Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/515 E. 2022/696 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/515 Esas
KARAR NO: 2022/696
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/11/2021
NUMARASI: 2019/544 Esas, 2021/1115 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 28 5 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Borçlular, … San.ve Dış Tic.A.Ş, … San.ve Dış.Tic.A.Ş, … A.Ş, … San.ve Dış Tic.A.Ş, … A.Ş, … San .ve Tic.A.Ş, … Tic.Ltd.Şti, … San.ve Tic.A.Ş ve … vekili 22.09.2019 tarihli dilekçe ile müvekkili …A.Ş nin tüm paylarının sahibinin müvekkili … olduğunu, 2001 yılında kurulan şirketin dünyaca ünlü … Şirketinin Türkiye’de ki tek tedarikçisi olarak koltuk kılıfları üretimi yapan ve ihraç eden bir şirket olduğunu, halen 240 kişi istihdam ettiğini, şirketin nakit sıkıntısına girmesinin başlıca sebebinin kendisine ait mobilya markası yaratıp üretim ve satış ağı oluşturmak amacıyla grup şirketleri arasında yer alan …A.Ş ile … A.Ş yi 2015-2016 yıllarında kurarak, bu şirketlerin gerek AR-GE gerek makina ve teçhizat tüm finansmanını yıllar boyunca karşılamak zorunda kalması olduğunu, faaliyete başladığı 2015 ve 2016 yıllarından itibaren süre gelen ekonomik durgunluğun etkisi ile gerek istenilen bayilik ağına ve bununla birlikte satış cirosuna ulaşamaması nedeni ile müvekkili … şirketinin nakit ve ödeme sıkıntısına düştüğünü, şirketin grup şirketleri arasında bulunan … A.Ş ile …A.Ş yi finanse edebilmek için maliki olduğu değerli taşınmazların ipotek vermek suretiyle kredi kullanmak zorunda kaldığını, bankaların rehinsiz kredi vermeyi durdurması üzerine ödeme sıkıntısına düştüğünü, kumaş firmalarına alacakları için yüksek limitte ipotek tesis edilmesine rağmen nakit dışında kumaş satımını durdurması üzerine … şirketinden periyodik ve düzenli olarak verilen siparişinde aksaklıklar yaşandığını, borca batıklık hali olmamakla birlikte aktiflerin şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmemesi, borca batıklık hali olmamasına rağmen nakit sıkıntısının ilave tedbirler olmadan aşılamayacağının anlaşıldığını, 1 yıllık dönem içinde … şirketi tarafından kesinleşen ve üretimi yapılmayan toplam 157.307.038,00 TL tutarlı siparişlerden elde edilecek gelirlerle mahkemece verilecek mühlet içinde borçlarda çok ciddi tutarda azalmanın olacağının açık olduğunu, ön projenin vade konkordatosu içerdiğini, tasdik tarihinden başlamak üzere 3 yıl vadede üçer aylık taksitlerle garameten ödeneceğini, müvekkili …A.Ş şirketinin %99,63 hissesinin …A.Ş ,%0,38 hissesinin …’a ait olduğunu, seri üretime ancak 2017 yılından itibaren başlayabildiğini, kısa süre içinde 200 üzerinde personel istihdam edildiğini, giderlerin müvekkili … şirketi tarafından karşılandığını, müvekkili şirketin personel sayısının tasarruf tedbirleri kapsamında kademeli olarak azaltılmış ise de ödeme güçlüğünden çıkamadığını, şirketin 30.06.2019 tarihli bilançosuna göre özvarlığının(-) 48.836.141,00 TL olduğunu, rayiç değerlerin borçları karşılamadığını borca batık olduğunu, ön projenin vade konkordato teklifi olduğunu, müvekkili … A.Ş nin %100 hissesinin müvekkili … …A.Ş ‘ye ait olduğunu, seri satışlara ancak 2017 yılından itibaren başlayabildiğini, ekonomik krizin derinleşmesi ile zaten sınırlı sayıda olan bayilerin satış cirolarının düşük olması nedeniyle kapanmaya başlaması ve kredi temininin zorlaşması nedenleri ile şirketin ödeme güçlüğüne düştüğünü, nakit sıkıntısı yaşadığını, şirketin özvarlığının (-)3.071.168,00 TL olup borca batık olduğunu, ön projede vade konkordatosı teklif edildiğini, müvekkili … …A.Ş nin %9,10 hissesinin … ve %90,90 hissesinin … şirketinin olduğunu, 2003 yılında İstanbul’da kurulduğunu, müvekkili …’in, diğer müvekkili …‘ın … için imal ettiği koltuk kılıflarının ihracatı işi dışında bir ticari faaliyetinin bulunmadığını, şirketin özvarlığının (+)14.864.288,00 TL olduğunu, borca batık olmadığını, ön projenin vade konkordatosu olduğunu, müvekkili … A.Ş’ nin %100 hissesinin müvekkili … A.Ş ye ait olduğunu, 2017 yılında İstanbul‘da kurulan müvekkili şirketin iştigal konusunun diğer müvekkili …’ın … için imal ettiği koltuk kılıflarının ihracatı olduğunu, müvekkili …’ın yaşadığı nakit darlığının direk müvekkili …’ı etkilediğini, özvarlığının (+)1.936.154,00 TL olduğunu, borca batık olmadığını, ön projede vade konkordatosu teklif edildiğini, müvekkili … …A.Ş ‘nin %100 hissesinin müvekkili … A.Ş ‘ye ait olduğunu, …’ın yaşadığı nakit darlığının direk müvekkili … A.Ş yi etkilediğini, borçlanması düşük düzeyde olmasına rağmen grup şirketlerine olan kefaletlerinden dolayı borçlardan sorumlu hale geldiğini, özvarlığının (+)8.390.373,00 TL olduğunu, aktiflerin rayiç değerlerinin borçlarını karşıladığını, borca batık olmadığını, ön projenin vade konkordatosu olduğunu, müvekkili Konuşu …Ltd.Ştinin %1,67 hissesinin … ,%98,33 hissesinin … şirketine ait olduğunu, müvekkili şirketin 2010 yılında İstanbul ‘da her ne kadar sağlık, fitnes, plates alanlarında faaliyet vermek için kurulmuş ise de bu konuda herhangi bir faaliyetinin bulunmadığını, kendisine ait bir borçlanması yok ise de grup şirketlerin ve özellikle …’ın kullandığı kredilere kefaletlerinden dolayı borçlardan sorumlu hale geldiğini, şirketin özvarlığının (-)1.954.110,00 TL olduğunu, vade konkordatosu öngörüldüğünü, müvekkili … …A.Ş nin %8,98 hissesinin …, %88,21 hissesinin …, %2,86 hissenin … A.Ş. şirketine ait olduğunu, 2011 yılında kurulduğunu, müvekkili şirketin iç mimarlık ve dekorasyon alanında faaliyet gösterdiğini, bir çok İnşaat projesinde yer aldığını, halen devam eden iç mimarlık ve dekorasyon işleri ve projeleri bulunduğunu, müvekkili şirketin kendisine ait bir borçlanması yok ise de grup şirketlerinin ve özellikle …’ın kullandığı kredilere kefaletlerden dolayı borçlardan sorumlu hale geldiğini, özvarlığının (-)5.183.002,00 TL borca batık olduğunu, vade konkordatosu öngörüldüğünü, müvekkili … ‘ın diğer şirketlerin hissedarı olduğunu, hisse senetlerinin toplam değerinin 51.172.620,00 TL olduğunu, …’a ipoteği bulunan taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin, çoğu şirketler lehine olmak üzere gerek çek borçları gerek kefalet borçları gerek rehinli borçları gerekse kredi kartı borçları olmak üzere toplam 208.143.522,00 TL borcu olduğunu, borca batık durumda olduğunu, ön projede vade konkordatosu teklif edildiğini, konkordato talep eden şirketlerin nitelikleri gereği ekonomik ve ticari bir bütünlük oluşturduğunu, gerek müvekkili …‘nın gerekse diğer şirketlerin bankalardan kullanılan kredilere kefalet verdiğini belirterek, mühlet kararları ile tedbir ve muhafaza kararları alınarak konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklılar yargılamaya katılarak ,yazılı ve/ veya sözlü beyan ve itirazlarını ifade etmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, gerekçeli komiser heyet raporu ile bilirkişi raporuna göre konkordatonun teklif edilen tutarının borçluların kaynakları ile orantılı olup olmadığının tespitine imkan verecek belgelerin dosyaya sunulmadığı, bu nedenle İİK 305/1- b maddesi kapsamında bir kanaate ulaşılamadığından borçlu şirketlerin bu koşulu yerine getiremedikleri, borçlu şirketlerden … A.Ş şirketinin borçları zamanında ödediği bu nedenle teminat koşuluna gerek bulunmadığı, ancak borçlu … A.Ş nin borçları teminatlandıramadığı, bu şirket yönünden şartın yerine getirilmediği, borçlu … A.Ş tarafından belirlenen yargılama gideri ve harcın tasdik kararından önce mahkeme veznesine depo edildiği, … tarafından konkordato harcının yatırılmadığı, borçlular … ve … A.Ş’ nin İİK ‘nın 305. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen çoğunlukla konkordato projeleri kabul edilmesine rağmen borçlu …’ın İİK 305. maddedeki (a),(b),(d) ve (e) bentlerinde yazılı koşulları, borçlu …’nin ise (a) ve (b) bentlerinde yazılı koşulları yerine getiremedikleri, konkordato projesi İİK 305. maddesinin (c) bendinde belirtilen çoğunlukla kabul edilmeyen borçlulardan … A.Ş , … A.Ş, … A.Ş, Konuşu A.Ş, … A.Ş ‘nin borca batık oldukları, bu borçlular hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak konkordato taleplerinin reddi ile İİK 308/1 maddesi gereğince iflaslarına karar verilmesi gerektiği, yine konkordato projesi İİK 305. maddesi gereğince gerekli çoğunlukla kabul edilmeyen … A.Ş ve … hakkında verilen kesin mühletin kaldırılarak taleplerinin reddine karar verildiği gerekçesiyle konkordato taleplerinin reddi ile borçlular hakkında verilen kesin mühletin kaldırılmasına, borca batık olduğu anlaşılan … A.Ş, … A.Ş, Konuşu …Ltd.Şti, ve … A.Ş şirketinin borca batık olmaları nedeniyle ayrı ayrı İİK 308/1 madeleri gereğince iflaslarına, komiser heyetlerinin görevlerine son verilmesine, tüm tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde talep eden borçlular vekili ve katılma yolu ile alacaklı … T.A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. Talep eden borçlular vekili istinaf nedenleri olarak; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, komiser heyeti tarafından alacaklılar toplantısının 26.07.2021 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, ilanın yayınlandığını, usulüne uygun İlan edildiğini ancak toplantıya yok denecek kadar az sayıda alacaklının katılmasından şüphelenilmesi nedeniyle yapılan araştırmada ilan davetlerinin posta yolu İle alacaklılara gönderilmediğinin anlaşıldığını, bu durumun 01.09.2021 tarihli komiser heyeti raporunun 8. sayfasında açıkça belirtildiğini, bunun üzerine komiser heyeti tarafından alacaklılar ve borçlular bakımından hak kaybına neden olunmaması için toplantının sonlandırılmasına ve alacaklılar toplantısının 18.08.2021 tarihinde tekrar yapılmasına karar verildiğini, 18.08.2021 tarihinde yapılmasına karar verilen alacaklılar toplantısının ilan edildiğini, komiser tarafından düzenlenen tutanakta alacaklılar için ilan davetiyelerinin ayrıca adresi bilinen alacaklılara iadeli taahhütlü posta ile gönderildiğinin bildirildiğini, 18.08.2021 tarihinde yapılan alacaklılar toplantısına çok az sayıda alacaklının katıldığının görüldüğünü, adresi belli olan alacaklılara gönderilen tebligatların ilan suretlerinin kanuni 15 günlük süre içinde yapılıp yapılmadığı ya da tebligatların alacaklılara tebliğ edilip edilmediği ya da tebligatların akıbeti hakkında belirsizlik mevcutken 18.08.2021 tarihli alacaklılar toplantısı yapıldığını, alacaklı sayısı ve alacak miktarları gözetilerek katılıma bakıldığında alacaklılara usulüne uygun tebligat yapılmadığından ya da geç yapıldığından birçok alacaklının toplantıdan habersiz olduğunun görüldüğünü, İİK 301. madde hükmünün emredici nitelikte olduğu ve toplantıya haberi olmadığından katılamayan alacaklıların kanun uyarınca konkordato teklifine ret oyu verdiklerinin kabul edildiği gözetildiğinde, alacaklılara usulüne uygun ve zamanında yapılmayan toplantı davetlerine dayanılarak yapılan toplantının sonuç doğurmayacağı ve bu toplantı tutanaklarına göre kurulan hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili … A.Ş yönünden tasdik şartlarının tamamının oluştuğu halde bu müvekkili yönünden talebin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, komiser heyeti gerekçeli raporunda … A.Ş nin konkordatoya tabi alacaklı sayısının iki olduğu belirtildiğini, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda … A.Ş yönünden konkordatonun başarıya ulaşma ihtimali olup olmadığı hususunun revize edilen ödeme teklifine ilişkin revize proje sunulmadığından bahisle değerlendirme imkanının bulunmadığı yönünde tespitlerde bulunulmuş ise de ödeme teklifinin revize edilmesinde bir engel bulunmadığını, ayrıca ön projeden ayrı olarak yeni bir revize proje sunması gibi bir zorunluluğu olmadığını, ön projede revize gerektirecek herhangi bir değişiklik olmadığını, komiser ve bilirkişi raporunun çelişkili olduğunu, çelişkili bilirkişi raporundaki hukuki dayanaktan yoksun belirlemeler esas alınarak kurulan hükmün … A.Ş yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklılar toplantısının İİK 301. maddesine aykırı olarak yapıldığını iddia ederek, usulüne uygun alacaklılar kurulu yapılması ve neticeye göre yeniden hüküm kurulması için dosyanın mahkemeye gönderilmesini ve İİK da öngörülen tüm tedbirlerin alınmasını talep etmiştir. Katılma yolu İle istinaf kanun yoluna başvuran alacaklı … T.A.Ş vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkili banka ile konkordato ilan eden … A.Ş ‘nin akdedilen kredi sözleşmeleri gereğince borçlu tarafa krediler kullandırıldığını, diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kullandırılan kredilere kefil olduğunu, müvekkili bankanın 53.422,73 TL nakdi, 83.230,00 TL gayri nakdi kredi alacağı bulunduğunu, … A.Ş ve … A.Ş hakkında İİK m.308 çerçevesinde doğrudan İflas koşullarının oluşmadığını, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, adı geçen şirketler yönünden konkordato talebinin reddi ile İflas kararının kaldırılmasının gerektiğini, İİK 305.maddedeki tasdik şartlarının oluşmadığını, konkordato projesinin uygulanabilir olmadığını, sektörde bulunan bir çok banka tarafından talep edilmesi halinde vadelendirmeyi de içeren yeniden yapılandırma işlemi yapıldığını, finans kurumlarına olan borçların yapılandırılması için müracaat etmeden konkordato talebiyle mahkemeye başvurusunun kötü niyeti ve sırf alacaklıları zarara uğratmak ve hatta malvarlığını kaçırmaktan ibaret olduğunu, konkordatonun başarısının iki şekilde mümkün olacağını, birincisinin şirketin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan çıkması, ikincisinin ise konkordato projesine göre ödemelerin yapılarak borçların sona ermesi olduğunu, ön projenin gerçekçiliğinin olmaması ve alacaklıları zarara uğratması ve tasdik şartlarının oluşmaması nedeniyle borçluların istinaf başvurusunun reddine, borçlular … A.Ş ve … …A.Ş hakkında ki İflas kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordatonun tasdikidir. Öncelikle, talebin niteliği ve mahkemece re’sen değerlendirilmesi gereken usul kurallarının incelenmesi uygun görülmüştür. 2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, iflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkrasında yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin, iflasa tabi olmayan borçlu için ise yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut yargılamada, davanın, dava tarihi itibariyle yetkili ve görevli asliye ticaret mahkemesinde açıldığı, yargılamanın yetkili mahkemece gerçekleştirildiği sabittir. Diğer yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde, vekaletnamede konkordatoya ait özel yetkinin mevcut olduğuda anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, İİK m.301.maddesi gereğince alacaklıklar toplantısına alacaklıların ilanla daveti ile birlikte ayrıca ilanın birer suretinin adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilmesinin şekil şartlarının iş bu yargılamada gerçekleştirilip gerçekleştirilemediği, sonuca etkisi olup olmayacağı, konkordato komiser heyet raporu ile bilirkişi raporu arasında çelişki olup olmadığı, revize projenin konkordatoki yeri, borçlu … A.Ş şirketi yönünden konkordato tasdik şartlarının oluşup oluşmadığı, borçlular … A.Ş ve … A.Ş yönünden iflas şartlarının mevcut olup olmadığı , iflas kararının yerinde olup olmadığına ilişkindir. Öncelikle borçlular vekilinin istinaf dilekçesinde ki tedbir talebine dair isteminin değerlendirilmesi uygun olacaktır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun sekizinci kısmında kanun yolları ve birinci bölümde istinafa yer verilmiştir. HMK 341. İstinaf yoluna başvurulabilecek kararlar sayılmıştır. İlk fıkrada ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar, İhtiyati tedbir ve İhtiyati haciz taleplerinin reddi kararlarına karşı tarafın yüzüne karşı verilen İhtiyati tedbir ve İhtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen İhtiyati tedbir ve İhtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar ve 5. fıkrada ise, ilk derece Mahkemelerinin diğer kanunlarda temyiz edilebileceği veya haklarında Yargıtaya başvurulabileceği belirtilmiş olup da Bölge Adliye Mahkemelerinin görev alanına giren dava ve işlere ilikin nihai işlere ilişkin bölge adliye mahkemelerine başvurulabileceği belirtilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun ilgili maddelerinde de Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından verilebilecek herhangi bir geçici hukuki koruma tedbirine yer verilmemiştir. Aksine İİK 293/2. fıkrada, İlk derece mahkeme kararının kaldırılması ve mühlet kararı verilmesi hallerinde dosyanın komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderileceğine yer verilmiştir. Aynı yasanın 164. maddesinde ise bölge adliye mahkemesince iflas kararının kaldırılması halinde borçlunun malları üzerindeki tedbirlerin devam edeceği, ticaret Mahkemesinin davanın seyrine göre bu tedbirleri davanın seyrine göre değiştirmeye ve kaldırmaya yetkili olduğu belirtilmiştir. Mahkememiz görevleri arasında ikinci derece mahkeme sıfatıyla İhtiyati tedbir kararı vermek yer almamaktadır. Ancak ilk derece mahkemesince verilen İhtiyati tedbir kararın istinaf incelemesi aşamasında, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararın hatalı olduğunun anlaşılması halinde onun yerine geçilerek karar verilebilmektedir ki iş bu yargılamada uygulama imkanı mevcut değildir. Borçlu şirketlerin İhtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi sonrasında, yargılamanın niteliği ve istinaf nedenleri arasında yer verilen bir kısım itirazlar nedeniyle sürecin özetlenerek denetlenmesi uygun olacaktır. Dosya kapsamından, borçluların vekilleri aracılığı ile 22.09.2019 tarihli konkordato talebinde bulundukları, mahkemece, 26.07.2019 tarihli tensip ara kararı ile 26.07.2019 tarihinden itibaren borçlulara 3 ay süre ile geçici mühlet verildiği, 10.10.2019 tarihli ara kararla 3 ay süreli geçici mühlet süresinin 26.10.2019 tarihinden itibaren 2 ay süre ile uzatılmasına, 26.12.2019 tarihli celsede 26.12.2019 tarihinden itibaren bir yıl süre ile kesin mühlet kararı, 05.10.2020 tarihli ara kararla kesin mühletin bitiş tarihi 26.12.2020 tarihinden sonra 7226 sayılı Kanun uyarınca duran sürenin eklenmesi ile 22.03.2021 tarihine kadar uzatılmasına karar verildiği, geçici ve kesin mühlet içerisinde atanan konkordato komiserlerinin dosyaya raporlarını ibraz ettiği, borçluların malvarlığının bilirkişiler vasıtasıyla tespitine dair bilirkişi raporları alındığı, alacaklılar toplantısı ile birlikte kesin konkordato komiser raporu sonrasında bilirkişi raporu alındığı ve konkordato yargılamasına dair duruşmada komiser ve hazır olanların beyanları alınarak karar verildiği anlaşılmıştır. 01.09.2021 tarihli konkordato komiser heyeti gerekçeli raporunda, alacaklılara alacaklıların bilinen adreslerine iadeli taahhütlü alacaklarını bildirmeye davat yazılarının gönderildiği, alacaklılar toplantısının 26.07.2021 tarihinde toplantı yapılmasına karar verildiği, alacaklılar toplantısına davet ilanının 11.06.2021 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde, 09.06.2021 tarihinde Basın İlan Kurumunun resmî İlan portalında yayınlandığı, söz konusu toplantı için belirlenen gün ve saatte belirlenen adrese gidildiğinde alacaklılar toplantısının İlan davetinin uygun şekilde ve süresinde yapıldığı ancak alacaklılar toplantısının İlan davetlerinin posta yoluyla alacaklılara gönderilmediğinin anlaşıldığı, alacaklılar ve borçlular bakımından hak kaybına neden olmaması için alacaklılar toplantısının tekrarlanmasına karar verildiğini ve tutanağa bağlandığını, konuya ilişkin alacaklılar toplantısına dair ilanın 30.07.2021 tarihli TTSG’de ve 29.07.2021 tarihinde Basın İlan Kurumunun Resmî İlan Portalı’nda yayınlandığı, ayrıca yazının bir örneğinin alacaklılara PTT aracılığı İle iadeli taahhütlü olarak gönderildiğini, alacaklılar toplantısının 10.08.2021 tarihinde İİK m.302. maddede belirtilen şekle uygun olarak yapıldığını, komiser heyetinin hazırladığı 01.08.2021 tarihli bilgilendirme raporunun verildiği, şirket yetkilisinin açıklamalarda bulunduğu, borçlu şirketlerin İİK 308/ h uyarınca rehinli alacaklılarla müzakere talebi olmadığından toplantı yapılmadığı, geçici mühlet içinde maliyet ve giderleri azaltıp kaynakları sağlamaya yönelik olarak tasarruf tedbirleri alındığı, bu kapsamda … A.Ş ve … A.Ş ‘nin faaliyet gösterdiği 10.000,00 TL üzerinde olan mevcut fabrikaya ait kira sözleşmesinin karşılıklı fesh edildiği, kesin mühlet süresi içinde Covid 19 virüs salgınının yoğun olarak etkisini gösterdiği, pandemi döneminde tulum İmalatı ve satışı alanında önemli projeksiyonlar ve çalışmalar yapıldığı, dışsal faktörler nedeniyle beklenen satış hacmine ulaşılamadığı, … A.Ş ‘nin 2021 yılında yabancı sermayeli şirketle iş ortaklığı yapıp ihracat yapmayı öngördüğünü ancak rapor tarihi itibariyle somut bir gelişme olmadığını, borçlu şirketlerin rehinli alacaklıları ile görüşmeler yapıldığını, borçlu … Şirketinin toplantısına 13 alacaklı katıldığı, 8 alacaklının oy kullandığı, 6′ sının kabul edip 2’sinin red oyu kullandığı, … şirketinin toplantısına 4 alacaklının katıldığı, kabul oyu kullandıkları, … şirketinin toplantısına 3 alacaklının katıldığı 1 alacaklının kabul oyu kullandığı, … Şirketinin alacaklılarından 2 alacaklının toplantıya katıldığı. 1’nin kabul oyu kullandığı, … Şirketinin toplantısına 3 alacaklının katıldığı, kabul oyu kullandıkları, … ‘nın alacaklılar toplantısına 2 alacaklının katıldığı, 1’nin kabul oyu kullandığı, …, … ve Konuşu Şirketinin toplantılarına katılan ve oy kullanan alacaklıların olmadığı, toplantı gününü takip eden günden başlayan 7 günlük iltihak süresine geçildiği, … Şirketinin konkordatoya tabi alacaklı sayısının 34 kişi, nisaba esas alacak tutarının 30.872.460,33 TL olduğu, teklifi 5 kişinin kabul ettiği, borçlu şirketin nisapları sağlayamadığı, borçlu şirketin, konkordato tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz geçecek süreyi takip eden 4 yılda 3’er aylık periyotlarla toplam 16 eşit taksitle faizsiz ödemeyi taahhüt ettiğini, konkordato teklifinin kabul edilmemiş olduğunu, … Şirketinin alacaklı sayısının 2 kişi, alacak tutarının 662.243,56 TL olduğu, teklifi 1 kişi kabul ettiği, nisabı sağlamış olduğu, teklifinin kabul edildiği, … Şirketinin alacaklı sayısının 43 kişi, alacak miktarının 8.637.423,58 TL olduğu, teklifi 2 kişinin kabul ettiği, nisabı sağlayamadığı, … Şirketinin alacaklı sayısının 16, alacak tutarının 103.507.310,70 TL olduğu, teklifi 2 kişinin kabul ettiği nisabı sağlayamadığı, Konuşu Şirketinin alacaklı sayısının 12 kişi, alacak tutarının 2.856.727,37 TL olduğu, teklifi 2 kişinin kabul ettiği, nisabı sağlayamadığı, … Şirketinin alacaklı sayısının 129 kişi alacak tutarının 64.783.097,39 TL olduğu 9 kişinin kabul ettiği, nisabı sağlayamadığı, … Şirketinin alacaklı sayısının 13 kişi, alacak tutarının 66.208.746,29 TL olduğu, 5 kişinin kabul ettiği, nisabı sağladığı, … Şirketinin alacaklı sayısının 188 kişi, alacak tutarının 151.606.014,72 TL olduğu, 19 kişinin kabul oyu kullandığı, nisabı sağlayamadığı, …’ın alacaklı sayısının 8 kişi, alacak tutarının 39.640.669,80 TL olduğu, teklifi kabul eden alacaklının olmadığı, nisabı sağlayamadığı, … A.Ş ve … A.Ş’ nin konkordato projelerinin İİK 302. maddede öngörülen çoğunlukla kabul edildiği, … A.Ş’ nin 305/ d bendine ilişkin yerine getirilmeyen koşulun söz konusu olmadığı, … A.Ş yönünden ise personele borçlar hesabında takip edilen 104.941,06 TL nin ilgililere ödenmesi halinde 305/d bendinin yerine getirilmiş olacağı, … Şirketinin ödemesi gereken harcın 1.503,29 TL, … Şirketinin 148.800,48 TL harç tutarının mahkeme veznesine depo edilmesi halinde 305/e bendinin sağlanmış olacağı, nisabı sağlayan şirketlerin, konkordatonun tasdik tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz ve 4 yılda 3’er aylık periyotlarla toplam 16 eşit taksitle faizsiz olarak ödeme teklifinin bulunduğu, … A.Ş ve … A.Ş nin konkordato projesinin 302. maddedeki çoğunlukla kabul edilmiş olsada şirketlerin 2021/Ocak – Şubat -Mart – Nisan – Mayıs – Haziran dönemlerinde personel istihdam etmemeleri, bir süredir gayrifaal durumda olmaları (01.07.2019-30.06.2021) aralığını kapsayan 24 aylık dönemde her iki şirketinde satışının bulunmaması, aynı dönemde … A.Ş ‘nin 27.022,26 TL zarar etmesi, bunlara karşılık kabul edilen projesine göre alacaklılara 65.550.873,38 TL ödemesi gerektiği, şirketlerin geçmiş performanslarının borç ödeme projeksiyonları ile uyumlu olmadığı, komiser heyetince … ve … A.Ş şirketlerinin projelerinin başarılı olamayacağının değerlendirildiği, borçlular vekili tarafından 26.07.2021 tarihinde UYAP üzerinden teslim edilen dilekçede konkordato ön projesinin tasdiki tarihinden itibaren 1 yıl ödemesiz geçecek süreyi takip eden 4 yılda 3’er aylık periyotlarla toplam 16 eşit taksitle faizsiz olarak değiştirdiklerinin belirtildiği, heyetçe 28.07.2021 tarihli karar alınarak borçlular vekiline 02.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, kararda borçluların revize edilen ödeme tekliflerine uygun olarak İİK 286. maddesine uygun şekilde her bir borçlu için revize konkordato projesi ve eklerinin hazırlanması, konkordato kaynaklarının detaylı olarak gösterilmesi vb revize projenin 18.08.2021 tarihinde yapılacak alacaklılar toplantısından önce mahkemeye sunulmasının belirtildiği ancak raporun düzenlendiği tarih itibariyle bir evrak sunulmadığı belirtilmiştir. 13.10.2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda, her bir borçlular için ayrı ayrı konkordato şartları ve borca batıklık hususu ayrıntılı şekilde değerlendirilerek, … Şirketi yönünden 30.06.2021 tarihli rayiç değerli bilanço hazırlandığı rayiç değerli özvarlığının (+)1.569.511,59 TL olduğu, borca batık olmadığı, … A.Ş’ nin rayiç değerli özvarlığının (+)5.467.121,33 TL olduğu, borca batık olmadığı, … Şirketinin rayiç değer bilançosuna göre (-)9.702.951,14 TL ve borca batık olduğu, … Şirketinin (-)4.119.013,39 TL özkaynakları olup borca batık olduğu, … Şirketinin rayiç değer bilançosuna göre özkaynaklarının (+)9.682.962,96 TL olduğu, borca batık olmadığı, Konuşu Şirketinin rayiç değerli bilançosuna göre özvarlığının (-)2.650.754,92 TL borca batık olduğu, … Şirketinin özkaynaklarının (-)60.896.032,59 TL olduğu borca batık olduğu, … Şirketinin (+)154.776.622,82 TL olduğu, borca batık olmadığı, …‘ın tacir vasfına haiz olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece, komiser rapor ve bilirkişi raporuna göre borca batık olup konkordato şartlarının tamamını gerçekleştiremeyen şirketlerin iflasına, borca batık olmayan ve ancak yine konkordato şartlarını taşımayan borçlu şirketler ve borçlu gerçek kişi yönünden konkordato tasdik talebinin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 301.madde başlığı, “ Alacaklılar toplantısına davet” tir. Maddede, konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra komiserin 288.’cı madde uyarınca yapacağı yeni bir ilanla alacaklıları konkordato projesini müzakere etmek üzere toplantıya davet edeceği, toplantı gününün ilandan en az 15 gün sonra olmak zorunda olduğu, ilanda alacaklıların, toplantıdan önceki yedi gün içinde belgeleri inceleyebileceklerini de bildireceği, ayrıca ilanın birer suretinin adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderileceği düzenlenmiştir. Somut yargılamada, borçlular vekilinin de kabulünde olduğu üzere komiserler tarafından gerekli ilanlar yapılmış, toplantı günü ise yasadan dolayı ilanın adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilmediğinin tespitine dair tutanakla yeniden ilanlar ve ilanların bir süreti de adresi belli olan alacaklara iadeli taahhütlü olarak posta ile gönderilmiş ve yasada belirlenen süreler içerisinde alacaklılar toplantısı gerçekleştirilmiştir. Borçu vekilleri bu hususları kabul etmekle birlikte posta gönderilerinin usulüne uygun şekilde yapılıp yapılmadığının tespit edilmediğini bu nedenle çok az alacaklının toplantıya katıldığını, gerçek anlamda nisaba dair toplantının gerçekleşmediğine dair iddiada bulunmuştur. Dosyanın incelenmesinden, ayrı bir klasör içerisinde posta gönderilerinin yer aldığı, teslim alan kısmının imzalı olduğu, bila dönen davetiyelerin bir çoğunda alacaklıların adresten taşınmış olduğu gerekçesiyle tebliğin yapılamadığı, tebligat çıkarılan alacaklılar sayısının borçlu sayısına göre çok fazla olmadığı, alacaklılar toplantısına dair ilanın adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir düzenlemesi kapsamında, posta ile yapılan bildirimlerin bilinen adresten taşındığı gerekçesi ile tebliğ yapılamayan alacaklıların, adreslerinin yasada belirtildiği üzere adresi belli olan alacaklılar kategorisinde değerlendirilmesi uygun olmayacaktır. Çünkü konkordato yargılamasına hakim olan ve yasa koyucu tarafından belirlenen sürelerin değiştirilmesi mümkün değildir. Aksi halde söz konusu alacaklılara dair adres araştırılması gibi usulü bir işleme cevaz verilmesi yasal süreler yönünden gerek borçlular gerekse de alacaklılar yönünden hak kaybına neden olabilecektir. Kaldı ki bu şekilde bir sonuçla karşılaşmak istemeyen borçlu şirketlerin, posta ile yapılacak gönderim öncesinde, alacaklıların bilinen adreslerini konkordato komiserlerine bildirmeleri mümkün iken bu şekilde bir bildirime dair iddia mevcut değildir. Diğer taraftan, bir an için tamamına posta ile ilanlar aynı şekilde gönderilmiş olsa dahi söz konusu alacaklıların olumlu oy kullanacaklarına dair herhangi bir delil veya iddia olmadığı gibi İİK 302. maddesinde ifade edildiği üzere toplantının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen iltihaklarında kabul olunacağı belirtilmiş olduğundan borçlu vekillerinin buna dair istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Diğer yandan, yapılan ilanın gerekli yasal unsurları içermemesi ve ilanda yasal sürelerin ihlal edilmiş olması halinde İİK 290. maddesi kapsamında şikayet yoluna gidilebilecektir. Yasada, konkordatoya ilişkin işlemleri ile ilgili şikayetlerin asliye ticaret mahkemesi tarafından kesin olarak karara bağlanır ifadelerine yer verilmiştir. Bu hüküm kapsamında, konkordato komiserlerinin ilanları adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir düzenlemesine aykırı hareket ettiği iddiası ile şikayete konu edilebilecekken, borçlu şirketlerin buna ilişkin herhangi bir şikayeti de mevcut değildir. Konkordato talebinde bulunan borçlunun ön projesini değiştirmemesi veya revize etmesine herhangi bir yasal engel mevcut değildir. Aksine, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 286. maddesi gereğince konkordato talebiyle birlikte mahkemeye verilmesi gereken konkordato projesi bir ön projedir. Bu ön projenin, geçici mühlet ve kesin mühlet zarfında özellikle komiserlerin yönlendirmesi ile ve hatta tasdik aşamasında mahkemenin müdahalesi ile ( İİK m.305) değiştirilerek netleştirilebilmesinin ve böylece alacaklılar toplantısına başlangıçtaki ön projeden farklı bir konkordato projesinin sunulması mümkündür. Somut yargılamada, borçluların ödeme teklifinde değişikliğe giderek buna dair dilekçeyi dosyaya alacaklılar toplantısından önce ibraz ettiği konkordato komiser heyetinin değişikliğe dair konkordato projesi ile ilgili bilgi ve belgelerin ibrazı için borçlular vekiline komiser raporunda belirtildiği üzere tebliğ edildiği, ne var ki borçlular vekilleri tarafından istinaf dilekçesinde ödeme planına dair değişiklik teklifine İlişkin projenin dosyaya ibraz edildiği iddia edilmediği gibi revize projenin sunulmasının zorunlu olmadığı, ön projenin yeterli olduğu iddia edilmiştir. Borçlu tarafından, konkordato teklifi alacaklıların yararı doğrultusunda değiştirilebilir. Şu kadar ki değişiklik koşullarının bütün alacaklılar yönünden eşit olması gerekir. Komiser ve alacaklılarda borçlunun ortaya çıkan malvarlığına göre alacaklılar lehine daha elverişli bir proje getirmesini borçludan isteyebilirler. Çünkü borçlunun projesinin başarılı olması, varlığı ve mali kaynaklarıyla ödemeyi öngördüğü para arasında tutarlılık ve uyum bulunmasına bağlıdır. Esasen bu dengenin oluşup oluşmadığının komiserin sunacağı raporda uzman bilirkişi görüşlerini belirten belgelere göre açıklamak ve bu konuda alacaklıları aydınlatmak zorundadır. Bu sebeplerle, borçlular vekilinin ödeme planına dair değişiklik teklifine dair revize projeyi ibraz etmemiş olması ve bu konuda inceleme yapılmasını sağlamaksızın aksine iddiaları, konkordatonun yasal düzenlemelerine ve amacına uygun görülmemiştir.Ve buna dair istinaf nedenleride yerinde bulunmamıştır. Borçlu şirketlerin hüküm tarihine en yakın tarih itibarıyla rayiç değerlere dair özvarlıkları teknik bilirkişilerce tespit edilerek, borca batık olup olmadıkları belirlenmiştir. Her ne kadar 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun konkordatoya dair düzenlemeleri kapsamında konkordato talebi için borca batıklık aranmamış ise de konkordato talebinde bu tespit kaçınılmaz olmaktadır. Şöyle ki İİK 308. maddede, “ Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası “ başlığı ile konkordatonun tasdik edilmemesi halinde borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinden birinin mevcut olması halinde mahkemenin borçlunun resen iflasına karar vereceği belirtilmiştir. Yasal düzenleme emredici niteliktedir. Borçlu şirketlerin sermaye şirketleri oldukları ve 6102 sayılı TTK, 2004 sayılı İİK ve ilgili mevzuat kapsamında iflasa tabi oldukları tartışmasızdır. Yasa koyucu, doğrudan doğruya İflas sebeplerinin hepsinin değil birinin mevcut olmasını yeterli görmüştür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 177 vd maddelerde üst başlığı ile doğrudan doğruya iflas halleridir. 177. maddede, evvelce takibe hacet kalmaksızın alacaklının talebi ile İflas, 178. maddede borçlunun müracaatı ile doğrudan doğruya iflastır. 179. madde ise sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası başlığı ile sermaye şirketleri ve kooperatiflerin, aktiflerin muhtelif satış fiyatları üzerinde düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimselerin veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse önceden takibe gerek kalmaksızın bunların iflasına karar verileceği belirtilmiştir. Somut yargılamada, borçlu şirketlerin borca batık olduğunu bildirdikleri şirketlerin borca batık olduğunun tespiti sonucunda verilen iflas kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Çünkü, İİK m.308 gereğince borçlunun iflasına karar verilebilmesi için ilk şart konkordatonun tasdik edilmemesidir. Konkordato ise 305. maddedeki şartlardan biri eksik ise tasdik edilmeyecektir. Mahkemenin tasdik talebinin reddi ile birlikte iflasa karar verebilmesi için borçlunun iflasa tabi olması ve doğrudan doğruya iflas sebeplerinin bulunması, borca batıklık halinde olan kooperatif veya sermaye şirketi olması gerekir. Somut yargılamada, iflas kararı verilen borçlu şirketlerin borca batık olduğu tespit edilmiştir. Esasen doğrudan doğruya iflas halleri olarak düzenlenen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun gerek 177. maddesinde gerekse de 178. maddesinde borca batıklığa dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir.Bu durumda borca batık olmayan borçlu şirketler yönünden mahkemece 177. madde ve 178. maddedeki doğrudan doğruya iflas sebeplerinin gerçekleşmiş olup olmadığında araştırılması kaçınılmaz olacaktır. Somut yargılamada ise borca batık olmayan şirketlerle ilgili bir iddia bulunmadığından buna dair araştırma yapılmamış olması sonuca etkili görülmemiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 305. madde başlığı “Konkordatonun tasdiki Şartları “ dır . Madde 305-(Değişik :28/2/2018-7101/33 md): “302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır: a)Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması. b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ). c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması. d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır). e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. Mahkeme konkordato projesini yetersiz bulursa kendiliğinden veya talep üzerine gerekli gördüğü düzeltmenin yapılmasını isteyebilir “dir. Somut yargılama neticesinde, ayrıntılı şekilde dosyaya ibraz edilen konkordato komiser heyeti ve bilirkişi raporundan, borçlu şirketlerin, İcra ve İflas Kanunun 305. maddesinde yer verilen konkordato şartlarının tamamını taşımadığı anlaşılmaktadır. Tasdik kararı için 305. maddede düzenlenen tüm şartların borçlu şirketler yönünden gerçekleşmesi şarttır. … ve … Şirketi yönünden İcra ve İflas Kanunun 302. maddedeki nisap sağlanmış olmasına rağmen, diğer şartlar yerine getirilmediği gibi borçlu şirketler revize ödemeye dair bir projeyi dosyaya ibraz etmemiştir. Diğer taraftan 01.09.2021 tarihli konkordato komiser heyetinin raporunun 65. sayfasında, her iki şirketin de 2021-Ocak- Şubat- Mart- Nisan- Mayıs – Haziran dönemlerinde personel istihdam etmedikleri ve bir süredir gayrifaal durumda oldukları ve … Şirketinin zarar ettiği belirtilmiştir. Bu şirketler yönünden yalnızca nisabın sağlanmış olması yeterli olmamakla birlikte konkordato amacını gerçekleştiremeyecekleri de somut bir veridir. Bu şirketlerin konkordato amacı kapsamında faaliyetlerini yürüterek alacaklılara ödemeleri yapabileceklerinin kabulü mümkün olmayacaktır. Bu nedenle borçlular vekilinin … Şirketi yönünden tasdik şartlarının gerçekleştiği iddiaları ve istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Alacaklı katılma yolu İle kararı istinaf eden … T.A.Ş vekili ise … ve … şirketi yönünden İİK 308. maddesi gereğince doğrudan doğruya İflas koşullarının oluşmadığını İflas kararının kaldırılması gerektiğini iddia etmiştir. … ve … şirketinin borca batık durumda oldukları sabittir. Alacaklı vekili tarafından belirtilen mahkemece doğrudan doğruya İflas şartlarının incelenmediği yönündeki beyanı yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda yerinde kabul edilse dahi, doğrudan doğruya iflas hallerinden “ Borçlunun müracaatıyla” başlığı altında İİK 178/4. fıkrasının somut olayda uygulanmasında bir isabetsizlik olmayacaktır. Şöyle ki 178/4. fıkrada, iflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haczin borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde gerçekleşecek borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlunun derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Borçlu şirketler talep dilekçesinde açıkça aciz ifadesini kullanmamış olsa dahi zaten borca batık olmaları bedeniyle aciz halinde olduklarının kabulü kaçınılmaz olacaktır. Diğer taraftan yasanın 179. maddesi kapsamında da mahkemece borçlu şirketlerin borca batık olmaları tespit edildiğinden söz konusu eksik inceleme sonuca etkili görülmemiştir. Diğer yandan da borca batık olan bir sermaye şirketinin geriye dönük olarak doğrudan doğruya İflas hallerinin olup olmadığının tespitinde hukuki yararın varlığı olmayacağı gibi sonuca etkisi de olmayacaktır. Çünkü yasanın 179. maddesi de emredici niteliktedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 382. maddesi kapsamında çekişmesiz yargı işlerinden olan konkordato yargılamasında aynı yasanın 385/2. fıkrası gereğince aksine bir hüküm bulunmadıkça resen araştırma ilkesi geçerlidir. Diğer taraftan, aynı yasanın 30. maddesindeki usul ekonomisi gereğince, borca batık şirket yönünden ayrıca doğrudan doğruya İflas hallerinin olup olmadığını araştırmak gereksiz gider yapılmasına sebep olabileceği gibi yargılama sürecinin uzamasına ve gerek borçlular ve gerekse de alacaklılar yönünden daha fazla hak kaybına neden olacaktır ve borca batık şirketin batıklık oranı gittikçe artacaktır. Mahkemenin hüküm sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297/1-ç bendi kapsamında, kanun yolu ve süresi olarak, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164/2. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 293.maddenin son fıkrasında, mahkeme veya bölge adliye mahkemesinin konkordato talebinin reddiyle borçlunun iflasına da karar verdiği hallerde 164’cü madde hükmünün uygulanacağı belirtilmiştir. 293. madde başlığı kanun yolları, bir önceki madde olan 292. maddesi ise “ Kesin mühlet içinde konkordato talebinin reddi ile iflasın açılması” dır.308. madde başlığı ise “ Konkordatonun tasdik edilmemesi ve borçlunun iflası “,308/a maddesi ise “ Kanun yolları” dır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesinde, konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklının kararın tebliğinden, itiraz eden diğer alacaklıların ise tasdik kararının ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut yargılamada, İİK 292.madde kapsamında kesin mühlet kararının kaldırılarak verilen İflas kararı mevcut değildir. Karar, İİK 304. maddesi kapsamında konkordatonın mahkemece incelenmesi sonucunda verilen konkordato tasdik talebinin reddi ile borçlunun iflas kararıdır. Mahkemece hükümde tasdik şartları değerlendirilmiştir. Konkordato Hukuku, Editör Prof.Dr.Selçuk Öztek, 2. Baskı adlı eserin 324. sayfasının son paragrafında ,İlk derece mahkemesi veya dosya kendisine gelen bölge adliye mahkemesinin, kesin mühlet talebini, yani konkordato talebini reddederse ve aynı zamanda borçlunun iflasına da karar verirse, bu durumda iflasın açılması üzerine başvurulacak olan İİK m.164/2. hükmünün uygulanacağı, bu atfın, konkordato mühletinin verilmemesi ve iflasın açılması ve konkordato mühletinin kaldırılarak iflasın açılması halleri için olduğu açıklamasına yer verilmiştir. 292. madde başlığı iflasın açılmasıdır. 308 madde başlığında ise borçlunun iflası ifadesi ile düzenlemeye gidilmiştir. Bu nedenle mahkemece hükümde İİK 308/a bendi gereğince itiraz eden alacaklılar yönünden kararın ilanı tarihinden itibaren 10 gün içinde yasa yolu gösterilmesi isabetli olacaktır. Diğer yandan söz konusu aşamada, çok sayıda itiraz eden alacaklılar ve/ veya müdahillere veya üçüncü kişilere kararın tebliği, gereksiz yargılama giderine neden olabileceği gibi sürecin uzaması nedeniyle HMK 30. maddede yer alan usul ekonomisi ilkesine de uygun düşmeyecektir. Somut olayda, istinaf kanun yoluna borçlular vekili ve katılma yolu ile itiraz eden alacaklı vekili başvurmuş olması nedeniyle bu yanlışlığın iş bu yargılamada sonuca etkili olmayacağı ,geriye yapılacak işlemin ise usul ekonomisi ilkesine uygun düşmeyeceği kanaatine varılarak hüküm bu nedenle kaldırılmamıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun konkordato İle hükümleri, ilgili yasal mevzuat ve talebin niteliği ile İflas kararı verilen borçlu şirketlerin borca batık durumda bulunmaları, 305. maddedeki tasdik şartlarının oluşmaması, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli konkordato komiser heyeti raporları, bilirkişi raporu ve gerçekleştirilen usulü eksikliklerin sonuca etkili olmaması kanaatine varılarak, borçlu şirketlerin ve katılma yolu ile istinaf eden alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/544 Esas, 2021/1115 Karar ve 25.11.2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan borçlular vekili ve itiraz eden alacaklı vekili .. bank T.A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harç peşin olarak alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Talebin niteliği ve istinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 308/a maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.02/06/2022