Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1923 E. 2022/1639 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1923 Esas
KARAR NO: 2022/1639
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 26/07/2022
NUMARASI: 2022/514 Esas
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 29/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesi ile, davalı Mülkiyeliler Konut Yapı Kooperatifinin 25.06.2022 tarihinde yapılan 2021 yılına ait olağan genel kurulunun 3, 4, 5, 6 ve 7 no’lu maddelere ilişkin kararlarının KK madde 53’e göre iptaline, geri dönülemeyecek sonuçlara neden olacak tüm işlemler için söz konusu maddelere ilişkin mahkeme sonuçlanana kadar ihtiyati tedbir uygulanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 26/07/2022 tarihli ara karar ile, HMK’nun 389. ve devamı maddeleri uyarınca, tedbir talep eden talebinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, uyuşmazlığı esastan çözen mahiyette tedbir kararı verilebilmesinin tedbir kurumunun ruhuna ve yerleşik içtihada aykırı olduğu, bu çerçevede, yargılama sonunda lehe karar verilse bile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle davacının tedbir talebinin kısmen kabulüne, davacının kooperatif genel kurulundan ihracına ilişkin 7 nolu kararın yargılama sonuçlanıncaya kadar tedbiren durdurulmasına, diğer tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Ara karar yasal süresinde davacı tarafından istinaf edilmiştir. Davacı istinaf nedenleri olarak; Genel kurulda alınan kararlardan 3, 4, 5 nolu maddelerdeki konuların halen devam eden işlemler oldukları için yargılama sonucu olası bir iptal kararının adaleti sağlamayacağını, eğer mahkeme iptal kararı verirse geriye yönelik incelemeler, düzenlemeler ve maddi tazminatlar gündemde olacağını, yargılama devam ederken, haklarında suç duyurusunda bulunulması istenen yönetim kurulu üyelerinin görevlerine devam etmeleri nedeniyle kooperatife olası zarar vermelerinin önüne geçilemeyeceğini, ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden bu cesaretle yönetimin kanuna, ana sözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olan işlemlerine devam edebileceğini, 6 nolu madde bakımından ise, genel kurul sırasında okunmuş ve tutanağa ek olan şerh dilekçesinde ve dava dilekçesinin 9 ve 13 no’lu maddelerinde açıkladığı ihtiyati tedbir taleplerinin gerekçelerini aynen yinelediğini belirterek 3, 4, 5 ve 6 nolu kararların yargılama sonuna kadar uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatifin 25/06/2022 tarihli genel kurulunun 3, 4, 5, 6 ve 7 nolu kararlarının iptaline ve kararların uygulanmasının yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ilişkindir. Mahkemece genel kurulun 7 nolu gündem maddesine konu karar bakımından ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş olup dava konusu diğer kararlar bakımından ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Davacı ise tedbir talebinin reddi kararını istinaf etmiştir. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, ihtiyati tedbire konu olan kooperatif genel kurulu gündem maddeleridir. Bu nedenle ,genel düzenleme ile birlikte özel yasanın irdelenmesi kaçınılmaz olacaktır. Kooperatif Genel Kurulu kararlarının bozulması ve şartları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde, kararların iptali ise Konut Yapı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dördüncü kısmında Anonim Şirketler, 329. madde vd düzenlenmiştir. Genel Kurula ise 407. vd. maddelerde yer verilmiştir. Genel Kurul kararlarının iptali ise 445. maddede iptal sebepleri başlığı ile devam eden maddelerde düzenlenmiştir.TTK 449. maddede “ Kararın yürütülmesinin geri bırakılması “ başlığı ile “ Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir “ ifadelerine yer verilmiştir.Genel kurul kararı aleyhine iptal davası açılması, dava karara bağlanıp hüküm kesinleşinceye kadar kararın geçerliliğini etkilemez. Bu nedenle yasa, uygulanması şirket açısından giderilmesi imkansız zararlara sebebiyet verecek kararların yürütülmesinin mahkemeden durdurulmasını talep etme olanağını tanımıştır. TTK 449. madde uyarınca ,genel kurul aleyhine iptal ( veya butlan ) davası açıldığı takdirde mahkeme yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Bundan amaç hakimin yönetim kurulu üyelerine, kararın uygulanmasının somut olarak ne gibi zararlar getireceğini sormasıdır. Kararın uygulanmasının geri bırakılması, kararın, bu görüşlerin ve bu bağlamda kanıtların ışığı altında değerlendirilecektir. (Poroy/Tekinalp / Çamoğlu – Ortaklıklar Hukuku ,13. Bası, 2014, sayfa 542). Mahkeme 25/07/2022 tarihli tensip zaptının 10. maddesinde “Davalı şirketin yönetim kurulu üyelerinin isim ve adreslerinin davacı tarafından bildirilmesine, bildirildiğinde bu konuda beyanda bulunmaları için TTK.nun 449. maddesi gereğince yönetim kurulu üyelerinin görüşlerinin alınmasına, yönetim kurulu üyelerine 1 hafta içinde beyanda bulunmaları için meşruhatlı davetiye gönderilmesine” şeklinde ara karar oluşturmasına rağmen bu madde içeriğinde belirtilen işlemlerin gerçekleşmesini beklemeden tensip zaptının 11. maddesinde davacının ihtiyati tedbire yönelik talebi hakkında karar vermiştir. Oysa yukarıda yer verilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98. madde düzenlemesi kapsamında Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler gözetilerek ve TTK 449. maddede belirtilen şekilde, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra, iptali talep edilen genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, Mahkemece yönetim kurulu üyelerine çıkarılmasına karar verilen tebligat sonucu beklenmeksizin ve yasal düzenleme kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi isabetli görülmemiştir. Ayrıca davacı tarafından sunulan 09/08/2022 havale tarihli dilekçede 25/06/2022 tarihli genel kurulda hazır bulunan yönetim kurulu üyelerinin …, …, … olduğu, bu genel kurulda …, … ile birlikte …’nın yönetim kurulu üyeliğine seçildiği belirtilmiş olup bu hususun dosya kapsamında bulunan İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğü kayıtlarından da anlaşılmasına rağmen Mahkemece …’ya tebligat çıkarılmadığı da anlaşılmaktadır. Açıklanan nedenlerle İTO kayıtlarına göre yönetim kurulu üyesi olarak görünen …’ya tebligat yapılmaksızın ve diğer yönetim kurulu üyelerine çıkarılmasına karar verilen tebligat sonucu beklenmeksizin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve uygulanması gereken Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince inceleme ve değerlendirme yapılmadan ayrıca gerekçesi yetersiz şekilde verilen tedbir talebinin reddi kararı isabetli görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2 İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/514 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 26/07/2022 tarihli ara kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.29/12/2022