Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1921 E. 2023/32 K. 12.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1921 Esas
KARAR NO: 2023/32
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/09/2022
NUMARASI: 2022/658 Esas, 2022/521 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
KARAR TARİHİ: 12/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı tarafından müvekkili aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, icra takibine itirazın yasal süresi içerisinde yapılmaması sebebiyle haciz tehdidi altında bulunan müvekkilinin, işlerinin aksamaması için dosya borcunu tam ve eksiksiz olarak ödediğini, icra takip dosyasının gerekçesinin, müvekkilinin, diğer bir satıcıya satmış olduğu ürünün son tüketici nezdinde kullanılması olup 5-6 sene sonra iş bu cihazdan kaynaklı olduğu iddia edilen patlama nedeni çıkan zarar ve ziyanın mahkeme tespiti olmaksızın talep edilmesi sonucu doğduğunu, önce rücu ilişkisinin usulüne uygun olup olmadığı mahkeme veya mahkemece gönderilmiş olan bilirkişiler nezdinde inceleme yapılmaksızın tespit ve talep edilmiş olduğundan icra tehdidi altında ödenmiş bedelin hukuka aykırı olduğunu, eksper raporunda davalı şirket tarafından dava dışı … için düzenlenen poliçenin neleri kapsadığı, özellikle ev eşyalarının kapsayıp kapsamadığı hususunun tespit edilmediğini, müvekkilinin satmış olduğu ve yangına konu olduğu iddia edilen Kingpost nem alma cihazının faturası bulunmadığından satıcının tespiti gerektiğini, cihazın, çalışma koşullarına uygun olarak çalıştırılıp çalıştırılmadığının tespit edilmediğini, tespit sigorta şirketi tarafından yapıldığından, bedelin gerçek olup olmadığının tartışmalı olduğunu, … Ticaret – …’in poliçe sahibi dava dışı …’a kesmiş olduğu faturanın ilgili firmadan istenilmesi gerektiğini, tespitlerin mahkeme huzurunda ve ehil bilirkişilerce yapılmadığını, ürün faturasının bulunmadığını, poliçenin değerlendirilmesinin yapılmadığını, temerrüt gerçekleşmeksizin faiz ve icra takip yolu ile talep edilen bedelde haksız kazanca sebebiyet verecek nitelikte ek kazançların davalı tarafından elde edildiğini, tedarikçi ve satıcının müteselsil sorumluluğu olduğunu, Tüketici mevzuatı gereği, garanti süresinin iki yılı aşması halinde, kullanıma devam edilen ürünün, denetleme, kontrol, temizlik, bakım onarım işlemlerinin yapılıp yapılmadığının tespiti ile sonuca varılması gerektiğini, 13.08.2022 tarihinde gerçekleşen olaya ilişkin olarak, itfaiye ve varsa kolluk kuvveti kayıtlarının getirtilmesi ve toplanan deliller neticesinde oluşturulacak bilirkişi heyeti ile kusur oranının tespiti ile sonuca varılması gerektiğini belirterek haksız yere ve usulsüz olarak tahakkuk ettirilen kusur ve bedelin tespiti ile belirlenecek olan bedelin, müvekkilinden avans faizi ile birlikte tahsil edilmesi nedeni ile avans faizi ile iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davalıya tebliğ yapılmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verildiğinden davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı ve dava dışı ürünün satıldığı kişi arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu, davalının halefiyet yoluyla rücuen davacıdan zararı tahsil ettiği, göreve ilişkin dava dışı üçüncü kişi ile davacı arasındaki ilişkiye bakılması gerektiği, buna göre tarafların sıfatı, davanın niteliği ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun dikkate alındığında istemi inceleyip karara bağlama görevinin ticaret mahkemesinin görevinde bulunmadığı, tüketici mahkemesinin görevinde bulunduğu gerekçeleriyle davanın görev dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyanın taraflarının TTK’ya göre kurulmuş ve Ticaret Sicilinde ilan edilmiş şirketler olduğunu, sigorta hukuku hükümlerinin TTK’da düzenlenmesi sebebiyle Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, dava dışı poliçe tanzim ettiren ve zararı karşılanan üçüncü şahsın, dosyanın tarafı olmadığını, ihtilaf konusunun halefiyet ilkesinden kaynaklı icra tehdidi altında yapılan ödeme olduğunu, bu kapsamda doğrudan üçüncü kişinin veya ürünün bağlantılı olmaması nedeni ile Tüketici Mahkemesinin doğrudan veya dolaylı yorum ile görevli olduğuna karar verilmesinin hukuka ve usul ekonomisine aykırı olduğunu, tazmine konu bedellerin tacirler arasında olması sebebiyle aslen ticari iş niteliğinde olduğunu, arabuluculuk mevzuatı dahil olmak üzere, tüm bu koşulları taşıyan uyuşmazlıkların çözüm yerinin Ticaret Mahkemeleri olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra tehdidi altında ödendiği belirtilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Davalının, davacı hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında toplamda 282.021,73 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, takibin sebebinin, sigortalı …’a ait konutta, 13.08.2020 tarihinde, davacının ithalatçısı ve tek satıcısı olduğu … marka nem alma cihazından çıkan yangın nedeniyle oluşan hasar için ödenen sigorta tazminatının borçludan rücuen tazmini olarak gösterildiği, davacının, süresinde itiraz etmemesi sebebiyle takibin kesinleşmesi üzerine dosya borcunun davacı tarafından ödendiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına göre, davalı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … arasında Konut Poliçesi bulunduğu, riziko adresinin … Mah. … Sk. … No:.. Sarıyer/İstanbul olduğu, bina ve eşyaların teminat altına alındığı, meydana gelen yangın sebebiyle oluşan hasarın davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalısına ödenmesi üzerine sigortalısının halefi olarak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapılan ödemenin davacıdan rücuen tahsili amacıyla takip başlatılarak tahsilatın yapıldığı, işbu davanın ise icra dosyasında icra tehdidi altında ödendiği belirtilen bedelin istirdadı istemine ilişkin olduğu, buna göre görevli mahkemenin tayininde dava dışı sigortalı ile davacı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesinde; “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkmeleri görevlidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı yasanın 3. maddesinin 1. fıkrasının (l) bendinde, “Tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” denilmek suretiyle, Tüketici Mahkemesinin görev alanının belirlenmesine esas olan tüketici işleminin tarifi yapılmıştır. Somut olayda, sigortalanan konutta meydana gelen yangın sebebiyle bina ve eşyalarda hasar oluştuğu, oluşan bu hasardan ise yangına sebebiyet verdiği belirtilen Kinpost marka nem alma cihazının tedarikçisi olan davacının sorumlu olduğu ileri sürülmektedir. Buna göre söz konusu cihazın, konutunda kullanılmak üzere dava dışı sigortalı tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla satın alınmış olması sebebiyle dava dışı sigortalı ile davacı arasındaki işlemin tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve düzenlemeler ışığında, dava dışı sigortalı, tüketici konumunda olup davacı ile arasındaki ilişki bir tüketici işlemidir. O halde, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın, Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinden mahkemece bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi isabetlidir. Açıklanan nedenlerle davada tüketici mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usulden reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/658 Esas, 2022/521 Karar ve 20/09/2022 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.a.3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/01/2023