Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/585 E. 2022/548 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/585 Esas
KARAR NO: 2022/548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 24/01/2022
NUMARASI: 2021/677 Esas
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin elektrik yapı işlerini yapması karşılığında kendisine nakdi ödeme yerine ortaklık payı karşılığı olan … Blok … nolu dairenin tahsis edildiğini, ancak davalı kooperatife borcu olmamasına rağmen taşınmazın devredilmediğini belirterek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini, aksi halde değerinin tahsilini talep ve dava etmiş, 19/01/2022 tarihli dilekçesi ile taşınmazın davalı kooperatifin borcu sebebiyle icraen satıldığını belirterek davanın konusuz kalmaması için icra dosyasındaki taşınmaz bedelinin davalıya ödenmemesi için taşınmaz bedeline tedbir konulmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İlk derece mahkemesinin 24/01/2022 tarihli ara kararı ile, kooperatif kayıtlarının henüz incelenmediği ve davalı kooperatifin davacıyı zarara uğrattığının yaklaşık olarak ispat edilmediği, toplanan yeni deliller ile yeniden talepte bulunulmasının mümkün olduğu, ayrıca bu aşamada telafisi imkansız bir zararın hasıl olmadığı gerekçesiyle davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkiline tahsis edilen dairenin mülkiyetinin müvekkiline devredilmediğini ve dairenin icraen satıldığını, bunun üzerine yeri tahliye etmek zorunda kaldıklarını, satış bedeline tedbir konulmasının zaruri olduğunu belirterek tedbir talebinin reddine dair kararın kaldırılmasını ve tedbir taleplerinin kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil, aksi halde taşınmazın değerinin tahsiline ilişkindir. Davacı vekili, müvekkiline tahsis edilen dairenin davalı kooperatifin borcu nedeniyle icraen satıldığını belirterek satış bedelinin davalıya ödenmemesi yönünde tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece yaklaşık ispat koşullarının sağlanmadığı ve telafisi imkansız bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle talebi reddetmiş, davacı vekili ihtiyati tedbirin reddi kararını istinaf etmiştir. Geçici hukuki korumaların bir türü olan ihtiyati tedbirin şartları 6100 sayılı HMK’nun 389. maddesinde düzenlenmiş olup anılan düzenleme “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.” hükmünü haizdir. Anılan hükümde de açıkça belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir kararı, bir hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında uygulanacak geçici bir hukuki korumadır. İhtiyati tedbir kararı verilmesi için gereken bir şart da üzerine tedbir konulması talep edilenin uyuşmazlık konusu olmasıdır. Somut olayda davacının adına tescili, aksi halde değerinin tahsilini talep ettiği taşınmazın, davalı kooperatifin borcu nedeniyle icra dairesince satıldığı görülmektedir. Davacı icra dosyasındaki satış bedelinin tedbiren davalıya ödenmemesini talep etmişse de, taşınmazın icra dosyasındaki satış bedeli uyuşmazlık konusu değildir. Kaldı ki davaya konu daire davalı kooperatifin borcu nedeniyle icra dosyasında satıldığına göre, satış bedelinin davalı kooperatife ödenmesi mümkün değildir, mahcuz dairenin satış bedeli dava dışı takip alacaklısına ödenecektir. Bu nedenle de 3. kişi konumunda olan dava dışı takip alacaklısının hukukunu etkileyecek şekilde, icra dosyasındaki satış bedelinin davalıya ödenmemesi yönünde tedbir talebinde bulunulamaz. Sonuç olarak mahkemece yukarıda açıklanan nedenler ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı ve telafisi imkansız bir zararın bulunmadığı gerekçesiyle talebin reddi doğru olmadığından, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353.b.2 bendi gereğince kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından yeniden esas hakkında ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, 2- İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/677 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 24/01/2022 tarihli ara kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, a) Davacının ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davacı tarafından karşılanan istinaf harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2 bendi İle aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.28/04/2022