Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/388 E. 2022/489 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/388 Esas
KARAR NO: 2022/489
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2021
NUMARASI: 2020/734 Esas, 2021/891 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 15/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı dava dilekçesinde; müvekkilinin 1992 yılından beri Almanya’da ikamet ettiğini, müvekkilinin müflis banka nezdinde 25/07/2013 tarihi itibariyle 61.500,00 Euro mevduatı bulunduğunu, bankanın TMSFye devri üzerine müvekkil mevduatının 100.000,00 TL’lik kısmının … Bankası A.Ş tarafından 14/07/2017 tarihinde müvekkiline ödendiğini, bakiye 33.800,00 Euro alacağın masaya kaydı için başvuruda bulunulduğunu, iflas idaresince 129.415,17 TL alacağın kabulü ile 3/3.sıraya kaydının yapıldığını, bakiye alacaklarının reddedildiğini, buna ilişkin tebligatın müvekkiline usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, reddedilen tutarın hiç bir somut dayanağının olmadığını iddia ederek reddedilen 164.167,31 TL alacağıının masaya kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; tebligatın usulsüz olduğu iddiasının mesnetsiz olduğunu, davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığını, söz konusu alacak talebinin Euro alacağı olduğunu, yabancı para hesaplamasında TMSF Fon Kurulunun 10/05/2018 tarih ve 2018/260 sayılı kararı gereğince Merkez Bankasının 22/07/2016 tarihli döviz alış kurunun dikkate alındığını ve alacağın TL karşılığına yasal faiz uygulanarak sıra cetveline kaydına karar verildiğini, müvekkili bankanın yargı harçlarından muaf olduğunu savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; davacının 4176. sıraya alınan ve ek sıra cetvelinde değerlendirilen alacak kayıt başvurusu sırasında, verilecek kararın kendisine tebliği için avans yatırmadığı, iflas dosyasında gider avansı makbuzuna rastlanmadığı, somut davada hak düşürücü sürenin red kararını içeren ek sıra cetvelinin son ilan tarihinden (13/11/2020 Ticaret Sicil Gazetesi ilanı) itibaren başlatılması gerektiği, Türkiye Sicil Gazetesinde ilan tarihinden itibaren 15 gün geçtikten sonra davanın 17/12/2020 tarihinde açıldığı gerekçesiyle davacının davasının hak düşürücünün sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, bahsi geçen ilanların Türkiye çapında yapıldığını, bu süreçte müvekkilinin Almanya’da ikamet ettiğini, dolayısıyla müvekkilinin iş bu ilandan haberdar olmasının beklenemeyeceğini, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, karar tarihinin 2021 olmasına rağmen taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin hatalı olduğunu iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, kayıt kabul istemine ilişkindir. Mahkemece hak düşürücü sürede açılmayan davanın reddine karar verilmiştir. İİK’nın 234/1. maddesi, “iflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü içermektedir. İflas idaresinin, sıra cetveli ile birlikte, sıra cetveli ile ilgili olan bütün bilgileri (deliller, diğer belgeler) de iflas idaresine vermesi gerekir. Bundan sonra, iflas idaresi, sıra cetvelinin iflas dairesine verildiğini ve orada alacaklıların ve (mülkiyet dışındaki) istihkak iddiası sahiplerinin incelemesine hazır olduğunu ilan eder. (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2013, İkinci Baskı, Ankara, sh. 1327.) İİK’nın 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. İİK’nın 234/2. madde hükmü uyarınca yapılan tebligat bilgi verme mahiyetinde olup dava açma süresi bu tebligat ile başlamaz. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup bu süre kural olarak sıra cetvelinin İİK’nın 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Bu itibarla sıra cetvelinin hangi tarihte hangi gazetede yayınlandığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklıkla belirtilmesi ve davacının tebliğe elverişli adres bildirip, gerekli avansı yatırıp yatırmadığının net olarak bilinmesi şarttır (Yargıtay 23 HD’nin 2015/5275 Esas, 2016/2424 Karar sayılı kararı). İstanbul … İflas İdaresinin 10/09/2021 tarihli yazı cevabına göre; davacının, alacak kayıt başvurusu esnasında masraf yatırmadığı, sıra cetvelinin 08/11/2020 tarihinde ulusal gazetede ilan edildiği bildirilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacı alacaklının 33.800,00 Euro alacağın iflas masasına kaydını talep ettiği, iflas idaresince talep olunan alacağın bir kısmının kabulü ile 3/3.sırasına kaydına karar verildiği, bakiye 164.167,31 TL alacağın ise reddedildiği, davacının tebligat masrafı vermediği, sıra cetvelinin 08/11/2020 tarihinde ulusal gazetede, 13/11/2020 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, eldeki davanın İİK’nın 235/1. maddesi hükmü uyarınca son ilan tarihi olan 13/11/2020 tarihinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra, 17/12/2020 tarihinde tarihinde açıldığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesinin bu yönündeki gerekçesi yerindedir. Davacı vekili, ilk derece mahkemesi kararında 2021 yılına ait vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı lehine 5.100,00 TL vekalet ücreti verildiğini belirterek bu konuyu istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesince 17/12/2021 tarihli duruşmada davanın reddine karar verilmiş, davalı lehine 5.100,00 TL maktu vekalet ücretine hükmetmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 20/11/2021 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmış, tarifenin 24.maddesinde; tarifede belirtilen oran ve miktarlar tarifenin yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği belirlenmiştir. Bu kapsamda, davalı lehine, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi kapsamında vekalet ücreti taktir edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/734 Esas, 2021/891 Karar ve 17/12/2021 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/04/2022