Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/363 E. 2022/621 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/363 Esas
KARAR NO: 2022/621
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/11/2021
NUMARASI: 2020/29 Esas, 2021/754 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti vekili tarafından davalılar … Sağlık Hizmetleri A.Ş., … Tic. A.Ş., … San.ve Tic. A.Ş, …, … aleyhinde açılan İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/652 Esas sayılı dava dosyasında özetle; davalı şirketlerin … Şirketler Gurubu bünyesinde yer alan kardeş şirketler olduğunu, davalı gerçek kişilerin ise … Şirketler Gurubunun Yöneticisi/ortağı/sahibi olduklarını, davalılar ile kardeş/gurup şirketi olan olan … A.Ş. isimli şirketin gurup şirketi olan müvekkili şirkete yaklaşık 7.000.000,00 TL. borçlu olduğunu, borçlu şirket aleyhinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyaları üzerinden takip başlatıldığını, itirazların Anadolu 8.İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/887 -2015/1022 Esas ve 2014/1016 esas sayılı, Anadolu 13.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/234 E. Sayılı dosyalarında reddedildiğini, alacağın sübuta erdiğini, İstanbul 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/417 E. Sayılı dosyasında açılan alacak davasında ıslahla İİK.177 ve devamı maddeleri gereğince davanın iflas davasına çevrildiğini, mahkemece yetkisizlik kararı verilerek … A.Ş. hakkındaki davanın Anadolu 2.Asliye Ticaret mahkemesinin 2016/1427 Esasını aldığını, davanın derdest olduğunu, … A.Ş.’nin sahibi ve ortağının davalı … olduğunu, diğer davalı gerçek kişinin ise …’nun kardeşi olduğunu, … A.Ş. hakkındaki kesinleşen borç nedeniyle şirketin alacağı ödememek ve tahsilatı geciktirmek ve mal kaçırmak amacıyla hileli iş ve eylemlerde bulunduğunu, konu ile ilgili Bursa 9.Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/856 E. Sayılı dosyasında, İstanbul 17. İcra Ceza Mahkemesinin 2014/627 E. Sayılı dosyasında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı terör Ve Örgütlü Suçlar Bürosunun … sayılı dosyasında ve Büyükçekmece CBS. 2016/20582 sayılı dosyada davalar ve yürütülen soruşturma dosyaları bulunduğunu, yine davalı … ile birlikte dava dışı … A.Ş. yöneticileri ile Ortak/gizli Ortak Oldukları anlaşılan çok sayıda kişi ve şirket hakkında da İstanbul CBS’nın 2014/140512 Hz. sayılı soruşturma dosyasında kara para aklamak, şirket kurup kapatarak nitelikli dolandırıcılık yapmak ve benzeri suçlardan dolayı da soruşturma bulunduğunu, perdenin aralanması ilkesi gereğince borçtan davalılarında sorumlu olduğunu belirterek dava dosyasının İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1427 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine, İstanbul Anadolu …icra Müdürlüğünün … ve İstanbul …icra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyalarındaki alacaktan şimdilik (ileride ıslah suretiyle müddeabihi artırma hakkı saklı kalmak üzere) 10.000 TL’nin takip tarihinden itibaren en yüksek banka reeskont faizi ile birlikte davalılardan TTK’nun. 195. ve 209 maddeleri gereği müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu mümkün olmadığı takdirde dosyanın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/ 1427 E. (Öncesi İstanbul 5. ATM 2015/417 E.) sayılı dosyası ile birleştirilmesine davaların aynı taleple yürütülmesi ve borçluların borcu ödememeleri halinde iflaslarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı şirketler yetkilisi 28.01.2018 tarihli ıslah dilekçesinde; iflas avansının yatırıldığını belirterek davalıların İİK’nun 177/1. Maddesi gereğice doğrudan iflaslarına, dosyanın İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/ 1427 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/652 E. 2019/1137 K. Sayılı kararı ile davalıların ikametgahı itibari ile yetkisizlik kararı vermiş, dosya İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesine intikal etmiştir.
CEVAP Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesi özetle; dava dilekçesinde davacılar ile dava dışı … A.Ş. arasındaki olaylardan, davalardan ve icra takiplerinden bahsedildiğini, bunların müvekkili ile hiçbir alakasının olmadığını, açılan davanın maddi veya hukuki dayanağının olmadığını, bir başkasının icra dosya borcunun davalılardan tahsili veya sözde iflas şeklinde ileri sürülen neticelerin anlaşılabilir bir talep olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Davalı … cevap dilekçesi özetle; davacıların müvekkili ile ne tür bir hukuki veya ticari ilişkisi olduğuna ilişkin bir beyanının olmadığını, dava dilekçesinde bahsi geçen icra dosyalarında müvekkilinin taraf olmadığını, davacılar ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin tacir sıfatına sahip olmadığını, müvekkiline yönelik husumet yönetilmesinin hukuken mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece; davacının, dava dışı … Tic. AŞ”den alacaklı olduğunu, davalıların tüzel kişilik perdesinin aralanması suretiyle taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunduğunu iddia ettiği, davacı tarafından davalılar hakkında icra takibi başlatılmadığı hususunda çekişme bulunmadığı, İİK 177. maddesi uyarınca, davalıların doğrudan iflasını talep edebilmesi için davacının hem dava dışı şirketten alacaklı olduğunu hem de İİK’nun 177/1 maddesindeki iflas nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediğinin tek tek ele alınıp tereddüte yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiği, davacının, davalıların hileli davranışları nedeni ile İİK 177. maddesi uyarınca iflasını talep etmiş ise de, dava dışı şirketten hangi sebeple alacaklı olduğuna, davalıların hileli davranışlarına ve davalılar tarafından tüzel kişilik perdesinin aralandığına dair iddialarını verilen sürelere rağmen somutlaştırmadığı, iflas şartlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde; davalıların müvekkili şirkete borçlarının bulunduğunu, borcun ödenmediğini, davalı tarafın hileli iş ve işlemlerle borçlarını ödemekten imtina ettiğini, İİK 177. Maddesinde belirtilen yasal şartların oluştuğunu, mahkemenin depo için süre vermesi gerektiğini, delillerin toplanmadığını, davalı … A.Ş.’nin … A.Ş ile organik bağ içinde olduğuna ilişkin tesis edilen İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/88 Esas 2018/877 Karar sayılı kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 2019/808 Esas 2019/1761 Karar sayılı kararı ile onandığını, davalı iddialarının yerinde olmadığını, davanın basit yargılama usulüne uygun ve ivedi şekilde sürdürülmesi, dava dilekçesinde belirtilen dava dosyalarının celbi ile gerekli kurumlara müzekkereler yazılması ve gerekli ilanların yapılması gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılarak tüzel kişilik perdesinin aralanarak hukuki yargılamanın yapılması ile davanın kabulüne, davalıların iflasına, muaccel hal almış olan İstanbul Anadolu … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyasında sabit olan alacağa ilişkin kapak hesabının yaptırılarak, 2015 yılı tarihinden itibaren en yüksek banka ticari rekont avans faiziyle birlikte hesabımıza yatırılması konusunda davalılara muhtıra gönderilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, tüzel kişilik perdesinin aralanması ilkesi gereğice davalıların sorumlu oldukları ( dava dışı … A.Ş’nin davacı tarafa olan borçlarından) borçlarını hileli işlemleri ile tahsilini imkansız hale getirdikleri iddiasına dayalı, davalıların İİK 177.maddesi gereğice iflasları istemine ilişkindir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK’nın 177.maddesinde, “Doğrudan Doğruya İflas Halleri” üst başlığı altında, “Evvelce takibe hacet kalmaksızın İflas, Alacaklının talebi” düzenlenmiştir. 117/1.fıkrada, aşağıdaki hallerde alacaklının evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun iflasını isteyebileceği ifade edilmiştir. Yasada belirtilen 4 bent ise sırasıyla; 1- Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal eden hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; 2-Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa; 3-308 inci maddede ki hal varsa; 4-İlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemişse,..” şeklinde sayılmıştır. İİK.nun 177.maddesine göre iflas davası açılabilmesi için takip şartı bulunmasa bile davalının davacıya borçlu olması en azından borçluluğuna ilişkin kambiyo senedi, cari hesap ilişkisi, sözleşmeler, faturalar vb. Belgelere dayanması gerekmektedir. Davacı, hiç bir ticari ilişki içinde olmadığı birine karşı bu davayı açamaz. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 10/11/2011 Tarih ve 2011/621 E. 2011/922 K.sayılı kararında ilk derece mahkemesince doğrudan doğruya iflas davasında alacaklının öncelikle alacağını ispat etmesi gerektiğine karar vermiştir. Davacı taraf dava dışı … A.Ş’den alacaklı olduklarını, Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması ile bu borçtan davalılarında da sorumlu olduğunun görüleceğini iddia etmiştir. Bilindiği üzere iflas davaları İİK.nun 158 ve 176.maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabidir. Tüzel Kişilik Perdesinin aralanmasına ilişkin alacak davalar ise genel hükümlere tabi olup yazılı yargılama usulü geçerlidir. Her iki davanın da yargılama usulleri farklıdır. Davacı, davalıların şirketin İİK.nun 177.maddesine dayanarak iflasını istemekte, alacağının kaynağı olarak da Tüzel Kişilik Perdesinin aralanmasını istemektedir. Dolayısıyla öncelikle Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması sorunu çözüme kavuşturulmalı, davalı şirketin dava dışı borçlularla organik bağının saptanmış olması gerekmektedir. Böylece davalı şirketin, dava dışı şirketin davacıya olan borçlarından dolayı sorumlu olduğu ortaya konularak ispatlanmasından sonra artık İİK.nun 177.maddesine göre doğrudan iflas davası açılabilecektir. Sonuç olarak davalılar ile davacı arasında doğrudan alacak-borç ilişkisi bulunmadığı, davacının alacaklı olduğu dava dışı şirket ile davalılar arasındaki organik bağ ispat edilip alacağın davalılar aleyhine ilama bağlandıktan sonra iflas talebinde bulunulabileceği, bu sebeplerle ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı, gerekçeli karar başlığında davacı … San. Tic. Ltd. Şti. gösterilmemişse de eksikliğin mahal mahkemesinde düzeltilmesinin mümkün olduğu anlaşılmakla davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2022