülmüştür. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK‘daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi“ şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Somut olayda, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen geçiş listesi ile görüntü ve provizyon kayıtları birlikte değerlendirildiğinde, davacının İİK’nın 258. Maddesinde belirtilen, mahkemede kanaat getirecek delillerin gösterildiği kabul edilerek davacının talebinin kabulü ile İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin reddi yerinde görülmediğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/181 Esas sayılı derdest dava dosyasında 23/03/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 ‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( takip değeri 33.635,18 TL )ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, d) Davacının teminatsız olarak İhtiyati haciz talebinin İİK ‘nın 259. maddesi gereğince ve şartları olmadığından reddine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16/06/2022