Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/542 E. 2022/561 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/542 Esas
KARAR NO: 2022/561
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 03/06/2021
NUMARASI: 2018/1482 Esas, 2021/462 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 28/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; her iki müvekkili şirketinde … Holging A.Ş. çatısı altında kurulduğunu, yönetim kurulu, ortaklık yapısı aynı olan şirketler olduğunu, aralarındaki bağ nedeni ile aynı davada konkordato talebinde bulunulduğunu, davacı … Anonim Şirketinin 20.04.1992 tarihinde ticari faaliyetine başladığını, kendi tesislerinde üretmiş olduğu prefabrike ürünlerde ülkenin en büyük üretim ve dağıtım ağına sahip firmalarından olduğunu, davacı … Anonim Şirketinin inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini, müvekkili şirketin faaliyette olduğu 5 yılı aşkın süre içerisinde, kendi tesislerinde üretmiş olduğu inşaat sektöründe kullanılan levha, dış çephe kaplama ürünlerinin üretimini yaptığını, piyasa koşulları ve artan rekabet ortamında ülke genelinde yaşanan ekonomik krizleri ve döviz kuru dalgalanmalarını, zor da olsa aşılmaya çalışıldığını ancak özellikle 2018 yılında yaşanan iktisadi sıkıntının, tüm firmaları nakitte kalmaya zorladığını ve bu krizler sonucunda da bankacılık sektörünün, faizlerini artırdığını, kredileri kıstığını, teminat marjlarını yükselttiğini, piyasada ise tahsilat vadelerinin uzadığını ve hatta müşterilerin verdikleri çekleri ödeyemeyecek duruma geldiklerini, bunun yanında demir çelik ve yapı sektöründe mal alımlarında peşin veya çok kısa vadeye dönüldüğünü, müvekkil şirketinde diğer şirketler gibi ülkemizde yaşanan negatif ortamdan etkilendiğini belirterek, teklif edilen konkordato projesine göre geçici/kesin mühlet verilmesine, İcra ve İflas Kanununda belirlenen kesin süre içinde yapılacak yargılama sonucu konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Alacaklılar yargılamaya katılarak sözlü ve/veya yazılı beyanda bulunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece tasdik şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile; 1-Davanın KABULÜ ile; İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ ve İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ’nin konkordato tasdik taleplerinin KABULÜNE, 2-Davacıların konkordatoya tabi borçlarının, konkordatonun tasdiki kararının verildiği bu günden itibaren 6 aylık ödemesiz dönemden sonraki 48 aylık süreçte aylık eşit taksitler halinde ödenmesine, buna göre; Komiser Heyetinin 31.12.2020 tarihli raporunun ekinde 8 ve 11 nolu ekler olarak sunulan ödeme planlarının bu kararın eki sayılmasına, 3-Tüm alacakların ve taksitlerin bu ödeme planına göre izlenmesine, konkordatonun tasdiki kararının, gerekçeli kararın kesinleşmesi beklenmeksizin, İİK’nun 308/c maddesi gereğince derhal bağlayıcı hale gelmesine,4- Kesin mühletin sona ermesine, 5-Kesin mühlet kararı ile doğan ve İİK’nun 294-295-296 ve 297.maddelerinde düzenlenen tüm sonuçların ve mühlet boyunca verilen TÜM KONKORDATO TEDBİRLERİNİN KALDIRILMASINA, 6-Konkordato komiserlerinin görevlerine son verilmesine, 7-İİK’nun 306/2 maddesi uyarınca tasdik edilen konkordatonun infazının sağlanması için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli olmak üzere konkordato komiseri mali müşavir … (T.C.No : …)’in derhal göreve başlamak üzere kayyum olarak görevlendirilmesine, 8-Kayyum tarafından borçlunun işletme faaliyet durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda her iki ayda bir mahkememize rapor sunulmasına, 9-Kayyum için aylık 2.000,00 TL ücret takdirine, derhal görev tevdii tutanağı düzenlenmesine, göreve başlama tarihinden itibaren aylık olarak ödenecek ücretin davacı şirketler tarafından ödenmesine, 10-İtiraza uğrayan, çekişmeli halen gelen alacaklılar yönünden teminat alınmamış olmakla birlikte bu alacaklıların genel mahkemelerde dava açmakta ve takip yapmakta muhtariyetlerine, aynı şekilde hiç başvuru yapmamış olan alacaklılar yönünden de genel mahkemelerde dava açmakta ve takip yapmakta muhtariyetlerine,11-İİK’nun 306/son maddesi göndermesiyle hüküm fıkrasının İİK’nun 288.maddesi uyarınca İLANINA,12-Geçici mühlet tarihi olan 11/12/2018 tarihinden sonra doğan alacaklar konkordato kapsamında olmadığından bu alacaklar yönünden takip ve dava yapılmasına engel bir durum olmadığı hususunda keyfiyetin alacaklılara İHTARINA, 13-Bu kararla İİK’nun 308/ç maddesi uyarınca konkordato taraflar için bağlayıcı hale geldiğinden geçici mühlet kararından önce başlatılmış takiplerde konulan ve henüz paraya çevrilmemiş olan hacizlerin hükümden düştüğünün tespitine, şu kadar ki; bu hükmün İİK’nun 308/c maddesinin 3.fıkrası kapsamında yer alan alacaklılar için konulan hacizler yönünden uygulanamayacağına,14-Davacıların, finansal kiralama konusu olan Beşiktaş …Noterliğinin 25.06.2014 gün ve … yevmiye nolu sözleşmesinde adı geçen Bilecik İli, … Mahallesi, … ada, … nolu parsel, üretim ve işyeri olarak kullanılmakta olması nedeniyle talebin kabulü ile finansal kiralama konusu malın iadesinin tasdik kararından itibaren 1 yıl süre ile ertelenmesine,15-Mahkememizce izin verilen ipotekli taşınmazların yada rehinli menkullerin komiser denetim ve onayı ile satışına/devrine ilişkin işlemlerin henüz infaz edilmemiş olması halinde bu işlemlerin yeni atanan kayyum denetimi ve gözetiminde İNFAZINA, 16-İİK’nun 308/f maddesi uyarınca konkordatonun tamamen feshi halinde borçluların İİK’nun 308.maddesi gereğince iflasına karar verilebileceği hususu nazara alınarak borçlular tarafından yatırılan iflas avansının bu aşamada iadesine yer olmadığına, iflas avansının ödeme takviminde belirtilen tüm borçlar ödendikten sonra davacı borçlu şirketlere iadesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince, Ticaret Sicil Gazetesinde 21.06.2021 tarihinde, Basın İlan Portalında 10.06.2021 tarihinde ilan edilmiş, 07.08.2021 tarihinde alacaklı … Ltd. Şti., 06.07.2021 tarihinde … T.A.Ş., 17.06.2021 tarihinde … A.Ş. Tarafından istinaf edilmiştir. Kararı 09.08.2021 tarihinde istinaf eden davacı … A.Ş. ile 18.06.2021 tarihinde istinaf eden … A.Ş. Vekilleri istinaf taleplerinden feragat etmişler, mahkemece, 06/10/2021 tarihli değerlendirme kararı ile istinaf taleplerinin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Mahkemece gerekçeli kararda yasa yolu doğru olarak “itiraz eden diğer alacaklılar yönünden ise tasdik kararının ilanından itibaren 10 gün içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere..” şeklinde gösterilmiştir. Bu sebeple alacaklı … Ltd. Şti., ile … T.A.Ş., vekillerinin yasal 10 günlük süre içerisinde istinaf dilekçesi vermedikleri, alacaklı … A.Ş. Vekilinin yasal süresi içerisinde kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. İtiraz eden alacaklı müdahil … A.Ş. vekili istinaf nedenleri olarak, dosya kapsamına göre konkordato tasdik şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketin USD cinsinden olan alacağının başvuru tarihindeki kur üzerinden TL’ye çevrilerek TL olarak dikkate alınmasının usul, yasa ve yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına tamamen aykırı olduğunu, aradan geçen süre içinde dolar kurunun sürekli arttığı da dikkate alındığında müvekkili alacağının USD üzerinden dikkate alınarak USD olarak ödenmesi gerektiğini, ayrıca davacı şirketlerin dava dilekçelerinde borçların tamamını ödeyeceklerini taahhüt ederek bu davayı açtıklarını, davacıların bu taahhütlerine rağmen müvekkili şirketin alacağının USD üzerinden değil, TL üzerinden ödenmek istenmesi ve üstelikte faizsiz ödenmek istenmesinin çelişki olduğu gibi aynı zamanda davacının taahhütlerine açıkça aykırılık oluşturduğunu, müvekkili şirketin konu ile ilgili yapılan alacaklılar toplantısında ret oyu kullandığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, iflasa tabi olan borçlu için İİK‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğu da anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı, yabancı para alacağının ödenme şekli konularında toplanmıştır. Dosya kapsamından, davacı şirketlerin 06.12.2018 tarihli dilekçe ile konkordato talebinde bulundukları, mahkemece 11/12/2018 tarihli ara kararı ile, davacılar lehine İİK’nin 287.maddesi uyarınca 11/12/2018 tarihinden başlamak üzere 3 aylık geçici mühlet kararı verilerek aynı madde uyarınca üç kişilik geçici konkordato komiseri görevlendirildiği, üç aylık geçici mühletin sonunda 08/03/2019 tarihli duruşmada davacı şirketlere 1 yıl süre ile kesin mühlet verildiği, mahkemenin 02/03/2020 tarihli ara kararı ile bir (1) yıllık kesin mühletin 08/03/2020 tarihinden itibaren 6 ay süre ile uzatılmasına, 16/07/2020 tarihli ara kararı ile covid-1 sebebi ile “.. duran 86 günlük sürenin kesin mühlet için verilen süreye eklenmesi suretiyle 6 aylık ek kesin mühletin bitiş tarihinin 03/12/2020 tarihi olarak belirlenmesine,” karar verildiği, 03/12/2020 tarihli duruşmada konkordato kesin mühletinin İİK.’nun 304/2 maddesine göre 2 ay süre ile 02/02/2021 tarihli duruşmada sürenin yine 2 ay süre ile ve 02/04/2021 tarihli duruşmada aynı gerekçelerle bir kez daha 2 ay süre ile uzatılmasına karar verildiği, 03/06/2021 tarihinde de istinafa konu kararın tesis edildiği, konkordato tasdik harcı ve yargılama giderlerinin yatırıldığı ve İİK 304. madde gereğince gerekli ilanlar yaptırılarak yargılamada hazır olan konkordato komiserleri dinlendikten sonra hüküm tesis edildiği anlaşılmıştır. 02.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda; Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli raporda, sunulan nihai projeye göre konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali bulunup bulunmadığının müstakil olarak incelenmediği, fakat gerekçeli raporun 17. sayfasında borçlulardan Vefa şirketi yönünden “Şirketin, ödeme süreci içerisinde ticari faaliyetleri yanında diğer varlık kalemleri ve sermaye artışı yapmak suretiyle gerçekleştirmesini beklediği nakit girdiler sonucunda her yılı nakit fazlası ile kapatacağı öngörülmektedir. Şirketin, bu planlama ile tüm borçları tasfiye edileceği gibi dönem sonunu 16.614.582,00 TL düzeyinde iyi bir likitide ile kapatacağı beklenmektedir. ” ve gerekçeli raporun 32. sayfasında borçlulardan … şirketi yönünden “Şirketin, ödeme süreci içerisinde ticari faaliyetleri yanında diğer varlık kalemleri ve sermaye artışı yapmak suretiyle gerçekleştirmesini beklediği nakit girdiler sonucunda her yılı nakit fazlası ile kapatacağı öngörülmektedir. Şirketin, bu planlama ile tüm borçları tasfiye edileceği gibi dönem sonunu 2.208.305,00 TL düzeyinde iyi bir likitide ile kapatacağı beklenmektedir. ” şeklinde yapılan açıklamalar, borçlularca sunulan nihai projenin Komiser Heyetince gerçekleştirilebilir bulunduğunu gösterdiği, borçlu şirketlerin sundukları nihai projelerin başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının en sağlıklı bir biçimde Komiser Heyeti tarafından değerlendirileceği, Komiser Heyetince raporda yer verilen değerlendirmeler dikkate alınarak, borçlu şirketlerce sunulan nihai projelerin başarıya ulaşabileceğinin kabulünün uygun olacağı, şirketlerin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarına kavuşma oranının inceleme ve denetime elverişli bir şekilde ortaya konulduğu, borçlulardan … şirketinin İflası halinde adi alacaklıların alacaklarına muhtemel kavuşma oranının %38,45 iken, … şirketinin iflası halinde adi alacaklıların alacaklarına muhtemel kavuşma oranının %28,1 l olduğu, borçlu şirketlerin konkordato nihai projelerinde alacaklılara, alacaklarının tamamım faizsiz bir şekilde, 6 ay ödemesiz dönemden sonraki 48 aylık süreçte eşit taksitler halinde ödemeyi teklif ettikleri, iflas tasfiyelerinin ortalama 5 yıl sürdüğü nazara alındığında, borçluların konkordato teklifinin iflasa nazaran alacaklıların lehine olduğu, Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli raporun 18 ve 19. sayfalarından, … şirketinin konkordatoya tabi olan borçlarının toplamının 50.090.383,04 TL, konkordatoya tabi olmayan borçlarının toplamının ise 34.800.671,19 TL olduğunun tespit edildiği, … şirketinin borç ödemelerinde kullanabileceği kaynaklarının toplamının 102.037.128,00 TL olduğu, borçlulardan … şirketinin konkordatoya tabi borçlarının toplamının 22.836.833,58 TL, konkordatoya tabi olmayan borçlarının toplamının ise 5.768.697,10 TL olduğu, borçlu … şirketinin borç ödemelerinde kullanabileceği kaynaklarının toplamının 30.512.469,00 TL olduğu, konkordato teklifinin mevcut halinin borçlunun kaynaklarıyla orantılı olduğu, Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli rapordan, her iki şirketin de konkordatonun kabulü için Kanun’da öngörülen nisabı sağladıkları, fakat borçlu şirketlerin konkordato nisabında dikkate alınması gereken alacaklı sayısının ve kabul/ret durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği, doktrinde ve Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere, bir kişi birden fazla alacağı temlik almış ise, yapılan oylamada bu alacaklının oyu sayı bakımından bir oy olarak dikkate alınacağı, fakat somut olayda Komiser Heyetinin, birden fazla alacağı temlik alan alacaklıları konkordato nisabında 1 kişi olarak değil, kaç kişinin alacağını temlik almışsa o kadar kişi olarak değerlendirdiği, her ne kadar Komiser Heyetince gerekçeli raporun 20. sayfasında bu konuyla ilgili olarak “Ayrı ayrı alacaklı adına kayıtlı olup daha sonra ve konkordato müzakere gününden önce temlik alınmış alacaklar; ayrı alacaklı olarak alacaklı sayısına dahil edilmiştir. Kaldı ki temlik alınan birden fazla temlik alman alacak için tek alacaklı hesaplansa dahi sonuca etkili olmadığı görülmüştür. ” denilmek suretiyle, birden fazla alacağı temlik alan alacaklıların 1 kişi gibi değerlendirildiğinde de konkordato nisabının yine sağlandığı belirtilmişse de, bu durumun inceleme ve denetime elverişli bir biçimde ortaya konulması bakımından konkordato nisabına esas alacaklı sayısının ve teklifi kabul eden alacaklıların sayısının, yukarıda açıklanan çerçevede yeniden belirlenmesi gerektiği, öte yandan, kabul oyu kullanan bazı alacaklıların kullandıkları oyların geçersiz olduğu tespit edilmiş olup geçersizliğine neden olan eksiklikler giderilmediği takdirde, söz konusu alacaklıların kabul oyu veren alacaklılar listesinden çıkartılması gerektiği, bir kısım alacaklıların alacaklarını alacaklılar toplantısından önce temlik etmelerine rağmen oy kullandırıldığı, HMK m.74 hükmüne göre, vekilin konkordatoya muvafakat gösterebilmesi için, vekilin bu konuda özel olarak yetkilendirilmesi gerektiği, dosya kapsamında yapılan incelemelerde, bir kısım alacaklıların vekaletnamelerinde HMK m.74 uyarınca bulunması gereken özel yetkinin bulunmadığı, bir kısım alacaklıları temsilen oy kullananların, adına oy kullandıkları şirketleri münferiden temsile yetkili olmadıkları, bir kısım alacaklı adına oy kullanan kişinin imza sirkülerinin süresinin dolduğu, bir kısım alacaklılar adına oy kullanan vekillerin avukat olmadıkları, ayrıca “konkordatoya muvafakat verilmesi” konusunda özel yetki içeren vekaletnamelerinin bulunmadığı, bir kısım alacaklılar adına oy kullanan kişilerin imza sirkülerlerinin bulunmadığı, … şirketi yönünden teminat gösterilmesi gereken alacakların toplamının 3.192.071,83 TL, … şirketi yönünden teminat gösterilmesi gereken alacakların toplamı ise 375,423,40 TL olduğu, bu alacakların teminatlandırıldığı konusunda komiser heyetinden rapor alınması gerektiği, alınması gereken harçların yatırıldığı, dosya kapsamı incelendiğinde, finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olup olmadığı yönünden tartışmalar bulunduğu, … şirketinin 21/07/2020 tarihli dilekçe ile Komiser Heyetine başvurarak, finansal kiralama borçlarının 55 aylık vadeye yayılmasını öngören “Düzenleme Şeklinde Ek Tadil Finansal Kiralama Sözleşmesi” imzalanması için izin istediği, bu izin istemi üzerine Komiser Heyetince 28/07/2020 tarihinde, finansal kiralama borçlarının yapılandırılması isteminin reddine karar verildiği, Komiser Heyetinin red kararı üzerine borçlu şirket vekilinin 28/07/2020 tarihli dilekçesiyle, Komiser Heyetinin kararına itiraz ettiği, mahkemece 30/07/2020 tarihinde (adli tatilde nöbetçi heyetçe) tesis edilen ara kararla, borçlu şirket vekilinin talebinin alacaklılar arasında eşitsizlik yaratacağı gerekçesiyle, Komiser Heyetinin 28/07/2020 tarihli red kararının kaldırılması isteminin reddine karar verildiği, borçlu şirket vekilinin 13/10/2020 tarihli dilekçesiyle yeniden, … A.Ş. ile yapılandırma sözleşmesinin imzalanması için mahkemeden izin istediği, mühlet öncesi döneme ait finansal kiralama borçları konkordatoya tabi iken, mühlet sonrası döneme ait finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olmadığı, … A.Ş. ile akdedilen kiralama sözleşmesine konu taşınmazda konkordato talep eden …’un üretim faaliyetlerinin yürütüldüğü, bu nedenle, finansal kiralama sözleşmesinin devamının, firmanın faaliyetleri açısından önem arz ettiği, bu bağlamda mühlet sonrası döneme ait finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olmadığının tespitine ve borçlu … şirketinin, finansal kiralama borçlarının yapılandırılması noktasında Komiser Heyetinin nezaretinde protokol akdetmesine izin verilebileceği, her ne kadar … A.Ş. vekili tarafından, … A.Ş.’nin konkordato nisabına dahil edilmesine ilişkin verilen 03/03/2020 tarihli karardan dönülmesi isteminde bulunulmuşsa da bu aşamada ilgili karardan dönülmesine gerek bulunmadığı, Zira mühlet sonrası döneme ait finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olmadığının belirlenmesi ve borçlu şirketlerin finansal kiralama şirketleriyle Komiser Heyetinin nezareti altında yapılandırma protokolü akdetmesine izin verilmesi halinde, … A.Ş.’nin konkordato nisabında dikkate alınmasının öneminin kalmayacağı, Komiser Heyetince hazırlanan gerekçeli raporda, İİK m,307, f.3 uyarınca, borçlu …’un fabrika binası olarak kullandığı finansal kiralama konusu malın satışının 1 yıl süreyle ertelenmesinin gerektiği belirtilmişse de, anılan hüküm çerçevesinde erteleme kararı verilebilmesi için, borçlunun bu yönde açık bir talebinin bulunması gerektiği, fakat dosya kapsamı incelendiğinde, borçlunun İİK m.307, f.3 kapsamında, finansal kiralama konusu malın satışının ertelenmesine karar verilmesi yönündeki herhangi bir talebine rastlanılmadığı, Komiser Heyetince 21/10/2020 tarihli dilekçenin ekinde sunulan ödeme planının, rapor içerisinde yapılan açıklamalar doğrultusunda revize edilmesi gerektiği belirtilmiştir. 31.12.2020 tarihli Komiser Heyeti raporunda; bilirkişi heyetinin mahkemece de kabul gören raporuna uygun yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu … Anonim Şirketinin konkordato projesinin alacaklıların oyları ile İİK 302/3.a bendinde yazılı kabul nisabının oluştuğu, Konkordato alacaklıları tarafından kabul edildiği, yine … Anonim Şirketinin konkordato projesinin alacaklıların oyları ile İİK 302/3.a bendinde yazılı kabul nisabının oluştuğu, Konkordato alacaklıları tarafından kabul edildiği ifade edilmiştir. 15.02.2021 tarihli bilirkişi ek raporunda; Borçlu şirketlerin konkordato teklifinin, alacaklıların ve alacakların yansını aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, kabul/ret durumunun rapor içerisinde sayılarla ortaya konduğu, Komiser Heyetince yeni hazırlanan ödeme planlan örnekleme yoluyla incelendiğinde, çekişmeli alacakların ödeme planlarından çıkartıldığının ve temlik edilen alacaklarla ilgili uyumsuzlukların giderildiğinin tespit edildiği, … Bankası A.Ş’nin çekişmeli hale gelen alacağına yer verilmemesinin doğru olduğu, borçlu şirketler vekilinin 30/11/2020 tarihli dilekçesiyle, teminat işlemlerinin tamamlandığına dair 3 klasörden oluşan belgeleri dosyaya sunduğu, Komiser Heyetinin, sunulan belgeleri inceleyerek teminat gösterme işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığını rapor etmesinin uygun olacağı, Teminat gösterme işlemlerinin tamamlandığının tespiti halinde, konkordatonun tasdiki için tüm şartların gerçekleşmiş olacağı, bu durumda, borçlu şirketlerin tasdik talepleri kabul edilerek “Konkordatoya tabi borçların, konkordatonun tasdiki kararım takip eden 6 aylık ödemesiz dönemden sonraki 48 aylık süreçte aylık eşit taksitler halinde ödenmesine, bu kapsamda Komiser Heyetinin 3Î/I2/2020 tarihli raporunun ekinde sunulan ödeme planlarının kararın eki sayılmasına” şeklinde karar verilebileceği, Kök rapordan sonra borçlu şirketler vekilince 01/02/2021 tarihinde dosyaya sunulan dilekçede, … A.Ş ile akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu malın satışının İİK m,307 hükmü kapsamında 1 yıl süreyle ertelenmesinin talep edildiği, Komiser Heyetince hazırlanan 25/09/2020 tarihli gerekçeli raporda, borçlu … şirketinin … A.Ş’ye olan borçlarının mühlet öncesi döneme ait olduğunun ve ödenmemiş iki aylık kira borcu bulunduğunun belirtildiği, dosya kapsamından, ödenmeyen finansal kiralama borçlarının hangi döneme ait olduğunun tespit edilemediği, bu sebeple Komiser Heyetinden, … A.Ş.’ye ödenmeyen finansal kiralama borcu bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa ödenmeyen taksitlerin hangi döneme ait olduğu, finansal kiralama sözleşmesinde belirlenen taksitlerin … A.Ş. vekilinin iddia ettiği gibi 6 aylık dönemi kapsayıp kapsamadığı konusunda rapor alınmasının ve bu rapor doğrultusunda hareket edilmesinin uygun olacağı, Komiser Heyetince, konkordato talep eden … şirketinin geçici mühletten sonraki döneme ait Finansal kiralama borcunun bulunmadığı ve geçici mühletten önceki döneme ait kira borçlarının 3 aylık kira tutarını aşmadığı rapor edilirse, borçlu … şirketi ile … A.Ş, arasında akdedilen Beşiktaş … Noterliğinin 25/06/2014 tarih ve … yevmiye no’lu finansal kiralama sözleşmesine konu Bilecik İli, Merkez İlçe … Mah. … Mevki … Ada … No’lu Parsel’de bulunan taşınmazın satışının IİK m.307 kapsamında 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilebileceği belirtilmiştir. 15.04.2021 tarihli bilirkişi 2. Ek raporunda; konkordatonun tasdiki için gerekli tüm şartların gerçekleştiği, Konkordato talep eden … şirketinin … A.Ş.’ye olan finansal kiralama borçlarının tutarı üç aylık tutarı aştığından, Finansal Kiralama Sözleşmesine konu malın satışının IlK m,307, f,3 uyarınca 1 yıl süreyle ertelenmesinin koşullarının oluşmadığı, Geçici mühlet tarihinden sonraki döneme ait finansal kira borçlan cari dönem borçları niteliğinde olduğundan, bu borçların doğumunda komiserin örtülü izninin bulunduğu, bu nedenle, geçici mühletten sonraki döneme ait finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olmadan ödenmesi gerektiği, mahkemenin bu kanaatte olması durumunda tasdik kararında “Geçici mühlet tarihinden sonraki döneme ait finansal kiralama borçlarının konkordatoya tabi olmadan ödenmesine, Komiser Heyetince hazırlanan ödeme planlarının, geçici mühletten sonraki döneme ait finansal kiralama borçları bakımından bağlayıcılığının bulunmadığına şeklinde hüküm tesis edilebileceği ifade edilmiştir. Konkordato komiser ve ilgili bilirkişi raporları dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçelidir. Alacak kaydının bazı istisnalar ( bu istisnalar, imtiyazlı alacaklar ile yabancı para üzerinden tesis edilmiş gayrimenkul rehni ile temin edilmiş alacaklardır, …, Yabancı Para Alacaklarının Tahsili 3.Bası, Ankara 1998, s.252) haricinde Türk lirası olarak yapılmalıdır. Bu kurala göre başvuru tarihindeki kur üzerinden döviz cinsindeki alacak miktarının Türk Lirasına çevrilerek başvurunun yapılması gerekecektir. Ancak, Türk Lirasına çeviri tarihi hakkında ciddi tartışmalar yaşanmaktadır. Bazı yazarlar alacağı dövize bağlanmış olan alacaklara konkordatoda ayrıcalık tanınması gerektiren yasal bir dayanak bulunmadığını, konkordatoya tabi alacaklar arasında eşitlik ilkesi gereğince TBK m.99’un konkordatoda uygulanmasının mümkün olmadığını, yabancı para alacağının konkordato kayıt tarihindeki Türk Lirası karşılığının esas alınması gerektiğini kabul etmektedir. Diğer bazı yazarlar ise konkordatonun tasdiki tarihinin çeviri zamanı olarak esas alınması gerektiği görüşündedir. Bir diğer görüş ise yabancı para alacağının konkordato mühletinin verildiği tarihteki döviz kuru üzerinden Türk Lirasına çeviri yapılarak konkordatoya yazdırılması gerektiği kanaatindedir. Özellikle, konkordatonun kabulü için gerekli çoğunluğun tespiti yabancı para alacaklarının biran önce Türk Lirasına çevrilmesine, yani alacakların miktarının tespitinde eşit para biriminin kabulünü gerektirmektedir. Bu çerçevede ve kayıt tarihlerindeki farklılıklardan doğacak eşitsizliği önlemek için yabancı para alacaklarının tüm alacaklılar için ortak bir tarihte Türk Lirasına çevrilmesi uygun olacaktır. Şu halde, yabancı para alacaklısı alacağını komisere yabancı para olarak kaydettirecek ama komiser on beş günlük kayıt süresinin bitiminde bütün yabancı para alacaklarını o tarihteki kur üzerinden Türk Lirasına çevirecektir. Bu takdirde konkordato tasdik edilirse yabancı para alacaklısı alacağını artık tasdik edilen konkordato çerçevesinde ancak Türk Lirası olarak talep edebilecek ve çeviri nedeniyle maruz kaldığı zarar için munzam zarar davası açamayacaktır. (Yeni Konkordato Hukuku, Editör: Prof.Dr.Selçuk Öztek, 2. Baskı, s.468,469,470). konkordato eşitlik ilkesi kapsamında istinaf eden alacaklının yabancı para alacağına dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun “Konkordatonun Tasdiki” başlıklı 305. Maddesinde; Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md): “ 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Somut davada; … A.Ş. yönünden, toplam 212 alacaklıdan 128 adedinin kabul oyu kullandığı ve kabul oyu kullanan alacaklı oranının %60,38 toplam alacak tutarının 51.610.461,01 TL., kabul oyu kullanan alacak tutarının 29.103.381,59 TL. olduğu, kabul oyu kullanan alacak oranının %56,39 olduğu, … A.Ş. yönünden, toplam 59 alacaklıdan 32 adedinin kabul oyu kullandığı ve kabul oyu kullanan alacaklı oranının %54,24, toplam alacak tutarının 24.661.092,31 TL., kabul oyu kullanan alacak tutarının 13.615.303,88 TL. olduğu, kabul oyu kullanan alacak oranının %55,20 olduğu, borçlu şirketlerin konkordato tekliflerinin, alacaklıların ve alacakların yarısına aşan bir çoğunluk tarafından kabul edildiği, her iki şirket yönünden konkordato teklifinin borçluların kaynaklarıyla orantılı olduğunun tespit edildiği, belirtilen sürede teminat ile ilgili rehin işlemlerinin tesis edildiği, teklif edilen tutarın borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu ve İİK.nun 305.maddesinde düzenlenen tasdik şartlarının oluştuğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, alacaklı müdahil … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan, diğer alacaklıların istinaf başvurusunun süre yönünden usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1482 Esas, 2021/462 Karar ve 03/06/2021tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan müdahil … A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alacaklılar … Ltd. Şti., ile … T.A.Ş., vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nın 352/1.c bendi gereğince USULDEN REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince her bir davacıdan ve davalı borçlu şirketten alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından her bir alacaklı tarafından peşin olarak karşılanan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın her bir müdahil alacaklıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince her bir alacaklıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcından her bir alacaklı tarafından peşin olarak karşılanan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın kararı istinaf eden alacaklılar … A.Ş., … Ltd. Şti., ve … T.A.Ş.’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Müdahillerin yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 308/a maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/04/2022