Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/2006 E. 2023/319 K. 16.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/2006 Esas
KARAR NO: 2023/319
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 22/09/2022
NUMARASI: 2022/634 Esas
TALEP: İHTİYATİ HACİZ
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin işletme hakkı sahibi olduğu Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’ndan, davalıya ait araçlarla geçiş ücreti ödemeksizin ihlalli geçiş yapıldığını, davalının otoyolu kullandığı anlarda HGS hesaplarının müsait olmadığını, HGS hesabını müsait tutmanın ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmanın davalı borçlunun sorumluluğunda olduğunu, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … (…) Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının takibe itirazının iptaline, alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine ve davalı üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkul mallar ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi 21/10/2022 tarihli ara kararı ile; ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından, geçiş ihlallerinin olduğu bir kısım kayıtlar sunulmuş ise de; kaçak geçişlerin olup olmadığı, geçiş sırasında davalıya ait araçlarda HGS/OGS bakiyesi olup olmadığı, bakiye varsa tahsilat yapılıp yapılmadığı, tahsilat yapılmamış ise bu durumun bankadan mı yoksa davacının kullandığı HGS/OGS sisteminden mi kaynaklandığı, geçiş anında bakiye yetersiz kalırsa sonradan yapılan yükleme ile geçişten itibaren 15 gün içerisinde tahsilat yapılıp yapılmadığı/tahsilatın mümkün olup olmadığı, sonradan yükleme yapılmış ise geçiş bedellerinin tahsil edilememesinin sebebi, tahsilat yapılmasına rağmen kaçak geçiş olarak sisteme geçmesinin mümkün olup olmadığı, yine taraflar arasında ihtilaf konusu olan çekici ve dorsenin ayrı olarak ücretlendirilip ücretlendirilmediği ve ücretlendirmenin nasıl olması gerektiği hususlarında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacak miktarının belirlenmesi mümkün olduğundan bu aşamada davacı tarafça sunulan delillerin alacağın varlığını ve muaccel olduğunu yaklaşık olarak ispata yeterli olmadığı, alacağın bulunup bulunmadığı hususunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; sundukları ihlalli geçiş listesi, görüntü ve provizyon kayıtları ile davalıya ait araçların müvekkili şirketin işletme hakkı sahibi olduğu köprü ve otoyoldan ücret ödemeksizin geçiş yaptığının sabit olduğunu, bu nedenle ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek mahkemece verilen usul ve yasaya aykırı kararın kaldırılarak ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE: Talep, İİK’nun 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde 32.078,30 TL asıl (Geçiş ücreti/para cezası) 2.648,14 TL KDV ve 14.711,88 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 49.438,12 TL üzerinden takip başlattığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. 2004 sayılı İİK’nun 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartlarına 257. maddede, 258. maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” düzenlemesi yer almaktadır. Kanun, senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek delillerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, davacı tarafça sunulan, davalıya ait araçlarla davacının işleticisi olduğu köprü ve otoyoldan ihlalli geçiş yapıldığına dair kayıtlara göre, İİK’nun 258. maddesinde yer verilen, kanaat getiren delillerin gösterilmiş olduğu anlaşıldığından, mahkemece talebin kabulü ile teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz talebinin reddine karar yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1)Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE,2)İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/634 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 22/09/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (dava değeri 49.438,12 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE,c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 6-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16/03/2023