Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/836 E. 2022/889 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/836 Esas
KARAR NO: 2022/889
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/11/2021
NUMARASI: 2021/99 Esas, 2021/891 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde yer alan dava dışı sigortalıya ait işyerinde 16/05/2019 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayında sigortalının 10 koli ipliğinin çalındığını, zarar nedeniyle sigortalıya 13/07/2018 tarihinde 16.866,01 TL ödendiğini, güvenlik şirketi çalışanının olay esnasında işyerine gelmesi rağmen müdahalede bulunmadığını, hırsızlık olayında davalı OSB yönetimi ile güvenlik şirketinin sorumlu olduğunu, ödenen bedelin rücuen tahsili için davalı OSB aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ancak davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı İkitelli Organize Sanayi Bölgesi vekili cevabında; İkitelli OSB’nin 38 adet sanayi sitesi ve çeşitli müstakil sanayi parsellerinden oluştuğunu, mevzuatta OSB’ler için güvenlik birimi oluşturma zorunluluğu yer almadığını, güvenliğin her sanayi sitesi veya müstakil parsel güvenliği tarafından sağlandığını, davalı güvenlik şirketi ile müvekkili arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davalı güvenlik şirketi yönünden dosya tefrik edilmiş, davalı OSB yönünden ise; 4562 sayılı kanun geçici 5. maddesine göre kurulmuş davalı OSB’nin, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin 70. maddesine göre güvenlik hizmeti vermesi konusuna kanuni bir yükümlülüğü bulunmadığı, her sanayi sitesi veye müstakil parselin kendi güvenliğini sağladığı, ana sözleşmede de güvenlik hizmetinin site yönetimi tarafından yapılacağına dair bir düzenleme olmadığı, davalı OSB ile güvenlik şirketi arasında sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; birçok Yargıtay kararında site yönetimi ile güvenlik şirketinin hırsızlık olayından doğan zararda müteselsilen sorumlu olduklarına karar verildiğini, aralarında sözleşme ilişkisi olmasına gerek olmaksızın site yönetimi ve güvenlik şirketinin Kat Mülkiyeti Kanunun 35 maddesi gereği müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının hasar sorumlusundan tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; dava dışı sigortalı … Ltd. Şti’ ne ait İkitelli Organize Sanayi Bölgesinde bulunan iş yerinin davacı şirket nezdinde sigortalandığı, sigortalının iş yerinde 16/05/2019 tarihinde hırsızlık meydana geldiği, hırsızlık sonucu sigortalının uğradığı zarara karşılık davacı tarafından ödeme yapıldığı ve ödenen bedelin rücuen tahsili için davalı OSB aleyhine takip başlatıldığı, takibe yasal süresinde itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, güvenlik şirketi yönünden dosya tefrik edilmiş, davalı OSB yönünden ise davalının güvenlik hizmeti verme yükümlülüğü olmadığı, her sanayi sitesi veye müstakil parselin kendi güvenliğini sağladığı, davalı OSB ile güvenlik şirketi arasında sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; davalı OSB bünyesinde yer alan sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık olayından doğan zarar nedeniyle davalı OSB’ye husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. 4562 Sayılı Kanun uyarınca kurulmuş olan davalı OSB, özel hukuk hükümlerine göre idare edilmekte, eş söyleyişle ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmektedir. (Yargıtay 3. HD’nin 2016/2487 Esas, 2016/8521 Karar sayılı kararı). Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği’nin “Güvenlik Hizmeti ve Hizmet Alımı” başlığı altında düzenlenen 70. Maddesinin 1 ve 2 fıkraları; “OSB’ler, katılımcıya tahsis veya satışı yapılan parseller hariç, OSB alanında bulunan taşınır veya taşınmaz mallar ile canlıların korunması ve güvenliğinin sağlanması amacıyla, 10/6/2004 tarihli ve 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun hükümlerine göre görev yapan özel güvenlik birimi oluşturabilir. OSB alanında bulunan kuruluşlar, kendi sınırları içindeki korunma ve güvenliklerini, kendi kuracakları özel güvenlik teşkilatı ile sağlayabilir.” hükmünü düzenlemektedir. Diğer taraftan 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un 5/6 fıkrası; “Bu şirketler tarafından üçüncü kişi, kurum ve kuruluşlara sağlanacak koruma ve güvenlik hizmetleri, hizmetin başladığı gün mesai saati bitimine kadar ilgili valiliğe yazılı olarak bildirilir. Acil ve geçici nitelikteki koruma ve güvenlik hizmetlerinde süre kaydı aranmaz.” hükmünü içermektedir. Somut olayda mahkemece, davalı İkitelli OSB’nin 24/06/2021 tarihli cevabi yazısı ile yetinilerek, davalı OSB’ye husumet yöneltilemeyeceği kabul edilmiştir. Oysa Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği uyarınca OSB’lerin güvenlik hizmeti verme veya 3. kişilerden güvenlik hizmeti alma yetkisi de bulunmaktadır. Buna göre sigortalı işyerinin de bulunduğu bölgenin güvenliğinin davalı tarafından ya da davalının güvenlik hizmeti aldığı 3. kişilerden sağlanıp sağlanmadığının kesin olarak saptanması gerekir. Bu durumda 5188 Sayılı Kanunun 5/6 fıkrası uyarınca güvenlik hizmetinin ilgili valiliğe bildirileceği de gözetilerek, olay tarihi itibarıyla sigortalı işyerinin bulunduğu bölgenin güvenliği ile belgelerin ilgili valilikten getirtilerek, ayrıca olaya ilişkin soruşturma evrakının da celbi ile, sigortalı işyerinin bulunduğu bölgedeki güvenlik hizmetinin davalı tarafından ya da davalının güvenlik hizmeti aldığı 3 kişilerden sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesi gerekir. Bu husus kesin olarak saptanmadan mahkemece davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/99 Esas, 2021/891 Karar ve 24/11/2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/07/2022