Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1910 E. 2022/1585 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1910 Esas
KARAR NO: 2022/1585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 09/09/2022
NUMARASI: 2022/672 Esas
DAVA: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının müvekkili kooperatifin ortağı olup, aynı zamanda 2020 ve 2022 yılları arasında kooperatifin yönetim kurulu başkanı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, davalının kooperatif yönetim kurulu başkanlığı yapmasına rağmen ortaklıktan kaynaklanan borçlarını ödemediğini ve diğer ortakların yükümlülüklerini yerine getirmesinde olumsuz örnek teşkil ettiğini, kooperatif alacaklarının tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini, sundukları genel kurul tutanağı ve muavin defter kayıtlarına göre alacağın yaklaşık olarak ispat edildiğini, ayrıca davalının kooperatif adına yaptığı inşaat sözlemesi nedeniyle kooperatifi zarara uğrattığını, yapılan inşaatın zamanında bitirilmediği gibi inşaatın deprem yönetmeliğine aykırı ve ayıplı olduğunu, Hesap Tetkik Komisyonu raporuna göre kooperatifin en az 54.773.882,00 TL zarara uğradığını, bu nedenle davalı hakkında sorumluluk davası açılmasına karar verildiğini, bunun üzerine de davalının mallarını kaçırdığını belirterek öncelikle İİK m.257 vd. uyarınca davalının taşınır, taşınmaz, banka alacakları, vb. her türlü hak ve alacağının ihtiyaten haczine ve davalının takibe itirazının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; alacağın varlığının ve miktarı ile muaccel olup olmadığının belirlenmesi için buna ilişkin belgelerin toplanıp yargılama yapılması gerektiği, bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir, Davacı kooperatif vekili istinaf nedenleri olarak; ihtiyati haciz talebinin kabulü için alacağın yaklaşık olarak ispat edilmesinin yeterli olduğunu, ancak mahkemenin tam ispat şartı aradığını, dava dilekçesi ekinde sundukları borç durum belgesine göre davalının müvekkiline borçlu olduğunun açık olduğunu, davalı hakkında sorumluluk davası açıldığından mal kaçırma veya gizlenmesi durumunun söz konusu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz talebinin talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Talep, İİK 258/2 fıkrası gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında, dayanak kooperatif genel kurulunun aidat kararı gereğince 212.140,00TL asıl, 42.197,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 254.337,13 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu anlaşılmıştır.İcra ve İflas hukukundaki İhtiyati haciz müessesi, medeni usul hukukundaki İhtiyati tedbir ve idare hukukundaki yürütmenin durdurulması müesseseleri gibi hukuki koruma önlemidir. Geçici hukuki koruma önlemleri toplumsal barışın sağlanması açısından da önem taşımaktadır. Geçici hukuki himaye tedbirlerinin düzenleme nedeni, bireylere etkin hukuki himaye sağlanmasıdır. Bu da Hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir (AY m.2).Geçici hukuki koruma önlemleri, henüz hüküm verilmeden bireylerin acil hukuki korunma ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1). Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Öte yandan, İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır.Somut uyuşmazlıkta açıklanan yasal düzenlemeler ve genel ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, davacı tarafın genel kurul kararı ve borç durum belgesine dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunduğu, yaklaşık ispat şartının yerine getirilmediği, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/672 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 09/09/2022 tarihli ara kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 ve 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/12/2022