Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/328 E. 2022/699 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/328 Esas
KARAR NO: 2022/699
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/11/2021
NUMARASI: 2021/552 Esas, 2021/816 Karar
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin antrepo işleticisi olup, … Mah. … Cad. No:… Sultanbeyli/İstanbul adresinde bulunan gümrük antreposunun sahibi olduğunu, 10.08.2021 tarihinde, müvekkili şirketin gümrük sahası içerisinde, … Bankası A.Ş’ne ait … marka kemer bantlama makinasının, davalı … Vinç – … operatörlüğünde ve sorumluğunda, … plakalı kamyon üzerindeki vinç ile araca yükleme işlemi esnasında yetersiz olan vinç halat aparatının kopması sonucunda vinçten düşerek hasarlandığını, davalının kazaya ilişkin tanzim edilen 10.08.2021 tarihli tutanakta kazanın oluş biçimini ve kusurunu kabul etmesine rağmen daha sonra davalının, oluşan zarardan sorumluluğunu inkâr ederek malvarlığını kaçırmaya yönelik işlemlerde bulunmaya başladığını, hasara uğrayan dava dışı … Bankası A.Ş’ne ait … marka kemer bantlama makinası fatura bedelinin 1.186.301-TL olduğunu, kazadan sonra makinenin halen müvekkilinin deposunda muhafaza edildiğini, dava dışı … Bankası A.Ş.’nin, antrepo sahibi olan müvekkilinden makinenin tamiri veya hasarı nedeniyle oluşan zarar ile makinede meydana gelen değer düşüklüğü nedeniyle talepte bulunduğunu, müvekkilinin davalıdan talepte bulunulabilmesi için öncelikle davalının sorumluğunun ve sorumlu olduğu miktarın tespiti gerektiğini, halihazırda davalının sorumluluğu ve oluşan hasarın miktarı belirli olmadığından HMK m.106 uyarınca tespit davası açılmasında müvekkili şirketin hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiğini, davalı aleyhinde İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/593 D.iş sayılı dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, kararın 16.08.2021 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla infaz edildiğini, bu nedenle İİK m. 264 uyarınca 7 günlük yasal süresi içinde huzurdaki davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulması kaydıyla, davalının kusuru nedeniyle oluşan kazada davalının müvekkiline karşı sorumluğunun ve hasara uğrayan … Bankası A.Ş’ne ait … marka kemer bantlama makinasındaki hasar miktarı, tamir masrafları ve değer kaybı miktarının HMK m.106 uyarınca tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; talebin eda davası ile ileri sürülebileceğini, davada hukuki yarar bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafça belirsiz olarak açacağı eda davası ile hem alacağın miktarını tespit ettirme hem de tahsil hükmü elde etme imkanı varken tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 16.11.2021 tarihinde gerçekleşen ön inceleme duruşması için belgeleriyle ve gerekçeleriyle birlikte, mesleki mazeret dilekçesi sunulduğunu, mahkemece mesleki mazeret değerlendirilmeksizin yokluklarında ön inceleme duruşmasının tamamlanarak tahkikat aşamasına geçildiğini ve aynı duruşmada davanın reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin hukuki dinlenme ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, HMK’nın 106 maddesindeki düzenleme gereğince müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu, Kusuruyla kazaya neden olan davalının, bu zararlar nedeniyle müvekkiline karşı sorumlu olup, malın maliki olan dava dışı firmaya müvekkili tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı için halihazırda rücu şartlarının oluşmadığını, bu sebeple öncelikle bu sorumluluğun ve zarar miktarının tespiti gerektiğini, davalı aleyhinde ihtiyati haciz kararı alınarak takibe konulduğunu, İİK m. 264 uyarınca 7 günlük yasal süresi içinde davalı aleyhine esas hakkında dava açılması gerektiğini, halihazırda zararın miktarı tespit edilmediği için müvekkili şirket tarafından dava dışı … Bankası A.Ş’ne ödeme yapılmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, tespit istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davada davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Diğer bir anlatımla, dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibariyle bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemece mesmu (dinlenebilir) olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. Maddesinde, dava şartları, aynı yasanın 115. Maddesinde ise Dava şartlarının incelenmesi düzenlenmiştir. 6100 sayılı Kanunun 115. maddesinin 2. fıkrasında, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. “HMK’nın 106/1. maddesinde, tespit davası yoluyla, mahkemeden, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının ya da yokluğunun yahut bir belgenin sahte olup olmadığının belirlenmesi talep edilir. 2. tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır. 3. maddi vakıalar, tek başlarına tespit davasının konusunu oluşturamaz. Düzenlenmiştir.
Kanunla belirtilen durumlar dışında tespit davası açan davacı, eda davası ile inşai davalardan farklı olarak, dava açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunduğunu açıkça ortaya koymak, hukuki yararını ispatlamak zorundadır. Bu nedenle diğer davalarda aranan hukuki yarar yanında tespit davası açan davacının, kendisi için sözkonusu olan tehlike veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın ancak tespit davası ile giderilebileceğini ispat etmesi gerekir. Eğer davacı, kendisini tehdit eden tehlikenin tespit davası ile giderilebileceğini ispat ederse hukuki yararının varlığından söz edilebilir. Tespit davası ile elde edilecek hukuki koruma başka bir yolla veya başka bir davayla sağlanabiliyorsa bu konuda tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmamaktadır. Bir dava içerisindeki iddia ve savunma olarak ileri sürülebilecek hususlar tespit davasının konusu olamaz.(Medeni Usul Hukuku, Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez…, Yetkin Yayınları, 13. Bası) Yasal düzenlemeler ışığında somut uyuşmazlık incelendiğinde; davacı tarafın tespit taleplerinin eda (alacak) davasına konu edilebilecek nitelikte olduğu, maddi vakıaların tespit davasının konusunu oluşturmaması karşısında eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açılmakta hukuki yararının bulunmadığı, mahkemenin celsede davacı vekilinin mazeret dilekçesini okuyarak zapta geçtiği, dava şartlarının değerlendirilmesinde mahkemenin tarafların istem ve beyanları ile bağlı bulunmadığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere Üye Hakim …’ın karşı oyu ile oyçokluğuyla karar verildi.02/06/2022
MUHALEFET ŞERHİ Davacı şirket anterepo işleticisi olup; antreposunda bulunan dava dışı bankaya ait kemer bantlama makinesinin davalının sorumluluğundaki kamyona vinç ile yüklenmesi sırasında halatın kopması ile bantlama makinesinin düşerek hasara uğradığını, makine sahibinin hasar nedeniyle müvekkilinden zarar ve değer kaybı talebinde bulunduğunu, bunun için davalının sorumluluğunun ve hasar miktarının tespiti gerektiğini belirterek davalının sorumluluğunun, makinedeki hasar ve değer kaybı miktarının tespitini talep etmiştir.
Mahkemece, eda davası açılacak yerde tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, sayın çoğunluk tarafından mahkeme gerekçesinin yerinde görülerek istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Ancak davacının hasara uğradığı belirtilen makine ile ilgili dava tarihi itibarıyla mal sahibine herhangi bir ödemede bulunmadığı, makine sahibinin de zararın tazmini hususunda bu aşamada davacıya herhangi bir yasal başvurusunun olmadığı görülmektedir. Davacı, zararı tazmin etmediğine göre, davalıya ödediği bedelin rücuen tahsili için eda davası da açamaz. Bu nedenle davacının eda davası açabilme imkanı da olmayıp, mahkemece erken açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi görüşünde olduğumdan, karara muhalif kaldığımı bildiririm.02/06/2022