Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/646 E. 2022/593 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/646 Esas
KARAR NO: 2022/593
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/04/2021
NUMARASI: 2020/688 Esas, 2021/305 Karar
DAVA: KAYIT KABUL
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 26/06/2018 tarihli dava dilekçesinde; müflis … Bankası A.Ş.’nin TMSF’ye devredilmesinin akabinde bankanın 16/11/2017 tarihinde iflasına karar verildiğini, müvekkili tarafından 26/12/2017 tarihinde iflas masasına başvurularak bankadan alacağı olan toplam 167.054,16 ABD Doları karşılığı 645.781,26 TL alacağın bildirildiğini, müvekkili alacağının iflas masasına belirttiği tutardan kabul edilmesini beklerken iflas idaresinin 11/06/2018 tebliğ tarihli kararı ile müvekkili alacağının 510.734,68 TL’sini kabul ettiğini ve bakiye 138.036,86 TL’sinin reddine karar verdiğini, kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin bankanın Maltepe Şubesinden Irak ülkesindeki işlerinde kullanılmak üzere iki adet teminat mektubu aldığını, teminat mektuplarına karşılık müvekkilinin banka lehine taşınmaz ipotek ettirdiğini, taşınmaz üzerine konan ipoteği kaldırarak bankaya 167.000,00 ABD Dolarını EFT ile teminat mektuplarına karşılık olarak bloke edilmesi amacıyla gönderildiğini, ilerleyen süreçte müvekkilinin teminat mektuplarını bankaya iade ettiğini, ancak teminat mektuplarına ilişkin bloke ettiği tutarda dahil olmak üzere bankada bulunan toplam 167.054,16 ABD Dolarındaki alacağını iade alamadığını, müvekkilinin yabancı para alacağının iflas tarihi itibariyle TL karşılığının masaya kaydını talep ettiğini, ancak yabancı para alacağını iflas tarihindeki kurdan Türk Lirasına çevrilmediği, ancak hangi tarihin alındığının anlaşılamadığını, daha küçük kurdan hesap edilerek masaya kaydedildiğini iddia ederek, müvekkilinin 167.054,16 ABD Doları tutarındaki alacağının iflas tarihindeki TL kuru karşılığı olan 645.781,26 TL’nin paranın bankaya bloke edildiği tarih olan 13/05/2016 tarihinden iflas tarihine kadarki işleyen faizi ile birlikte kabulü ile bu tutar üzerinden sıra cetveline dahil edilmesine ve sıra cetvelinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; davanın öncelikle hak düşürücü süre içerisinde açılmamışsa usulden reddi gerektiğini, davacının alacak kayıt talebinde müflis bankadan 167.054,16 USD alacağı olduğunu belirterek alacak kayıt talebinde bulunduğunu, bu kapsamda banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu davacının belirtmiş olduğu 167.054,16 USD’nin müflis bankanın faaliyet izninin kaldırıldığı, 27/02/2016 tarihli TCMB döviz alış kuru üzerinden karşılığı olan 510.734,68 TL’nin kabulüne karar verildiğini savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/584 ESAS, 2018/1264 KARAR VE 12/12/2018 TARİHLİ KARARI İLE; İdari yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN 2019/3948 ESAS, 2020/331 KARAR VE 06/02/2020 TARİHLİ KARARI İLE; Başvurunun reddine karar verilmiştir. Dairemiz kararına karşı davacı vekili tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur.
YARGITAY 23.HUKUK DAİRESİNİN 2020/926 ESAS, 2020/1865 KARAR VE 01/06/2020 TARİHLİ İLAMI İLE; Mahkememizin 2019/3948 Esas, 2020/331 Karar sayılı kararının onanmasına karar verilmiştir.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİNİN 2020/584 ESAS, 2020/655 KARAR VE 26/10/2020 TARİHLİ KARARI İLE ÖZET OLARAK; Müflis … Bankası A.Ş.’den alacaklı olduğunu ileri süren davacının iflas masasına kayıt talebinin iflas idaresince haksız ve hukuka aykırı olarak kısmen reddedildiğinden bahisle ve alacağın tamamının iflas masasına kaydına karar verilmesi istemi ile açtığı davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği belirtilerek davanın çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğuna, İstanbul 13. İdare Mahkemesinin başvurusunun kabulü ile İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 12/12/2018 tarihli 2018/584 Esas, 2018/1264 Karar sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına oybirliğiyle kesin olarak karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; iflas idaresine yazılan yazıya verilen cevapta sıra cetveli ilanının 01/06/2018 tarihinde … ve 04/06/2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davacı tarafından … kayıt numarası ile masaya 645.781,26 TL’lik alacağın kaydettirilmiş olduğu, bu alacağın 510.734,68 TL’sinin 3. sırada kabulüne ve bakiye 138.036,86 TL’sinin ise reddine karar verildiği, red kararının 11/06/2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, iş bu davanın ise 26/06/2018 tarihinde açılmış olması karşısında İİK m.235 kapsamında davanın 15 günlük süre içerisinde açılmış olduğu, ihtilafın, davacı alacaklının müflis bankadan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olduğu, ispat yükünün davacıda bulunduğu, ancak alacak miktarının tespiti için müflis banka kayıtlarının incelenmesi gerektiğinden, kayıtların incelenmesinin hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususların bilirkişiye tespit ettirilmesi mümkün olduğu, emekli banka müdürü bilirkişi …’dan alınan 18/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; müflis bankanın kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının müflis bankadan 167.054,16 USD alacaklı olduğu, 16/11/2017 iflas tarihi itibariyle 167.054,16 USD X 3.8964 TL = 650.909,83 TL (1 USD = 3.8964 TL TCMB Efektif Satış Kuru), 167.054,16 USD için 16/11/2017 tarihindeki TCMB USD Efektif Satış Kuru’nun esas alınması gerektiği, buna göre davacının müflis bankadan 650.909,83 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği davacının 645.781,26 TL talep edebileceği, buna göre kayıt ve kabulü istenen 645.781,26 TL alacağı olduğunun tespit edildiği, alınan bilirkişi raporunun denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 138.036,86 TL’nin sıra cetveline kaydına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacı tarafından hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmamış olması nedeniyle reddi gerektiğini, İİK’nun 235.maddesine göre on beş gün içerisinde davanın açılması gerektiğini, davacı tarafın davasını hak düşürücü süre içerisinde açmadığını, emsal yargı kararları gereğince davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından reddi gerektiğini, emsal içtihatlarda da açıkça belirtildiği üzere tebligat masrafı yatırmayarak bu yükümlülüğü yerine getirmeyen alacaklıya tebligat yapılmış olsa dahi sıra cetveline karşı dava açma süresinin sıra cetvelinin ilan edildiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının alacak kayıt müracaatında İİK 223.maddesi gereğince tebliğ masrafı yatırmadığını, bu hususun mahkemece incelenmediğini, davanın süreden sonra açıldığını, davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, ayrıca hesaplamada döviz alış kurunun dikkate alınarak masaya kayıt edildiğini, davacının yapmış olduğu hesaplama ile iflas idaresi tarafından yapılan hesaplama arasında farklılık bulunduğunu, iflas idaresinin kabul ettiği alacak tutarını aşan talebin reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılıp davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı vermiş olduğu 12/07/2021 tarihli beyan dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından 26/12/2017 tarihinde süresi içerisinde iflas masasına başvurulduğunu ve 51,70 TL başvuru harcı ve 50,00 TL masraf avansının dosyaya yatırıldığını iddia ederek, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz ( kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. m). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235.maddede açıkça 223.maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK 223/3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için, sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. ( Uyuşmazlık konusu davada, davalı vekili tarafından istinaf dilekçesinde davacı tarafın kanuni süre içerisinde davayı açmadığı, iflas müdürlüğüne gerekli masrafı karşılamadığı iddiası ve davacı vekilinin ise istinaf dilekçesine karşı yazılı beyan dilekçesi ile masraf yatırdığını iddia etmiş olması üzerine, Dairemizin 2021/1568 Esas, 2022/215 Karar ve 24/02/2022 tarihli kararı ile; ” … Dosyanın incelenmesinden, müflis … Bankası A.Ş’nin İflas tasfiye işlemlerinin yürütüldüğü İstanbul … İflas Müdürlüğünün … tasfiye dosyasında verilen 11.07.2018 tarihli cevabı yazıda, kararın 11.06.2018 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı tarafından masraf yatırılmadığının belirtildiği, davacı vekili tarafından davalının istinaf yoluna başvuru dilekçesine karşı 12.07.2021 tarihli cevap dilekçesinde ise 51,7 TL başvuru harcı İle 50,00 TL masraf avansının dosyaya yatırıldığının ifade edildiği anlaşılmıştır. Bu ise çelişki oluşturmaktadır. Hak kaybının önüne geçilerek isabetli bir karar verilebilmesi için yeniden İflas Müdürlüğüne müzekkere yazılmak suretiyle, yukarıda yer verilen dosya içerindeki cevabı yazı ve davacı vekilinin istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesinde masraf yatırdıklarına dair iddialarına dair dilekçeleride eklenerek, davacı tarafça masaya başvuru sırasında İcra ve İflas Kanunun 223. madde gereğince tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle alınacak kararların kendilerine tebliğinin istenip istenmediğinin sorulması ve gelen cevabı yazının dosyaya ibrazı İle dosyanın istinaf incelemesi için yeniden gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle, İflas Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, müzekkere cevabının dosyaya ibrazı ile birlikte dosyanın istinaf incelenmesi için yeniden Dairemize gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur…” şeklinde dosya mahal mahkemesine eksikliklerin giderilmesi için gönderilmiştir. Dairemizin gönderme kararı sonrasında, İstanbul …İflas Dairesi … İflas tasfiye dosyası ile ilgili olarak 14/03/2022 tarihli cevabı yazıda, Dairemizin gönderme kararında belirtildiği şekilde davacı şirket tarafından masaya … kayıt numarası ile 645.781,26 TL’lik alacak kaydı yaptırılarak iflas idare memurları tarafından alacağın 510.734,68 TL’sinin 3.sıraya kaydına, bakiye 138.036,86 TL’nin ise reddine karar verildiği, alacaklı tarafından tebligata elverişli adresinin gösterildiği, kararın 11/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği ancak alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı bildirilmiştir. ) Somut davada, İstanbul … İflas Müdürlüğünün … tasfiye sayılı dosya için vermiş olduğu 11/07/2018 tarihli cevabı yazı ve …İflas Dairesinin 14/03/2022 tarihli cevabı yazısına istinaden sıra cetvelinin 01/06/2018 tarihinde … Gazetesinde, 04.06.2018 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlandığı, masa kararı ve sıra cetvelinin davacı vekiline 11/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak alacaklı tarafından masraf yatırılmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen istinaf dilekçesine karşı beyan dilekçesinde her ne kadar masraf yatırıldığı beyan edilmiş ise de beyanına ekli olarak herhangi bir makbuz veya belge ibraz edilmediğinden davacı tarafın söz konusu beyanına itibar etmek mümkün olmamıştır. Bu durumda davanın son ilan tarihi olan 04/06/2018 tarihinden itibaren yasal on beş günlük süre içerisinde açılması gerekirken 26/06/2018 tarihinde süreden sonra açılmış olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda, mahkemece bu hususların resen dikkate alınarak davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının tespiti ile reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm tesis edilmiş olması isabetli görülmemiştir. Çünkü yasal düzenleme emredici niteliktedir. Hakimin söz konusu süreyi değiştirmesi veya farklı yorumlaması söz konusu olamaz. Aynı maddede, 223.maddede ki düzenlemenin saklı olduğu vurgulanmış ve yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, 223.maddede, İflas idare memurlarının kararlarının kendilerine tebliğini isteyen alacaklılar için yapılması gereken hususlar açıkça ifade edilmiştir. Açıklanan nedenlerle ve tüm yasal düzenlemeler kapsamında, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığının göz önünde bulundurularak reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası ile ilgili hüküm tesis edilmesi isabetli olmamıştır. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü uygun görülmüştür. Ne var ki söz konusu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden kararın düzeltilerek yeniden hüküm tesisine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/688 Esas, 2021/305 Karar ve 14/04/2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a) Davanın 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 235/1.fıkrası gereğince yasal on beş günlük hak düşürücü süre içerisinde açılmamış olması nedeniyle USULDEN REDDİNE, b) Alınması gereken 80,70 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, c) Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, d) Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T.’deki esaslara göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, e) Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine, 4-Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 5- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 6-Davalının istinaf incelemesi için yapmış olduğu toplam 81,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.12/05/2022