Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1805 E. 2022/1599 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1805 Esas
KARAR NO: 2022/1599
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 13/11/2019
NUMARASI: 2018/680 Esas, 2019/1192 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi her türlü deniz ve su ürünleri ile bu ürünlerden elde edilen gıda maddelerinin üretimi, alımı, satımı, pazarlaması, ithalat ve ihracat alanında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davacı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin de her türlü inşaat işleri ve malzemeleri, imalatı, ithalatı ve ihracatı alım satımı alanında ticari faaliyetini sürdürdüğünü, ancak son yıllarda meydana gelen ülke ekonomisindeki dalgalanmalar nedeniyle davacı şirketlerin ekonomik sıkıntı içine düştüğünü, iyileştirme projesi uyarınca alınacak önlemler ve yapılacak sermaye artışları sonucu şirketlerin borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğunu belirterek İİK 179. vd. maddeleri uyarınca davacı şirketlerin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, 27/12/2017 tarih, 2016/366 E, 2017/1253 K. sayılı kararı ile; 1-Davacı … LİMİTED ŞİRKETİ ‘nin borca batık olmaması nedeniyle bu şirket yönünden iflasın ertelenmesi istemli davanın reddine, 2-Davacı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin iflasın ertelenmesi isteminin reddi ile, borca batık olduğu belirlenen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İFLASINA karar verilmiş, karar davacılardan … LTD. ŞTİ vekili ile müdahil … San. ve Tic. A.Ş. vekili tarafından istinaf edilmiş, dairemiz, 16.05.2018 tarih, 2018/890 E. 2018/875 K. Sayılı kararı ile “….mahkemece davacılardan… San.ve TİC. ŞTİ’nin iflas erteleme şartı olan borca batıklığı konusunda tereddüte mahal vermeyecek açıklıkta dosyada mevcut bilirkişi raporlarında mevcut çelişkiyi giderecek ve hüküm kurmaya elverişli nitelikte farklı bir bilirkişi heyetinden rapor alınarak, borca batıklığının tespiti halinde diğer iflas erteleme şartları yönünden de yeniden değerlendirme yapılarak karar vermesi…” gerekçesi ile “1-Davacılardan … Ürünleri LTD. ŞTİ vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/366 Esas, 2017/1253 Karar sayılı 27/12/2017 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, … Ürünleri LTD. ŞTİ yönünden Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine İADESİNE, 4-Davacı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’nin iflasın ertelenmesi isteminin reddi ile, borca batık olduğu belirlenen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’nin İFLASINA, -İİK.nun 165(1)maddesi uyarınca iflasın 27/12/2017 gün ve saat 10:38 itibariyle açılmasına, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği….” ile karar verilmiştir.Dairemiz kaldırma kararından sonra mahkemece; “… hükme esas alınan bilirkişi kurulunun 26/09/2018 tarihli birinci ek raporu ile son kayyım raporu dikkate alınarak; davacı şirketin rayiç değerlerle yapılan hesaplama sonucu yargılama sırasında 30/09/2017 dönemi itibariyle borca batıklıktan çıktığı, öz varlığının 10.923.416,26 TL pozitif seviyede olduğu, bu durumun aksinin ispatı yönünde davacı şirketin defterlerini ibraz etmediği, davacı şirketin yöneticilerine ulaşılamadığının ve izlerini kaybettirdiklerinin görüldüğü, raporlar arasındaki Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen çelişkilerin giderilmesinin davacı şirketin ihmali durumu nedeniyle mümkün olmadığı, kimsenin kendi kusurlu eylemi nedeniyle kendisine imkan sağlaması girişiminin hukukça kabul edilmesinin mümkün görülemeyeceği, ancak kayyım heyeti ve bilirkişi heyetinin son raporlarında belirttikleri fiili durumlar itibariyle davanın niteliği gereği davacı şirketin borca batıklıktan çıkmış olması nedeniyle alacaklıların tedbir kararları nedeniyle mağduriyetin uzamaması açısından başkaca bir araştırma yoluna gidilmesinin gereksiz olduğu, bu durumda iyileştirme projesindeki hedeflerin gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın davacının iflas erteleme talebinin reddine karar verilmesi gerektiği…” gerekçesi ile iflasın ertelenmesi isteminin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dosyanın 13.11.2019 tarihinde karara çıktığını, kararın henüz tebliğ edilmediğini, bu nedenle işbu karara karşı süresi içerisinde istinaf yoluna başvurma gereği doğduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Dosya 13.11.2019 tarihinde karara çıkmış, gerekçeli karar 04.12.2019 tarihinde yazılmış, davacı vekiline 24.01.2022 tarihinde tebliğ edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nun 179, 179 a-b ve TTK’nun 376 ve 377 maddelerinde düzenlenen iflas erteleme istemine ilişkindir. Davacı Şirketlerin iflas erteleme talebi ile 29/03/2016 tarihinde mahkemeye başvurduğu, mahkemece 30/03/2016 tarihinde İİK 179/b maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararından sonra kayyım raporları ile teknik ve mali müşavirlerden oluşan bilirkişi heyetinden 09/09/2016 tarihinde asıl ve 21/09/2017 tarihli ek rapor alındığı, bilirkişi kurulu 09/09/2016 tarihli raporunda, davacı .. Deniz ve Göl… Şirketi’nin aktiflerinin muhtemel satış değerleri esasından hareketle hesaplanan öz kaynakları toplamına göre 5.745.184,77 TL fazla miktarla borca batık durumda olmadığı, davacı … Turizm şirket’inin ise toplam borçlarının aktiflerine göre 140.916,12 TL fazla olması nedeniyle şirketin borca batık olduğu, iyileştirme projesinin somut, samimi ve gerçekçi tedbirler içermediği, davacı şirketin iyileşme ümidinin var olmadığının bildirildiği, davacı tarafça yapılan itiraz üzerine alınan ve dosyaya 21/09/2017 tarihinde sunulan ek raporda ise, bilirkişiler … ve Doc. Dr. … davacı şirketin borca batıklık konusundaki iddialarının haklı görülse dahi, davacılardan … Şirketi’nin öz varlığının 406.407,38TL pozitif seviyede olup borca batık olmadığı, diğer davacı …. Şirketi’nin borca batıklık tutarının 1.514.835,08 TL olacağı vadedilen sermaye artışının ödenmediği, davacı şirketin sunmuş olduğu iyileştirme projesinin somut, gerçekçi ve samimi olarak mutalaa edilemeyeceğinin bildirildiği, ayrık görüş bildiren Prof. Dr. …’nın, davacılardan … Şirketi yönünden 1.240.664,57 TL tutarındaki şüpheli alacak kaleminin borca batıklık bilançosunun aktifinden düşülmesi gerekmekte olup buna göre bu şirketin de, -834.257,19 TL borca batık kabul edilmesi gerektiğini, davanın açılmasından bu yana geçen zaman dikkate alındığında revize bir proje sunulup sunulmayacağı konusunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu bildirdiği anlaşılmaktadır. İflasın ertelenmesi müessesesi; bilançosu borca batık olan bir şirketin İcra İflas Kanunu çerçevesinde bu halden kurtulmasının mümkün görülmesi durumunda, borçluya tanınmış kanuni bir haktır. İ.İ.K’nın 179/b-4 maddesi uyarınca bu süre 1 yıl ile sınırlı olup, uygun görülmesi halinde ise 4 yıl uzatılabilir. Davacı vekili 19.01.2019 tarihli beyan dilekçesinde davacı şirketin borca batık olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, 13.11.2019 tarihli celsede de, müvekkillerine ulaşamadıklarını, bu nedenle şirkete ait defterlerin bulunduğu yeri bildirmelerini ve bilirkişi ücretini yatırma imkanlarının bulunmadığını belirtmiştir. Davacı şirket ile ilgili alınan son bilirkişi raporuna göre borca batık durumda olmadığı, bilirkişi raporunda ki tespitler ve istinafa gelen taraflın sıfatı gözönüne alındığında, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 164/2.fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/12/2022