Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/826 E. 2022/856 K. 30.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/826 Esas
KARAR NO: 2022/856
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/04/2022
NUMARASI: 2021/947 Esas, 2022/378 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 30/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin okul ve eğitim araç ve gereçleri üretiminin ithalatı ve ihracatı konularında faaliyet gösterdiğini, covıd-19 pandemisinin başlangıcında kurulduğunu, covıd-19 pandemisi ile birlikte dünyada ve ülkemizde online eğitime geçildiğini, örgün eğitim olmadığından okullarda araç ve gereçlere ihtiyaç duyulmadığını, müvekkilinin de ürettiği eğitim araç ve gereçlerinin ithalat ihracatının yapamadığını, müvekkilinin ayrıca üretim de yaptığını, hammadde maliyetinde yaşanan artışlar nedeniyle üretimin güçleştiğini, kapasitenin düştüğünü, kurlardaki artış nedenli ile mal alım satımında mali güçlüğe düştüğünü, zor duruma düşen müvekkilinin bankalardan kredi kullandığını, ticari şirket olduğu için bir çok gideri olduğunu, iş yaptığı kişilere borçlandığını, müvekkilinin aktiflerinin pasiflerini karşılamadığını, aciz halinde olduğunu, TTK’nın 376 mad.uyarınca borca batık şirketin iflasını talep etmesi gerektiğini belirterek müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, bilirkişi ve dosya kapsamına göre; davacı şirketin 31.12.2021 tarihli mali Verileri üzerinden yapılan değerlendirmelerde, rayiç değerler üzerinden şirketin özkaynaklarının (+) 1.049.876,18 TL olduğu, şirketin borca batık olmadığı, keşfen yapılan incelemelerde şirket ait herhangi bir stok, makine tesisat ve demirbaş tespit edilemediği, şirkete ait varlık olarak sadece bir taşıt gözüktüğü, söz konusu taşıtın bilgilerine de dosyada mübrez ruhsat fotokopisinden ulaşıldığı, şirketin 31.12.2021 tarihli mali tablolarında kaydi olarak 1.957.853,65 TL İlk Madde Malzeme ve Mamul stoğu, 33.953,84 TL’lik makine tesisatı ve 79.907,06 TL bedelli demirbaşı gözüktüğü, hatta şirkete ait bir kısım makine tesisatInın 28.09.2021 tarihli “Taşınır Satış Sözleşmesi” ile şirketin eski ortaklarından … ve …’e 565.000,00 TL bedelle devredilmiş gözüktüğü, her ne kadar eski ortak… tarafından davacı şirket aleyhine 16.03.2021 tarihinde İstanbul …İcra Dairesi… E. sayılı dosyası ile 28.02.2021 vadeli 42.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak icra takibi başlatılmış ise de, şirket kayıtlarında …’e herhangi bir borç Gözükmediği, yine şirketin eski ortaklarından …’e olan borç nedeniyle bir kısım makine tesisat devredilmiş ise de şirket kayıtlarında …’e de herhangi bir borç Gözükmediği, dava açılmadan hemen önce 04.11.2021 tarihinde …’e kesilen makine tesisat faturasından kaynaklı olarak davacı şirketin …’den 200.069,00 TL alacaklı gözüktüğü, yine hemen dava tarihinden önce 04.11.2021 tarihinde … A.Ş./Ankara firmasına şirketin makine tesisatının bir kısmının 400.020,00 TL bedelle devredildiği, şirketin … firmasına da herhangi bir borcunun gözükmediği, kesilen faturadan kaynaklı söz konusu firmadan 400.020,00 TL alacaklı Gözüktüğü, dolayısıyla şirketin kaydi Mali tablolarında ve ticari defterlerinde muvazaalı olarak gözüken devir ve satışların kaydedilerek düşülmüş hali ile dahi şirketin kaydi olarak 1.957.853,65 TL İlk Madde Malzeme ve Mamül stoğu, 33.953,84 TL’lik makine tesisatı ve 79.907,06 TL bedelli demirbaşının gözüktüğü, söz konusu varlıkların herhangi bir alacak karşılığında haczedildiğine ilişkin dosyada herhangi bir delil bulunmadığı, bir an için şirketin kaydi varlıklarının takip nedeniyle haczedildiği düşünüldüğünde, şirketin borçlarının da haczedilen varlıkların değeri kadar düşmesi gerektiği, bu nedenle şirketin kaydi mali tablolarında olan varlıklarının gerçekte de var olması gerekmekle, rayiç değerli bilançoda varlıkların kaydi değerlerinin alınması ile şirketin borca batık olmadığı gibi, Varlıkları borçlarından (+) 1.049.876,18 TL daha fazla Gözüktüğü, şirketin mali tablolarında geçmiş yıllarda herhangi bir zararının olmadığı, 2021 yılında dahi 1.314.190,86 TL Net satış gerçekleştirdiği, dosyaya celp edilen icra dosyalarının incelenmesinde, şirketin bu denli küçük borçlarını ödeyememesinin sebebinin anlaşılamadığı, şirketin toplam 2.733.597,06 TL borcunun 643.876,95 TL’sinin şirket ortaklarına ait olduğu, Şirketin 2021 yılında faaliyetlerine devam ettiği, stoklarında dahi 2021 yılında 500.000,00 TL artış gösterdiği, şirketin sadece alacak rakamları ve stoklarının borçlarını ödemeye fazlasıyla yetiyor gözüktüğü, davacı şirketin İİK 178 m. ve m.179’a göre borca batık ve aciz halinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkili şirketin okul için; masa, tahta, sandalye, sıra vb. şeklinde eğitim araç ve gereçlerinin üretimi, ithalatı ve ihracatı gibi ticari konularda faaliyet gösteren şirket olduğunu, şirketin bütün dünyadaki ticaret piyasasını etkileyen ve günümüzde dahi hala etkilerini gösteren Covid-19 pandemisinin başlangıcında kurulduğunu, Covid-19 sebebiyle hem ülkemizde hem de dünyadaki tüm okulların, örgün eğitim yerine online eğitim sistemine geçtiğini, bu sebeple ürettiği eğitim araç ve gerekçelerin ithalatını da ihracatını da yapamadığını, hammadde fiyatlarının da arttığını, Türk Lirası karşısında kat kat değeri artan Euro ve Dolar kurları nedeniyle müvekkilinin ticari olarak zarara uğradığını, ticari iş yaptığı gerçek ve tüzel kişilere karşı da borçlandığını, şirketin aktiflerinin, pasiflerini karşılayamadığını, ret kararının gerekçesinin dosyaya sunulan bilirkişi raporu olduğunu, raporun eksik ve hatalı bilgilere dayanılarak hazırlandığını, raporda, müvekkili şirketin borçlu olduğu icra dosyalarından bahsedildiğini, belirtilen icra dosyalarının şirkete ait araç üzerinde bulunan hacizli icra dosyaları olduğunu, oysa ki müvekkili şirketin borçlu olarak bulunduğu başkaca icra dosyalarının bulunduğunu, müvekkili şirket aleyhinde Anadolu Banka Alacakları İcra Dosyasının … Esas, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas, İstanbul …İcra Müdürlüğü … Esas, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas dosyaları üzerinden de takip başlatıldığını, fakat bu dosyaların, rapor hazırlanırken hiç dikkate alınmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. İflas yargılaması, yasal düzenleme kapsamında yetkili olan şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde gerçekleştirilmiştir. İflas talebi İİK 166. maddedeki usulle ilan edilmiştir. Vekilin vekaletnamesinde HMK’nın 74. ve TBK’nın 504. maddeleri uyarınca özel yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, şirketin borca batık ve aciz içerisinde olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 6102 sayılı TTK’nun Sermayenin kaybı, borca batık olma durumu, a) Çağrı ve bildirim yükümü başlıklı 376-/3. maddesi (Değişik: 26/6/2012-6335/16 md.); Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur. 6762 sayılı Sermayenin kısmen kaybı: başlıklı 546. Maddesi; Esas sermayenin yarısı kaybedilmiş veya şirketin borçları mevcudundan fazla tutmuşsa, yahut şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcut ise anonim şirket hakkındaki 324 üncü madde hükmü tatbik olunur. Şirketin mali durumunun bozulması halinde: başlıklı 324. Maddesi; Son yıllık bilançodan esas sermayenin yarısının karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, idare meclisi derhal toplanarak durumu umumi heyete bildirir. Şirketin aciz halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa idare meclisi aktiflerin satış fiyatları esas olmak üzere bir ara bilançosu tanzim eder. Esas sermayenin üçte ikisi karşılıksız kaldığı takdirde, umumi heyet bu sermayenin tamamlanmasına veya kalan üçte bir sermaye ile iktifaya karar vermediği takdirde şirket feshedilmiş sayılır. Şirketin aktifleri şirket alacaklarının alacaklarını karşılamaya yetmediği takdirde idare meclisi bu durumu derhal mahkemeye bildirmeye mecburdur. Mahkeme bu takdirde şirketin iflasına hükmeder. Şu kadar ki; şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas kararını tehir edebilir. Bu halde mahkeme, envanter tanzimi veya bir yediemin tayini gibi şirket mallarının muhafazası için lüzumlu tedbirleri alır.” hükmünü düzenlemiştir. TTK’nın 376/3. Maddesindeki düzenlemeye göre şirket yönetim kurulunca şirketin iflasının istenmesi yönünde bir karar alınması gerekmektedir. Dosya kapsamında ve UYAP”ta böyle bir karara rastlanılmamıştır. Davacı şirket yönetim kurulunca alınmış bir karar bulunup bulunmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetli olmamıştır. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/947 Esas, 2022/378 Karar, 07/04/2022 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.30/06/2022