Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1978 E. 2023/33 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1978 Esas
KARAR NO: 2023/33
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 25/10/2022
NUMARASI: 2022/96 Esas, 2022/600 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı ile müvekkili arasında 21-25 Nisan 2020 tarihlerinde düzenlenmesi planlanan “…” isimli fuar organizasyonu için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşme kapsamında müvekkiline Yeşilköy İTF Fuar merkezi … ve … numaralı standların tahsis edilmesi karşılığı müvekkili tarafından davalıya … Bankası Sultanhamam Şubesi … Çek No’lu, 05.11.2019 keşide tarihli, 165.182,38 TL miktarlı ve … Bankası Sultanhamam Şubesi … Çek No’lu, 30.04.2020 keşide tarihli, 84.300 TL miktarlı olmak üzere 2 adet çek teslim edildiğini, bu çeklerin toplam bedeli olan 252.344,59 TL’nin keşide tarihlerinde davalıya peşinen ödendiğini, ancak Kovid-19 pandemisi nedeniyle 2020 yılında belirlenen tarihte yapılması planlanan fuar organizasyonunun resmi makamlarca açıklanan tedbirler kapsamında iptal edildiğini, bundan sonra davalının fuar organizasyonunu müteaddit defalar ertelediğini, son olarak tedbirlerin kaldırılmasıyla 20-24 Eylül 2021 tarihlerinde fuarın yapılacağını müvekkili ve tüm katılımcılara bildirmesine ve müvekkilince tüm hazırlıklar yapılmasına rağmen 10 gün kala gerekçesiz ve keyfi şekilde fuarın Mayıs 2022 tarihine ertelendiğini, Üsküdar … Noterliğinin 11/11/2021 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmeden haklı nedenle dönüldüğü belirtilerek ödenen bedelin iade edilmesi taleplerinin davalıya bildirdiğini, akabinde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla takibe geçildiğini, davalının itiraz etmesi sebebiyle takibin durduğunu belirterek davalı/borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacakları ve diğer haklarına dava sonuna kadar tedbiren ihtiyati haciz konulmasına, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takibine yönelik itirazının iptali ile takibin 11.11.2021 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari avans faizi ile birlikte devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Müvekkil ile davacı arasında 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenecek 26. İstanbul Uluslararası Ev Tekstili Fuarı (EVTEKS) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuarın, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkilinin, fuarı haklı gerekçelerle erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile katılımcıların haklarının aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, müvekkilinin, pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kaldığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuarın, katılımcılar tarafından ertlenmesinin talep edildiğini, fuarın 20-24 Eylül 2021 tarihine ertelendiğini, ancak fuarın aynı sebeplerle yapılmasının ertelenmesi talep edilmesi üzerine bu tarihte de fuarın yapılamadığını, hizmetin ertelenmesinde müvekkiline atfedilecek bir kusurun olmadığını, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamamasının müvekkilini de telafisi oldukça zor zararlara uğrattığını, mahkemenin taraflar arasındaki menfaatler dengesini göz önünde bulundurması gerektiğini, Yargıtay kararlarında, mücbir sebeple ertelenen fuarlardan organizatör şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu sebeple sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesinin istenemeyeceğinin ifade edildiğini, sözleşmenin 2. maddesine göre müvekkilinin, sektörden gelen talepler, organizasyon gerekleri yahut hiçbir sebep göstermeksizin fuar tarihini değiştirme hakkına sahip olduğunu, bu duruma katılımcının itiraz etme hakkı olmadığı gibi, bu durumun bir fesih sebebi de olamayacağını, bu sebeple davalının, Fuar Katılım Sözleşmesini feshetme ve yapmış olduğu ödemeleri talep hakkı bulunmadığını belirterek davanın reddine, davacı tarafın kötüniyetli olması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:İlk derece mahkemesince; taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 32. maddesinde Bakırköy Mahkemelerinin yetkili kılındığı, taraflar arasında geçerli şekilde yapılan yetki sözleşmesi gereği uyuşmazlığın sadece Bakırköy Mahkemelerinde çözümleneceği, kanunen yetkili konumda bulunan genel yetkili mahkeme ile özel yetkili mahkemelerin yetkisinin ortadan kalkacağı, kesin yetkinin dava şartı olduğu taraflarca ileri sürülmese dahi resen gözetilmesi gerektiği gerekçeleriyle Mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın kesin yetkili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ne İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde ödeme emrine yönelik itirazında ne de davaya karşı cevap dilekçesinde davalının yetki itirazında bulunmadığını, Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılınmasına ilişkin Fuar Katılım Sözleşmelerinin 32. maddesinin kesin yetki kuralı olmadığını, kesin yetki hallerinin aynı HMK’nun 11/1, 12/1, 14/2 ve 15/2 maddelerinde açıkça hüküm altına alındığını, kanunda açıkça kesin yetkiden söz edilmeyen hükümlerdeki yetki kurallarının kesin yetki olarak değerlendirilme olanağı bulunmadığını, yetki itirazında bulunulmadığından ve kesin yetki hali de bulunmadığından İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 6100 sayılı HMK’nun 19/4 maddesi uyarınca yetkili hale geldiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, sözleşmeden dönülmesi sebebiyle başlangıçta ödenen bedelin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacının, davalı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında toplamda 252.344,59 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve ödeme emrine konu tutarın faiz ve ferileri ile birlikte tamamına itiraz ettiğini bildirmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nun “Yetki sözleşmesi” başlıklı 17. maddesi uyarınca, tacirler veya kamu tüzel kişilerinin, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabileceği, taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça davanın sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılabileceği; aynı kanunun “Yetki sözleşmesinin geçerlilik şartları” başlıklı 18. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyecekleri konular ile kesin yetki hâllerinde, yetki sözleşmesi yapılamayacağı, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca, yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu; aynı kanunun “Yetki itirazının ileri sürülmesi” başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği, yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirmesi gerektiği, aksi takdirde yetki itirazının dikkate alınmayacağı, aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca ise, yetkinin kesin olmadığı davalarda, davalı, süresi içinde ve usulüne uygun olarak yetki itirazında bulunmazsa, davanın açıldığı mahkemenin yetkili hâle geleceği; aynı kanunun 116. ve 117. maddesinde, kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itiraz olarak cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorunda olduğu, aksi halde dinlenmeyeceği hususları düzenlenmiştir. “.. Mahkemece re’sen yetkisizlik kararı verilebilecek haller, dava şartı olan, kesin yetki halleridir. HMK’nın 18. maddesi kesin yetkinin olduğu hallerde tarafların yetki sözleşmesi yapamayacaklarını açıkca düzenlemiştir. Bu nedenle yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Yetki sözleşmesinin yapılmış olması da resen yetkisizlik kararı verilebilecek hallerden değildir…” (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/15056 Esas 2017/319 Karar sayılı ilamı). “…Somut olayda, kesin yetki durumu bulunmadığından ve taraflar yetki itirazı ileri sürmediğinden, davanın ilk açıldığı Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi yetkili hale gelmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın, davanın ilk açıldığı Çerkezköy 1. Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince görülüp çözümlenmesi gerekmektedir…” (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2018/4975 Esas 2018/6691 Karar sayılı ilamı, aynı yönde Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/9413 Esas 2020/10023 Karar sayılı ilamı). 6100 sayılı HMK’nun 18. maddesinde, kesin yetki hallerinde yetki sözleşmesi yapılamayacağı açıkca düzenlemiş olup yetki sözleşmesi kesin yetkinin olduğu hallerde yapılamaz. Somut olayda, taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesinin 32. maddesi uyarınca, her türlü uyuşmazlık durumunda Bakırköy Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, davalı tarafın cevap dilekçesi ile, süresinde ve usulüne uygun bir şekilde sözleşmenin anılan maddesine dayalı olarak yetki itirazında bulunmadığı, kesin yetki haline ilişkin bir durumun da söz konusu olmadığı anlaşılmakla artık davanın açıldığı İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili hale gelmiş olup uyuşmazlığın bu Mahkemece görülüp sonuçlandırılması gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince yazılı olduğu şekilde davanın yetkisizlik sebebiyle reddine karar verilmesi doğru olmadığından davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/96 Esas, 2022/600 Karar ve 25/10/2022 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/01/2023