Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/352 E. 2022/947 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/352 Esas
KARAR NO: 2022/947
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/01/2022
NUMARASI: 2021/176 Esas, 2022/33 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
BİRLEŞEN DAVA: ALACAK
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi sebebiyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bu sebeple davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının sözleşme gereği borcunu zamanında ödemediğini ve aleyhine başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili birleşen dosyada dava dilekçesi ile, taraflar arasında, site yönetim, teknik işletme güvenlik temizlik bakım ve onarım gibi hizmetlerin verilmesi konusunda sözleşme bulunduğunu, müvekkilinin edimini yerine getirmesine rağmen davalının ödeme yapmadığını, bu sebeple davalı aleyhine İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/176 Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, ancak bir kısım faiz alacağının talep edilmediğini belirterek 48.070,49 TL ticari faizin davalıdan tahsiline ve dosyanın İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2021/176 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının edimini eksik ve ayıplı ifa ettiğini, ihtarlara rağmen eksiklerin 30 gün içerisinde giderilmediğini, bu sebeple sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, davacı taraf vermediği hizmetlerin bedelini talep ettiğini belirterek öncelikle davanın reddi ile davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen dosyada davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesi ile, ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkemece delillerin değerlendirilmediğini, mahkeme kararının gerekçesinin hatalı olduğunu, davacının edimini yerine getirmediğini, bu sebeple ihtar edildiğini, buna rağmen müvekkiline fatura tebliğ edildiğini, yine sözleşmenin feshinden sonra müvekkili aleyhine faturalar düzenlendiğini, müvekkilinin sözleşmeyi feshinde haklı olduğunu, davacının verdiği hizmetlerin bir çoğunun ayıplı olduğunu, verilen hizmetlerde ciddi arızalar tespit edildiğini, buna ilişkin tutanaklar bulunduğunu, bu sebeple ret gerekçesinin yerinde olmadığını, davacının öncelikle verdiği hizmetleri ispatlaması gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davada, ilk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar vermiş, ilk derece mahkemesince verilen kabul kararı davalı tarafından istinafedilmiştir. Davalı vekili 21/07/2022 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat ettiğini beyan etmiştir. HMK 307. maddesine göre, feragat davalının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK 311. maddesine göre feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta, 310. maddeye göre de, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilmektedir. Öte yandan feragat davaya son veren taraf işlemidir. Karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. 6100. Sayılı HMK.nın 349. maddesinde, başvurma hakkından feragat düzenlenmiş, ikinci fıkranın son cümlesinde, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvurunun feragat nedeniyle reddedileceğine yer verilmiştir. Davalı vekilinin 16/10/2020 tarihli, … yevmiye nolu Bakırköy … Noterliğinde düzenlenmiş olan vekaletnamesinin incelenmesinde, vekilin davadan veya kanun yollarından feragat etmeye yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Somut olayda, dosya hakkında Dairemizce henüz karar verilmediği ve feragatın davalı vekili tarafından yapıldığı, feragat dilekçesinin usule uygun olduğu görülmekle davalının istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davalı vekilinin İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/176 E., 2022/33 K. ve 13/01/2022 tarihli karara ilişkin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 349/2. fıkrası uyarınca FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken istinaf maktu karar ve ilam harcı olan 80,70 TL peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla yatırılan 20.859,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/09/2022