Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1803 E. 2022/1513 K. 07.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1803 Esas
KARAR NO: 2022/1513
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 22/08/2022
NUMARASI: 2022/744 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu’nun işletmesinin davacı müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı-borçlu’ya ait …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … ve … plakalı araçlar ile 02.09.2016-20.03.2018 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, ihlalli geçiş listesinin ekte sunulduğunu, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine müvekkili şirketçe, davalı-borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 4 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı-borçlunun, “borcun tamamına, faize, faiz oranına ve her türlü ferilerine” itiraz ettiğini, ilgili İcra Müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğundan bahisle davanın kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, avans faiz oranlarında yapılan değişiklikler uyarınca faizin değişen oranlarda kademeli olarak hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak devamına, davalı tarafça Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkil şirkete ödenmesine, ihtiyati haciz taleplerinin kabulü ile, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, müvekkili şirket güncel alacağı olan 234.164,41-TLyi karşılayacak miktarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 22/08/2022 tarihli ara kararla, ihtiyati haciz istemi konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan köprü ve otoyollardan geçişler 6001 Sayılı Kanun kapsamında ücretlendirildiğini, ilgili kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edildiğini, davalının geçiş ücretini ödemeden geçiş yaptığını, ilgili tutarı kanunun öngördüğü sürede yapmadığını ve temerrüde düştüğünü, zira davalının araçları ile müvekkilin işletme sahibi olduğu yollardan ve köprüleri ücretini ödemeksizin kullandığı dava dilekçesi ekinde sunmuş oldukları ihlalli geçişlerle birlikte yine dosyada mübrez görüntü ve provizyon kayıtları ile de sabit olduğunu, delil niteliği olan tüm kayıtların dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, işbu sebeple mahkemenin ihtiyati haciz şartları gerçekleşmediği kanaatinin taraflarınca kabul edilemeyeceğini, itirazın iptali davalarının uzun sürmesi nedeni ile borçlunun mal kaçırma riskinin bulunması, bu durumun müvekkilinin mağduriyetinin artmasına sebep olacağı düşünüldüğünde ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiğinden bahisle istinaf başvurusunun kabulü ile, Bakıköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/744 Esas sayılı dosyasında ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen usul ve yasaya aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararının kabulünü talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Talep, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemidir. İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir.Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Madde de ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli araç plakalarına dair ihlalli geçiş listesi olduğu görülmüştür. Davacı, toplam 115.929,53 TL tutarlı ihlalli geçiş ve para cezası tutarının tahsili amacı ile davalı hakkında 01.05.2018 tarihli ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalı, aleyhine takip başlatan alacaklı görünen tarafın müvekkilinden hiç bir alacağı bulunmadığını, zira işbu ödeme emrinin dayanağı olan borcun müvekkili aleyhinde hiçbir kanıt veyahut bulgu olmaksızın keyfi olarak yapılan bir bildirimden başka bir şey olmadığını, ayrıca ödeme emrinde takibe dayanak belgelerin dökümünün yazılmadığını, ekinde de bir suretinin müvekkiline tebliğ edilmediğinden borcun tamamına, faiz oranına, işlemiş faiz miktarına ve sair tüm ferilere ayrıca ve açıkça itiraz etmiştir. Davacı vekilinin ise İtirazın iptali davası açtığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri (m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. Kanun senetlerden değil, delillerden bahsetmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa İhtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Bununla birlikte hukuki bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının bir belgeye veya belgeler zincirine dayanması tercih edilmesi gereken bir seçenektir.Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir.
İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir.Somut talepte, yukarıda ifade edildiği üzere, geçiş listesi değerlendirildiğinde, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren delilin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin yasada yer almayan gerekçe ile reddedilmiş olması isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacnın yasada ifade edilen kanaat getiren delili ibraz ettiği kabul edilerek İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Bu sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının ihtiyati haciz talebinin dava değeri üzerinden kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere:1- Davacının, istinaf başvurusunun KABULÜNE,2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/744 Esas sayılı dosyasında verilen 22/08/2022 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının İhtiyati haciz talebinin, İcra ve İflas Kanunu’nun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b) İcra ve İflas Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (115.929,53 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine, c) İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına,4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin alındığından bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 5- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7- Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.07/12/2022