Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/453 E. 2022/590 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/453 Esas
KARAR NO: 2022/590
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 15/02/2022, 27/01/2022
NUMARASI: 2021/599 Esas
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 12/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacılar, …, …, …, …, …, … ve … vekili 09.08.2021 tarihli dava dilekçesinde, davalı kooperatifin 01.12.2014 tarihinde 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu gereğince kurulduğunu, aktif 536 ortak sayısından oluştuğunu, yapılan çağrı üzerine 10.07.2021 tarihinde olağan genel kurul yapıldığını, genel kurul için yasa ve yönetmelikte öngörülen süreçler, çoğunluk nisapları ve karar sayısı şartlarının uygulanmadığını, alınan kararlarda yasada öngörülen karar yeter sayılı ve kararlar için öngörülen çoğunluk nisaplarına uyulmadığını, genel kurula katılanların ortak olup olmadıklarının tespiti için kimlik kontrolü yapılmadığını, müvekkillerinin ve diğer ortakların yapmış oldukları itirazların tutanaklara geçirilmediğini, muhalefet şerhi konulan yazılı dilekçe verilmesine rağmen işleme alınmadığını, toplantı başlangıcında 324 ortak sayısı ile toplantının açılmış olduğu yazılmış ise de bu toplantıda hiçbir denetim yapılmadığını, imza incelemesi ve kimlik tespiti yapılmadığını, yönetim kurulu seçimininde usulsüz olarak yapıldığını, kooperatif ana sözleşmesinin 42. maddesi gereğince, yönetim kurulu asil ve yedek üyelerinin genel kurulda en çok oy alanlar arasından sıra İle seçilir hükmünün mevcut olduğunu, seçim usulü, şeklinin kanuna ve kooperatif ana sözleşmesine aykırı olduğunu, tutanağın 6/1 maddesinde ortaklara ek ödeme yüklendiğini, 1163 sayılı Kanunun 52. maddesi gereğince kararların bütün ortakların 3/4’ün rızası İle alınması gerektiğini, yasa hükümlerine açıkça aykırı şekilde ve ortak sayısı, toplantı karar alma yeter sayısı olmadan alınan bu kararın iptali gerektiğini iddia ederek, 10.07.2021 tarihli genel kurulda alınan kararın uygulanmasının tedbiren durdurulmasını, seçilen yönetim kurulunun yetkilerinin tedbiren durdurulmasını, 10.07.2021 tarihinde yapılan yönetim kurulunun tüm yönleri ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacıların yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz iddialarının tümü ile reddi gerektiğini, kooperatifin 2020 hesap yılı için yapılan 10.07.2021 tarihli genel kurul kararının usule uygun olduğunu, davacıların, muhalefet şerhinin olmadığını, itirazların tutanağa geçirilmediğini, dilekçelerin alınmadığı ve benzeri iddialarının doğru olmadığını, Bakanlık temsilcisi ve divan başkanlığının bulunduğu ortamda dilekçe alınmaması ve muhalefet şerhinin yazdırılmamasının mümkün olmadığını, 536 ortaktan 208’inin asaleten 116’sının vekaleten katıldığının sabit olduğunu, iddiaların soyut olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN ( ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) 2021/189 ESAS, 2021/310 KARAR VE 22.09.2021 TARİHLİ KARARI İLE: HSK tarafından alınan 07.07.2021 tarih ve 608 numaralı karar ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.09.2021 tarihinden itibaren faaliyete geçirilmesine karar verildiği gerekçesi ile dosyanın Kooperatif Kanunun 99. maddesi delaletiyle TTK ‘nın 4/1 maddesi gereğince Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 27.01.2022 TARİHLİ ARA KARARI İLE: Mahkemece, Türk Ticaret Kanunun 449. maddesinde genel kurul aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra mahkeme tarafından talep halinde dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilebileceğinin düzenlendiği, mahkemece dava dilekçesinin davalı kooperatife meşruatlı davetiye ile tebliğ edildiği, davalı kooperatifin yönetim kurulu üyelerinin dosyaya yürütmenin durdurulması talebi yönünden görüşlerini sunmadıkları, davacının olağan genel kurul toplantısına katılması, yokluğunu veya iptalini talep etmiş olduğu genel kurul kararına karşı muhalefet şerhini toplantı tutanağına ekletmesede toplantıya muhalefete dair muhalefetini tutanağa yazdıramaması iddiası, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia etmesi ve dava dilekçesindeki sayılan sebepler gereğince yaklaşık ispat şartının dosyaya sunulan görüntü incelemesine dair bilirkişi raporu ile dosya kapsamı itibarıyla gerçekleştiği kanaatine varıldığı, HMK 389. madde gereğince mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da imkansız hale gelebileceği gerekçesiyle, davacılar vekilinin 10.07.2021 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan kararların durdurulmasına dair ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, davalı şirketin 10.07.2021 tarihi olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların Türk Ticaret Kanunun 449.maddesi gereğince yürütmenin geri bırakılmasına, kararın ticaret siciline tescil ve ilanına karar verilmiştir. Davalı vekilinin ihtiyati İhtiyati tedbir ara kararına ilişkin itirazı üzerine:
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 15.02.2022 TARİHLİ ARA KARARI İLE: Mahkemece, davalı vekilinin 27.01.2022 tarihli ara karara itirazı üzerine murafaa duruşmasının açılmasına karar verildiği, 15.02.2022 tarihinde murafaa duruşmasının yapıldığı belirtilerek, 27.01.2022 tarihli ara karara yer verilmek suretiyle dava vekilinin ihtiyati tedbir kararına yapmış olduğu itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı vekili, ihtiyati tedbire dair ara karara karşı yapılan İtirazlarının reddine dair ara kararı yasal süre içerisinde istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, söz konusu kararın telafisi imkansız zararlar doğuracağı gibi söz konusu tedbir kararına ilişkin dosyaya sunulan delilinde hukuka aykırı olmasına rağmen değerlendirmeye esas alınmasının açıkça hak kaybına yol açacağını, davacının dava dilekçesinde genel kurulun 6/1. maddesinin iptalini talep ettiğini netice kısmında ise 10.07.2021 tarihli genel kurul kararının uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ettiğini, mahkemenin taleple bağlı olduğunu, tedbire ilişkin genel bir takım ifadelerle ve somut gerekçeler olmadan karar verilmesinin, taraf haklarının ihlali anlamına geleceğini, asıl uyuşmazlığa ilişkin bir karar verilerek hukuki korunma amacının aşıldığını, menfaat dengesinin gözetilmediğini, ilgili genel kurulda tüm kararlara İlişkin tedbirin ayrı ayrı hangi sebebe dayanılarak verildiğinin açık olarak neyin üzerinde ne tür bir tedbire karar verildiği açıklanmadan genel geçer bir ifade ile tedbir konulmasının haklarını ihlale uğratmış olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı kooperatife tebliğ edilenin dava dilekçesi olduğunu, ayrıca yönetim kurulu üyelerinin görüş bildirmemesinin zimmen red anlamına gelmesi gerektiğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edilerek ara karar kurulduğundan davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinden bildirilen üyelerin dinlenilmesinin talep edilmesine rağmen davalı kooperatif yönetim kurulu üyelerinin bildirilmesi için çağrının ulaşmadığını, 27.01.2022 tarihli ara kararının 2. bendinde takdiren teminat alınmayacağına dair karar verilmiş olmasına katılmadıklarını, HMK 392. maddesi gereğince teminat alınmasının kural olduğunu, genel kurulun 6. maddesi gereğince inşaat faaliyetlerinin hızlanması amacı ile kredi kullanılması hususunda kabul edilen 50.000.000,00 TL ‘ye kadar kredi kullanmaya ilişkin yetki alındığını alınan bu yetkiye istinaden birtakım kredi kullanımları olmakla birlikte ödemelerin yapılmasının imkansız hale geleceğinden verilen tedbirin teminatsız uygulanması neticesinde kooperatifin telafisi imkansız zarara uğrayacağının kesin olduğunu, noter ihtarnamelerinden anlaşılacağı üzere davacıların kooperatifin kuruluşundan beri hiçbir aidat ödemedikleri gibi üyelikten çıkarıldıklarını, genel kurul kararlarının tamamına tedbir konulmasının açıkça hukuka aykırı olduğu iddia edilerek, 15.02.2022 tarihinde verilen ara karara itiraz ettiklerini belirterek İhtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir. Talep, genel kurul kararının tedbiren yürütmesinin durdurulması istemine ilişkindir. Mahkemece verilen İhtiyati tedbir kararına karşı, davalı vekili tarafından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 394. maddesi gereğince yapılan itirazın reddine dair ara karara karşı aynı yasanın 394/5. fıkrası gereğince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekilinin ara karara yönelik istinaf başvurusu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341 ve 394/5. fıkraları gereğince uygun görülmüştür. Dava konusu kooperatif olağan genel kurul kararı, 10.07.2021 tarihli, davalı kooperatifin 2020 yılı olağan genel kuru toplantısıdır. Dosyanın ve genel kurul toplantı tutanak örneğinin incelenmesinden, ortaklar listesindeki kayıtlı 536 ortaktan, 208 ortağın asaleten, 116 orağın vekaleten katıldığı, toplam 324 ortağın toplantıda hazır bulunduğu, toplantının açılması için gerekli çoğunluğun mevcut olduğunun tutanakta belirtildiği, toplantıda 12 gündem maddesine yer verildiği, 3. gündemde, yönetim kurulu, denetim kurulu faaliyet raporlarının okunduğu, genel kurulun bilgilendirildiği, 4. gündemde, 2020 bilanço ve gelir tablosunun okunduğu, oybirliği ile onandığı, 5. gündem maddesinde, yönetim kurulu, denetim kurulu üyelerinin ayrı ayrı ibraya sunulduğu, oybirliği ile ibra edildikleri, 6. gündem maddesinde, ödeme planı ve inşaat yapım planlarının görüşüldüğü, ödeme planına dair tablonun oylamaya sunulduğu, yeni ödeme planının oy çokluğu ile kabul edildiği, ara ödemeler ve taksitlerin belirtildiği, tüm ödemelerin her ayın 15. gününe kadar yapılacağına ve zamanında yapılmayan ödemeler için uygulanacak gecikme bedellerine yer verildiği, inşaat faaliyetlerinin hızlanması amacı ile kredi kullanılması hususunda önergenin okunduğu, oylama sonucunda kooperatif adına alınacak yerler için ve inşaat çalışmalarında gerektiğinde kullanılmak amacıyla bankalardan ve diğer finans kuruluşlarından 50.000.000,00 TL ‘ye kadar kredi kullanmaya bu kredilerle ilgili 120.000.000,00 TL ‘ye kadar ipotek tesis etmeye yönetim kuruluna yetki verildiği, önergenin oyçokluğu İle kabul edildiği 7. gündem maddesinde kat irtifakı yapılması için yönetime yetki verilmesi hususunun görüşüldüğü, kat irtifakı işlemleri yapmaya, yeni tapu çıkartmaya, tapuları kooperatif adına tescil ettirmeye ve tüm resmî işlemleri yapmaya yönetim kuruluna yetki verilmesinin oy çokluğu ile kabul edildiği, 8. gündem maddesi ile yönetim ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin oylamaya sunulduğu 3 yıl süreyle görev yapması hususunun oy çokluğu ile kabul edildiği, yönetim ve denetim kurulu üyeleri ve yedek üyelerinin oy çokluğu ile seçildiği, 9. gündem maddesinde huzur haklarının oy çokluğu ile kabul edildiği, 10. gündem maddesinde 2020 yılı tahmini bütçenin okunduğu ve oy çokluğu ile kabul edildiği, 11. gündemde, dilek ve temenni,12. gündemde kapanışa yer verildiği anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, ihtiyati tedbire konu olan kooperatif genel kurulu gündem maddeleridir. Bu nedenle, genel düzenleme ile birlikte özel yasanın irdelenmesi kaçınılmaz olacaktır. Kooperatif Genel Kurulu kararlarının bozulması ve şartları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde, kararların iptali ise Konut Yapı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dördüncü kısmında Anonim Şirketler, 329.madde vd düzenlenmiştir. Genel Kurula ise 407. vd. maddelerde yer verilmiştir. Genel Kurul kararlarının iptali ise 445. maddede iptal sebepleri başlığı ile devam eden maddelerde düzenlenmiştir.TTK 449. maddede “ Kararın yürütülmesinin geri bırakılması “ başlığı ile “ Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Genel kurul kararı aleyhine iptal davası açılması, dava karara bağlanıp hüküm kesinleşinceye kadar kararın geçerliliğini etkilemez. Bu nedenle yasa, uygulanması şirket açısından giderilmesi imkansız zararlara sebebiyet verecek kararların yürütülmesinin mahkemeden durdurulmasını talep etme olanağını tanımıştır. TTK 449. madde uyarınca, genel kurul aleyhine iptal ( veya butlan ) davası açıldığı takdirde mahkeme yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Bundan amaç hakimin yönetim kurulu üyelerine, kararın uygulanmasının somut olarak ne gibi zararlar getireceğini sormasıdır. Kararın uygulanmasının geri bırakılması, kararın, bu görüşlerin ve bu bağlamda kanıtların ışığı altında değerlendirilecektir (Poroy/Tekinalp / Çamoğlu – Ortaklıklar Hukuku, 13. Bası, 2014, sayfa 542). Mahkemece, yukarıda yer verilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. madde düzenlemesi kapsamında Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler gözetilerek ve TTK 449. maddede belirtilen şekilde, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra, iptali talep edilen genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönünde her bir gündem maddesi ayrı ayrı değerlendirmek suretiyle İhtiyati tedbire yönelik bir karar verilmesi gerekirken, yasal düzenleme kapsamında yönetim kurulu üyelerine bu yönde meşruhatlı bir davetiye tebliğ edilmeden ve görüşleri alınmadan verilen karar isabetli görülmemiştir. Kabule göre ise; dava konusu genel kurul gündeminde, kooperatif ortaklarına ilişkin akçeli edimler ile birlikte, kooperatif yönetim ve denetim kurulu asıl ve yedek üyeliklerinde belirlendiği anlaşılmaktadır. Dava konusu olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tamamının yürütmesinin geri bırakılmasına dair tedbir kararı, kooperatifin kuruluş amacı, işleyişi ve temsil hususları göz önünde bulundurarak ve her bir gündem maddesi ayrı ayrı değerlendirilmeksizin alınmış olması nedeniyle isabetli olmamıştır. Her bir gündem maddesinin ayrı ayrı değerlendirilirip, talebin niteliği de göz önünde bulundurularak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi isabetli olacaktır. Diğer taraftan, davanın esasını çözecek nitelikte bir tedbir kararı verilemeyeceği gibi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 392. maddesinde düzenlenen İhtiyati tedbirde teminat alınması hükmünün gözardı edilmiş olmasıda isabetli olmamıştır. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve uygulanması gereken Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görüşü alınmaksızın, genel kurul toplantısında alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasına dair oluşturulan İhtiyati tedbir kararı ve buna dair İtirazın reddedilmiş olması isabetli görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2- Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/599 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 15.02.2022 tarihli ve 27.01.2022 tarihli ara kararlarının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70TL harcın peşin olarak alınmış olması nedeniyle yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5- Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1- f bendi ve aynı yasanın 394/5.fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/05/2022