Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1967 E. 2022/1650 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1967 Esas
KARAR NO: 2022/1650
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 22/06/2022
NUMARASI: 2022/457 Esas
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 29/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalının merkezinin Perpa Ticaret Merkezi olmasına rağmen 2021 yılındaki genel kurulu Beylikdüzünde Sarayköy Kyk. inşaat ofisinde yaptığını, kooperatif merkezinin sürekli kapalı olduğunu, Perpa Ticaret Merkezindeki kooperatif adresindeki tüm resmi evrakların, belgelerin kaçırıldığını, 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022-3 sayılı dosyasında yine müvekkilleri tarafından açılmış bulunan genel kurulun iptali davasında bu defterlerin mahkemeye gönderilmesi için kesin süreli yazılan tezkereye rağmen defterlerin sunulmadığını, evrakların büyük kısmının …’ın özel iş adresine taşındığını, ortaklara ödeme bilgileri ve makbuzların verilmediğini, kooperatifin bugüne kadar bir banka hesabının olmadığını, toplanan paraların şahsi hesaplarda tutulduğunu, bir kısmının kayıp olduğunu, kooperatifin ödemelerini tatil ettiğini, genel kurullarda ortaklara gerçek bir bilanço ve ayrıntılı tek bir denetim kurulu raporu, yönetim kurulu faaliyet raporunun bugüne kadar verilemediğini, borca batık olduğunu, davacılardan …, …, …’un alacakları için ilamlı takiplerinin bulunduğunu bu dosyaların ödenmediğini, yine üyelerden …in de İcra dosyasındaki alacağının ödenmediğini, şu anda dava açan 30 üye ile diğer üyelere ve şirketlere geri ödenmesi gereken para için davalının kaynağının bulunmadığını, dava açanların dışında da, davalı kooperatifte 3 ayrı üye profili ve üye olmayan kişiler profili oluşturulduğunu, üye olmadığı halde satış vaadi yapılan kişilerin üye yapıldığını, bilançoda hileli işlemler yapıldığını, hileli işlemlerle malların saklandığını belirterek öncelikle, re’sen, tensiple, İİK.UNUN 159 maddesi gereğince muhafaza tedbirlerine karar verilerek iflas dairesince uygulanmasının yapılması için İflas Müdürlüğüne tezkere yazılmasına, davalı kooperatifin İstanbul Ticaret Sicilindeki kaydının terkinine iflas sonuna kadar engel olacak kapsamda muhafaza tedbir kararı verilmesine davalı kooperatifin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesi 22.06.2022 tarihli ara kararla Davalı kooperatif genel kurul toplantısına üye olmayan kişilerin katılması ve karar alınması halinde telafisi imkansız zararların doğabileceği gerekçesi ile “-İİK. 181. maddesi yollamasıyla İİK. 159 maddesi doğrultusunda davalı … (MERSİS NO: …)’nin menkul, gayrimenkul hak ve alacakları dahil olmak üzere tüm malvarlığına ilişkin DEFTER TUTULMASINA, bu konuda derhal nöbetçi iflas müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, 3 aylık defter tutma masrafı 9.000-TL’nin davacı tarafından karşılanmasına, 2-Davalı kooperatif adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız tedbir konulmasına, ilgili yerlere müzekkere yazılmasına..” karar verilmiş, davalı vekili tedbire itiraz etmiş, mahkemece talep duruşmalı olarak değerlendirilmiş, 22/09/2022 tarihli celsede davalının ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine karar verilmiştir.Mahkemece tensiple davacı … yönünden dosya tefrik edilmiş, davacı vekiline iflas konusunda hangi hukuki sebebe dayandıklarını bildirmesi konusunda süre verilmesine karar verilmiş, davacı vekili, 24.06.2022 tarihli dilekçesinde İİK 177 -1 ve 2- Maddeye dayandıklarını bildirmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından, 17/06/2022 tarihli tensip zaptının 7 nolu bendi uyarınca “Davacı vekiline, İİK. 177. maddesinde dört bent halinde sayılan iflas sebeplerinin her birinin ayrı ayrı iflas sebebi oluşturduğu ve her bir sebep yönünden de ayrı araştırma ve yargılama yapılması gerektiği bu sebeple davacı … yönünden İİK. 177. maddesinde dört bent halinde sayılan iflas sebeplerinden hangisine göre iflas talep edildiği konusunda açıklamada bulunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, ” şeklinde hüküm tesis edilmesine rağmen, davacının bu kesin süre içerisinde iflas sebeplerini sunamadığını, İİK. 177. maddesinde dört bent halinde sayılan iflas sebeplerine başvurabilecek kişinin müvekkili kooperatiften alacaklı olması gerektiğini, kooperatif genel kuruluna girmesi yasak olan ihraç edilmiş davacının uydurma beyanlarına itibar edilemeyeceğini, davacının ihraç edilmediği düşünülse dahi 10-15 yıl boyunca bu kişinin kooperatif ile ilgili hiçbir irtibatı ve talebinin bulunmadığını, müvekkili kooperatifin üzerine kayıtlı hiçbir gayrimenkul, menkul bulunmadığı gibi adına açılmış banka hesabı da olmadığını, kooperatifin yegane alacağının Büyükçekmece 5. Asliye Hukuk Mahkemesin’nin 2021/521 E. sayılı dosyasında olduğunu, bu davada müvekkili lehine konulan tedbirlerin devam ettiğini, mahkemece verilen tedbir kararının müvekkil kooperatifi işlemez hale getirdiğini, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/570 Esas sayılı dosyasında, müvekkili dolandırarak icra takibi yapıp sonrasında haksız şekilde kesinleştiren … İnşaat ile beraber hareket eden davacının amacının kooperatifi yönetilemez hale getirmek olduğunu, genel kurulun yetkili hükümet komiseri nezaretinde yapıldığını belirterek ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 177. maddesi gereğince doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.İİK 159. maddesi ” İflas talebi halinde mahkeme ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemişse alacaklının talebi üzerine mahkeme mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecburdur. Bu emirler iflas dairesince yerine getirilir. Mahkeme defter tutmadan gayri bir muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan ileride haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri zararları karşılamak üzere HMK 96.maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminat aranmaz. Devlet veya Adli Yardıma nail kimselerde teminat göstermek mecburiyetinde değildir. “, İİK 161. Maddesi ise ” İflas talebinde bulunan alacaklı isterse, mahkeme borçluya ait bir defterin tutulmasına karar verebilir. Bu defter iflas dairesi tarafından tutulur” şeklinde düzenlenmiştir.İİK.nun 159.maddesi muhafaza tedbirlerinin uygulanmasını 161. maddesi borçluya ait malların bir defterinin tutulmasını düzenlemekte olup iflas talebi halinde mahkemenin, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebileceğini ve borçluya ait malların bir defterinin tutulmasına karar verebileceği belirterek hakime takdir hakkı tanımıştır.Somut davada talebin İİK’un 177 -1 ve 2. Maddesine dayalı (Borçlunun malum yerleşim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli muamelelerde bulunur veya bunlara teşebbüs eder yahut haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklarsa; Borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa) olarak yapıldığı, defter tutmanın mahkemenin taktirinde olduğu, bu sebeple davalı kooperatifin malvarlığı ile ilgili olarak defter tutulmasına ilişkin ara kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı ancak davalının mallarını kaçırmaya, gizlemeye, hileli anlaşmalar yaptığına dair yaklaşık ispat şartının sağlanamadığı, bu sebeple davalı kooperatif adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devrinin engellenmesi yönündeki tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile taşınmazlar üzerine konulan tedbirin kaldırılması gerektiğine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2- İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/457 Esas sayılı derdest dosyadaki 22/06/2022 tarihli 2 nolu “Davalı kooperatif adına kayıtlı taşınır ve taşınmazların devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız tedbir konulmasına, ilgili yerlere müzekkere yazılmasına,” ara kararının KALDIRILMASINA, davacının bu yöndeki tedbir talebinin REDDİNE, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 4-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin mahkemece nihai hükümde değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1- f bendi ve 391/3. fıkrası gereğince aynı yasanın 353/1-b/2. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/12/2022