Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1873 Esas
KARAR NO: 2023/66
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/09/2022
NUMARASI: 2022/691 Esas, 2022/733 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile dava dışı … A.Ş. arasında ticari amaçlı ürün teslimatı yapılması konusunda 17.02.2022 tarihinde üyelik sözleşmesi imzalandığını, … ile davalı şirket arasındaki anlaşma gereği, müvekkilinin “…” nolu özel sağlık sigorta poliçesi kapsamında sigortalı konumunda olduğunu, müvekkilinin 27/02/2022 tarihinde trafik kazası geçirdiğini, davalı sigorta şirketinin müvekkilinin tedavi giderini ödemediğini belirterek sigorta poliçesi kapsamında karşılanması gerekirken davalı tarafça haksız olarak karşılanmayan 32.000,00 TL tedavi giderinin ve müvekkilinin yaşadığı elem ve ızdırap sebebiyle 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Dava dilekçesi davalıya tebliğ edilmemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/06/2016 tarih 2016/8164 E. 2016/7025 K. sayılı ilamında sigorta poliçesinin bizzat sigortalı tarafından yada çalıştığı işyeri tarafından yaptırılması fark etmeksizin, sigortalının tüketici olması nedeniyle davaya Tüketici Mahkemesinin bakması gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, süresinde talepte bulunulması halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkilinin, sigorta ettiren dava dışı … A.Ş’nin çalışanı olmadığını, müvekkili ile … A.Ş arasında, şirketin müşterilerine ürün teslimatı yapılması hususunda üyelik sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin gerçek kişi tacir olduğunu, müvekkilinin ticari ve mesleki amaçlarla hareket ettiğini, bu nedenle sigorta ilişkisinde tüketici konumunda bulunmadığını ve davada Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; grup sağlı sigorta poliçesi kapsamında sigorta bedeli talebine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında tüketici işlemi olduğu ve davacının tüketici olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, davacı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 2. maddesinde, söz konusu kanunun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsadığı düzenlemesine yer verilmiş, üçüncü maddede ise tüketici işlemi tanımlanmış, mal ve hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem ifadelerine yer verilmiştir. Bu düzenlemeler ile sigorta şirketi ve tüketiciler arasındaki sigorta sözleşmesinden kaynaklanan her türlü ilişkinin Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca aynı yasanın 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez denilerek 6502 Sayılı Yasa’nın tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı ayrıca vurgulanmıştır. Yasanın yürürlüğü ise geçici 1. maddede düzenlenmiştir. Dava tarihinde yasa yürürlüktedir. Somut uyuşmazlık, davacının sigortalı, dava dışı şirketin sigorta ettiren ve davalı şirketin sigortacı olduğu grup sağlık sigorta sözleşmesine dayanan sigorta teminat bedeli talebinden kaynaklanmaktadır. Bu durumda davada uygulanması gereken, sigortalı ile dava dışı şirket arasındaki üyelik sözleşmesinden bağımsız bir sözleşme olan sağlık sigorta sözleşmesidir. Söz konusu sigorta sözleşmesinde davacı sigortalı ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi konumundadır. Davacı tarafın istinaf dilekçesinde belirttiği Yargıtay 11. HD’nin 2015/1071 Karar sayılı kararı ürün sigorta poliçesine ilişkin olduğundan, somut olayda uygulanması mümkün değildir. Açıklanan yasal düzenlemer kapsamında, davacının tüketici olduğu, uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. Bu sebeple mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/691 Esas, 2022/733 Karar ve 22/09/2022 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.a.3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.19/01/2023