Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/347 E. 2022/722 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/347 Esas
KARAR NO: 2022/722
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2021
NUMARASI: 2021/353 Esas, 2021/658 Karar
DAVA: ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 03.06.2021 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili ile davalılar arasında 03.12.2019 günlü “ TUTANAKTIR” başlıklı yazı içeriğinden de görüleceği üzere müvekkilin Bilecek ilinde bulunan işletmesinde gerçekleşecek düğünlerde Düğün Organizasyonu yapmak üzere sözlü olarak bir anlaşma gerçekleştirdiğini, davalı şirketin yetkilisi davalı … tarafından hazırlanan tutanaktan da anlaşılacağı üzere işin teslim edilememesi nedeniyle davalılar tarafından müvekkiline kesilen faturaların iptal edildiğini, toplamda 8 adet çekin kaybedilmesi veya kaptırılmış olması halinde her biri için dava açılmış olması gerekmekte iken müvekkili tarafından çek bedellerinin çeklerin kendi adına olması nedeniyle başkaca zorluk yaşamamak için ödenmek zorunda kalındığını, davalılar tarafından kullanılarak müvekkiline iade edilmeyen 4 adet çek bedelinin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, ödenmek zorunda kalınan ve bedelleri de davalılar tarafından iade edilmeyen çek bedellerinin defalarca istenmesine rağmen davalılar tarafından müvekkiline ödenmediğini, ödenmemiş toplam 180.000,00 TL olan 4 adet çek bedelinin tahsili için arabulucuk başvurusunda bulunulduğunu anlaşma olmadığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili ile davalılar arasındaki düğün organizasyonuna İlişkin sözlü anlaşma için verilen … Bankası Bilecek Şubesine ait ,22.02.2020,29.02.2020,07.04.2020 ve 24.03.2020 vadeli her biri 45.000,00 TL bedelli toplam 180.000,00 TL’nin her bir çekin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, davacı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı Yasanın 3. maddesinde tanımlanan tüketici ilişkisi olduğu, aynı Kanunun 73. maddesi gereğince 6502 sayılı yasadan kaynaklanan davalarda yargılama yapma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu gerekçesiyle, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkili ile davalılar arasında müvekkilinin Bilecek ilinde bulunan işletmesinde gerçekleşecek düğünlerde düğün organizasyonu yapmak üzere sözlü olarak bir anlaşma gerçekleştirildiğini, müvekkilinin işletmesinde düğün sahipleri ile anlaşması halinde davalıların müvekkilinin işletmesinde yapılacak düğünlerde organizasyon işi yapacacaklarını, davalı …’ın müvekkili ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında almış olduğu çekleri davalı şirket adına aldığını, dava konusu çekleri davalı şirket yetkilisi olarak ciroladığını, çek fotokopilerindende anlaşılacağı üzere, alacaklı kısmında davalı şirketin, cirolarda da davalı şirket adına davalı gerçek kişinin ciroları bulunduğunu, müvekkilinin taraflar arasındaki sözlü anlaşma gereğince çekleri imzalayarak teslim ettiğini, ancak davalıların üzerlerine düşen organizasyon yükümlülüğünü yerine getiremediğini ancak aldığı çekleride kullanmış ( kendi beyanları ile kaybettiği ya da kaptırdığı ) olması nedeniyle çek yapraklarının iade edilemediğini, davalıların çek yapraklarını kullanmış olması nedeniyle müvekkilinin belirtilen meblağları ödemek zorunda kaldığını, müvekkilinin ısrarı üzerine tutanaktır başlıklı yazıyı hazırlayarak müvekkiline teslim ettiğini, davanın müvekkili açısından da ticari iş niteliğinde olduğunu, müvekkilinin vergi levhasına bakıldığında ana faaliyet kolu kısmında Düğün Balo ve Kokteyl Salonlarının İşletilmesi yazılı olduğunu, Bilecek Ticaret Sicil Müdürlüğüne bağlı bir ticari işletme olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE; Dava, hizmet sözleşmesi kapsamında düzenlenen çek bedellerinin istirdatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davalı … imzalı 03.12.2019 tarihli “ TUTANAKTIR “ başlıklı adi yazılı belge düzenlendiği, belge fotokopisi içeriğinin davacı iddialarına ilişkin olduğu, bedeli talep edilen çek fotokopileri dosya içerisinde olmamakla birlikte, taraflar arasında, davacının işlettiği işletmede düğün organizasyonu için taraflar arasında sözlü sözleşme gerçekleştirildiği, davacının bu hizmet karşılığında davalı şirketin alıcı olduğu dava konusu çekleri davalılara teslim ettiği, davalı gerçek kişinin davalı şirketi temsilen ciro ettiği, davacı tarafça çek bedellerinin ödendiği, hizmetin verilmemesi ve çeklerin bedelsiz kaldığı iddiası ile iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğuna ilişkindir . Görevli mahkemenin tespitinde, tarafların sıfatı ile birlikte talep konusu da önem arzedecektir. Bilindiği üzere, taraflar gerçek kişi dahi olsa 6102 sayılı TTK 4’te ve ayrıca bazı özel kanunlarda belirtilen davalar, tarafların kimliğine, işin niteliğine bakılmaksızın kanunen mutlak olarak ticari dava kabul edilmiştir. 6102 sayılı TTK’nın 4/1-(a) -(f) ‘de sayılan davalar mutlak ticari dava niteliğindedir. Bunların mutlak ticari dava niteliği, tarafların sıfatına, uyuşmazlığın konusuna, ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın ticari uyuşmazlık sayılmasından kaynaklanmaktadır. TTK’da düzenlenen hususlardan doğan bütün hukuki davalar mutlak ticari davadır. Bu halde, tarafların tacir olmasına veya uyuşmazlığın ticari işletme ile ilgili bulunmasına ya da alacağın veya borcun kaynağına ( sözleşme, sebepsiz zenginleşme ya da haksız fiilden doğmasına ) bakılmaz, kısaca, davanın ticari sayılması bakımından başkaca bir kıstas aranmaz. Mutlak ticari davalar, dava olunan şeyin değerine veya miktarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde ticari hükümlere göre çözülür. 6102 sayılı TTK’nın ikinci kitabında 645 vd maddelerde “ Kıymetli Evrak “ düzenlenmiştir. Çek ise aynı yasanın üçüncü bölümünde 780 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlık, bedelsiz kaldığı iddia edilen çek bedelinin istirdatı olduğundan, 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere mutlak ticari davadır. Mahkemece kanunun hatalı yorumlanması neticesinde dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeniyle usulden red kararında isabet görülmemiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanununun 3. maddesine göre ise, tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek ve tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileride dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73. maddesin de ise, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Bu durumda mahkemenin kabulüne göre, davacının düğün salonu işletmecisi olmasıda dikkate alınarak tacir olup olmadığı konusunda, ilgili ticaret odasına, vergi dairesine müzekkere yazılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik bilgi ve belgelere göre tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair verilen hüküm isabetli olmamıştır. Kaldı ki davacı gerçek kişi tacir olmasa dahi uyuşmazlık konusu çek, 6102 sayılı TTK’da düzenlenmiş ve bu düzenlemeye rağmen 6502 sayılı kanun kapsamında gösterilmemiş olduğundan mutlak ticari dava niteliği değişmeyecektir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1. maddesi gereğince, mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ,göreve İlişkin kurallar kamu düzenindedir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi gereğince çeke dair uyuşmazlıklar TTK’da düzenlenip mutlak ticari davalardan olduğu göz önünde bulundurularak, ticaret mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmek suretiyle uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın hatalı yorumlanması neticesinde dava dilekçesinin mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle usülden red kararı isabetli görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2- İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/353 Esas, 2021/658 Karar ve 06.10.2021 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yeniden verilecek hükümde değerlendirilmesine , 6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/06/2022