Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/683 E. 2022/585 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/683 Esas
KARAR NO: 2022/585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 09/07/2019
NUMARASI: 2008/326 Esas, 2019/648 Karar
DAVA: ALACAK
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin S.S. Gökyuva Konut Yapı Kooperatifi’ne 25.04.1996 tarihinde üye olduğunu, kooperatif yönetiminin davacıya 08.02.1998 tarihinde … Blok … numaralı dubleks daireyi tahsis ettiğini, kooperatifin 25.01.1998 tarihli genel kurulda tasfiye sürecine girdiğini, müvekkilinin dairenin içini de yaptırdığını ancak tapusunu almak istediğinden kooperatifin kendisini oyaladığını, sonrasında yaptığı araştırmada kendisine tahsis edilen dairenin 10.09.2002 yılında … isimli şahsa verildiğini öğrendiğini, …’nın ise daireyi aynı gün …’e devrettiğini, … isimli şahsa üç daire, …’na 7 adet daire ve …’ye üç adet daire tahsis edildiğini ve buna benzer uygulamaların bulunduğunu tespit ettiklerini, kooperatif genel kurul hazirun listesi ile tapu tahsis edilen şahısların birbirini tutmadığını, kooperatif üyesi olmayan şahıslara daire tahsis edildiğinin anlaşıldığını, sonraki toplantılara müvekkilinin çağrılmadığını ileri sürerek öncelikle kooperatifin ihyasını, dairenin müvekkili adına tahsisini aksi halde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL güncel değerinin tanzimini talep etmiştir.
CEVAP Davalı kooperatif tasfiye memuru; kooperatif yönetiminde görevli olduğunu, ancak daha sonra istifa ettiğini, kooperatifle bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; tüm araştırmalara rağmen davalı kooperatif kayıtlarına ulaşılamadığı, davaya konu dairenin rayiç değeri tespit edilmiş ise de dava dışı herhangi bir ortağın normal ödentilerinin kooperatif kayıtlarının ibraz edilmemesi sebebiyle belirlenemediği, dolayısıyla normal ödentilerini yapan dava dışı herhangi bir ortağın ne kadar yararlanma sağladığının da belirlenememesi nedeniyle davacının kooperatife yaptığı ödemelerin sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde isteyebileceği, davacının davalı kooperatife yaptığı ödemeler toplamının 12.561,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 12.561,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen dairenin kendisine verilmediğini, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin somut olayda uygulanamayacağını, eksik ödeme halinde tazminat alacağının hesaplanmasına ilişkin Yargıtay içtihatları uyarınca; ortaklara tahsis edilen konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerinin saptanması, davalı kooperatife normal ödemelerini gerçekleştiren bir ortağın ödemelerini dava tarihi itibariyle güncelleştirilmesi ve rayiç değerden güncelleştirilen bu değerin tenzili sonucu kooperatife normal ödeme yapan bir ortağın bu ödemelerine karşın ne miktarda yararlanma elde ettiğinin tespit edilmesi, daha sonra davacının eksik ödeme miktarının güncelleştirilerek normal ödenti yapan ortağın ödemelerini güncel değeri karşılığı elde ettiği yararlanmaya göre eksik ödemeleri yapan davacının ne miktarda yarar sağlanması gerektiğinin orantı kurallarına göre tespit edilmesi sonucunda belirlenmesi gerektiğini; müvekkilinin borcunun bulunmaması nedeniyle dava konusunun dairenin rayiç değerinin tazminat olarak ödenmesi gerektiğini, eksik ödeme var ise Yargıtay kararları doğrultusunda hesaplama yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kooperatif ortağı olmasına rağmen daire tahsis edilmediği iddiasına dayalı dairenin tescili aksi halde bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, kooperatifin ihya talebi yönünden dosya tefrik edilmiş, kooperatif ihya edildikten sonra, yukarıda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinafa konu edilen uyuşmazlık; ödemelerini yapan kooperatif ortağına daire tahsis edilmemesi halinde tazminat miktarı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarında; davacının kooperatif ortağı olduğu ve parasal vecibelerini yerine getirdiği, ancak kendisine konut verilmediği, dosyaya sunulan ödeme kayıtlarına göre davacının ödemeler toplamının 12.516,00 TL olduğu, davacıya verilmeyen dubleks dairenin dava tarihi itibarıyla rayiç değerinin 95.000,00 TL olduğu ve 95.000,00 TL’nin davacıya ödenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, bu tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu önkoşulun gerçekleşmesinden sonra, davacı için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Normal ödemesini yapıp konut sahibi olan üyelerle eşit miktarda ödemesi bulunduğu tespit edilen, diğer anlatımla eksik ödemesi bulunmadığı belirlenen, ancak kendisine konut tahsis ve teslimi yapılamayan ortağın, ödemesi eksik olmayan diğer üyelere verilen emsal bir konutun dava tarihi itibariyle rayiç değerini talep edebileceğinin, hiç ödemesi yok ise konut karşılığı tazminat talep hakkı olup, bu isteminin reddi gerektiğinin kabulü gerekir (Yargıtay 23. HD’nin 2015/1751 Esas, 2015/2089 Karar sayılı kararı). Buna göre bir ortağın ödemelerinin tam olmasına rağmen kendisine bağımsız bölüm teslim edilmemişse, Kooperatifler Yasası’nın 23. maddesinde belirtilen ortaklar arasındaki eşitliğin sağlanabilmesi için ortağa teslim edilmesi gereken bağımsız bölümün dava tarihindeki rayiç değerinin ortağa ödenmesi gerekir. Somut davada, davacı kooperatifin kayıtlarına tüm araştırmalara rağmen ulaşılamadığı, bilirkişi raporuna göre davacı ortağın kooperatife tüm yükümlülüklerini yerine getirdiği, davacının yaptığı ödemelerin davacıya iade edildiğine dair iddia ve delil de bulunmadığı görülmektedir. Bu durumda mahkemece, davacı ortağa teslim edilmesi gereken dairenin dava tarihindeki rayiç değeri olan 95.000,00 TL tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle ile davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulü ile 95.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/326 Esas, 2019/648 Karar ve 09/07/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2-a)Davanın KISMEN KABULÜ İLE, 95.000,00 TL’nin dava tarihi 02.06.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı S.S. Gökyuva Konut Yapı Kooperatifi’nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b) Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereği alınması gereken 6.489,45 TL harcın peşin alınan 1.350,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.139,45 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c) Davacı tarafından karşılanan 14,00 TL başvuru harcı ile 1.350,00 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, d) Davacı tarafından karşılanan 2.700,00 TL bilirkişi ücreti ve 246,00 TL sair masraf olmak üzere toplam 2.946,00 TL yargılama giderinin kabul ve red durumuna göre 2.798,70 TL’nin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA, e) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereği takdir ve tayin olunan 12.975,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak karşılanan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4- Davacı tarafından karşılanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı, 44,40 TL istinaf karar harcı ile 250,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2. bendi gereğince düzeltilerek, HMK 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde Yargıtay nezdinde davacı tarafça temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.12/05/2022