Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/365 E. 2022/511 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/365 Esas
KARAR NO: 2022/511
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/04/2018
NUMARASI: 2017/401 Esas, 2018/422 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Satış Destek Hizmeti Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/04/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/401 Esas, 2018/422 Karar ve 18/04/2018 tarihli kararına karşı davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairemizin 2018/2467 Esas, 2021/1309 Karar ve 18/11/2021 tarihli kararı ile; ” …Dava; satış destek hizmet faturasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Dosyanın incelenmesinden; davacı şirket tarafından davalı şirket hakkında 30/11/2016 tarihli faturanın tahsili amacıyla 12/01/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu tasfiye halinde … Ltd. Şti adına Tasfiye Memuru Av. … tarafından borca ve takibe itiraz edildiği, itiraz dilekçesine ekli borçlu şirkete ait Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 10/01/2017 tarihli 9238 sayılı nüshasında gerçekleşen ilanda şirketin 27/12/2016 tarihinde faaliyetine devamında fayda görülmediği gerekçesi ile tasfiye haline girmesi karar alındığı, tasfiye memuru olarak …’nun atandığı, dava dilekçesine verilen 20/06/2017 tarihli cevap dilekçesinin ekinde yer alan 09/09/2015 tarihli vekaletnamenin şirketi temsilen müdürler kurulu başkanı tarafından düzenlenmiş olduğu, cevap dilekçesinde, tasfiyeye ilişkin herhangi bir bilgi, belge ve vekaletnamenin ibraz edilmemiş olduğu anlaşılmıştır. Dosya içerisine ibraz edilen davalı şirkete ait 13/07/2017 tarihli İstanbul Ticaret Odası Bilgi Bankası verilerine göre, şirketin eski unvanının tasfiye halinde … Ltd. Şti olduğu, unvanının ise … Ltd Şti şeklinde belirlenmiş olduğu, şirket yetkilileri olarak …’ün 20/06/2027 tarihine kadar münferiden yetkili olarak tayin edildiği, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin 10/07/2017 tarih, 9363 sayısında borçlu şirketin 20/06/2017 tarihinde genel kurulunun toplandığı, şirket müdürü …’nun görevden alındığı, şirket müdürlüğüne …’ün atandığı, kendisine şirketi her hususta münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı, aynı kararda şirket unvanının … Ltd Şti şeklinde belirlendiği anlaşılmıştır. Şu halde, cevap dilekçesinden sonra borçlu şirketin unvanının ve temsilcisinin değişmiş olduğunun kabulü gerekecektir. Dosya içerisinde ki borçlunun eski unvanı altında düzenlenmiş olan vekaletnamenin şirketin eski yönetim kurulu başkanı … tarafından verilmiş olduğu görülmektedir. Buna rağmen davalı şirketin yeni unvanına ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı, kararda eski unvanına ve temsilciliği sona eren temsilcinin atamış olduğu vekillere yer verildiği, istinaf dilekçesinin yine şirketin eski unvanı altında ve temsilciliği sona eren temsilcinin atamış olduğu avukat … tarafından gerçekleştirildiği, avukat …’e ait şirketin 2017 tarihindeki yeni unvanı altında ve en önemlisi şirket temsilcisi …’ün vermiş olduğu vekaletnamesinin dosya içerisindeki bulunmadığı görülmüştür. 6100 sayılı yasanın 114.maddesinde dava şartları düzenlenmiş, 114/1-f bendinde vekil aracılığıyla takip edilen davalarda vekilin davaya vekalet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekaletnamenin bulunmasına yer verilmiştir. Aynı maddenin d bendinde ise, kanuni temsilin söz konusu olduğu hallerde temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması dava şartları arasında yer verilmiştir. Bu durumda öncelikle davalı şirkete ait Ticaret Sicil kayıtlarının kuruluş tarihinden bugüne kadarki kayıt örneklerinin dosyaya celbi ile birlikte hükümde gösterilen ve kararı istinaf eden vekillere yönelik olarak borçlu şirketin unvanının değişmiş olduğunun tespiti ile ve buna ayrık bir durumun mevcut olmadığı sonucuna varıldığında borçlu şirketin yeni unvanına mahkeme kararının tebliği ile birlikte yasal sürenin beklenilmesi, tebliğ edildikten sonra yasal süre içerisinde kararın yeni unvan ve şirket temsilcisi tarafından verilen vekaletnameye istinaden vekilleri tarafından istinaf edilmemesi halinde ise bu kez kararı istinaf eden şirket ve vekillere Dairemiz kararının tebliğ edilmesine ve borçlu şirketin unvanının ve temsilcisinin değiştiğinin belirtilerek şirket temsilcisi tarafından usulüne uygun şekilde düzenlenmiş bir vekaletnamenin dosyaya ibrazının talep edilmesine ve gerekli süreler beklenildikten ve eksiklikler giderildikten sonra ve ayrıca ayrık bir durumun olması halinde ise bu hususun tutanakla belirlenerek …” gerekçesiyle dosyanın mahalline geri çevrilmesine karar verilmiştir. Dairemizin geri çevirme kararı sonrasında mahkemece davalı şirkete ait ticaret sicil kayıt örnekleri dosyaya celp edilmiştir. 25/02/2022 tarihli tutanakta; gerekçeli kararın ilamla birlikte tebliğ edildiği, davalı şirket vekillerine davetiyenin gönderildiği, vekiller tarafından verilen kesin süre içerisinde dosyaya vekaletname veya beyan dilekçesinin ibraz edilmediği hususlarının belirtilmiş olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 77/1.fıkrasında belirtildiği üzere vekaletnamenin verilmemesi durumunda, davalı şirket temsilcisine davetiye tebliğ edilerek davalı vekilleri tarafından gerçekleştirilen istinaf başvurusuna dair işlemi kabul edip etmedikleri hususunun sorulması, vekillerce yapılan işlemlere icazet verilmediği taktirde ise aynı yasal düzenleme kapsamında istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, bu hususun göz ardı edilerek dosyanın incelenmek üzere Dairemize gönderilmiş olması emredici yasal düzenlemeler kapsamında yeterli görülmemiştir. Yukarıda ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere; davalı şirketin cevap dilekçesini dosyaya ibraz etmiş olduğu tarih itibariyle şirketin tasfiye kararı aldığı, tasfiye kararı alan şirketi temsil yetkisinin tasfiye memuruna ait olmasına rağmen tasfiye memuru tarafından verilen herhangi bir vekaletnamenin dosya içerisinde mevcut olmadığı gibi hüküm tarihinde davalı şirket ortaklarının hisselerini devir ettikleri, ayrıca şirket unvanının değişmiş olduğu, yargılamaya katılan davalı vekillerinin kararı istinaf etmiş olmasına rağmen şirket temsilcisi tarafından usulüne uygun şekilde verilmiş bir vekaletname bulunmadığı ve geri çevirme sonucunda yapılan tebligatlar neticesinde bu eksikliğin giderilememiş olduğu da göz önünde bulundurularak, HMK 77/1.fıkrası gereğince davalı şirket temsilcisi olduğu anlaşılan … adresine meşruhatlı davetiye çıkarılarak davalı şirket adına kararı istinaf etmiş olan vekillerin istinaf başvurularını kabul edip etmediği hususunu mahkemeye bildirmesi, bildirmediği taktirde istinaf başvurusunun aynı yasal düzenleme kapsamında yapılmamış sayılacağı hususunun bildirilmesine ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken geri çevirme işlemlerinin yasal düzenleme kapsamında tam olarak yerine getirilmemiş olması nedeniyle ve bu şekilde dosyanın istinaf incelemesinin gerçekleştirilmesi mümkün bulunmadığından eksik hususların giderilmesi ve devamında istinaf incelemesinin gerçekleştirilmesi için dosyanın yeniden geri çevrilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Yukarıda açıklanan eksikliklerin ikmali amacıyla Dosyanın mahalline geri ÇEVRİLMESİNE, 2- Eksiklikler tamamlandıktan ve dosyanın dairemize yeniden gelmesi ile birlikte istinaf başvurusunun incelenmesine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oybirliği ile karar verildi.21/04/2022