Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1761 E. 2022/1581 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1761 Esas
KARAR NO: 2022/1581
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2021/715 Esas, 2022/497 Karar
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 22/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatif ile müvekkilleri arasında kooperatif ortaklık sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’nun (…) kooperatifi temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğunu, müvekkillerinin ödeme edimlerini yerine getirmesi karşılığında kooperatif kapsamında inşa edilen … Blok … numaralı konutun davacı … adına, aynı kooperatif bünyesindeki … numaralı konutun ise davacı … adına tahsis edileceğini, davacı …’ın kendi hissesine isabet eden … numaralı bağımsız bölüm ortaklığından istifa ettiğini, ödemelerinin diğer davacı hissesine isabet eden … numaralı daireye mahsup edildiğini ve … numaralı daire üzerindeki hak sahipliğinin davacılar arasında 1/2 nisabı olarak belirlendiğini, kooperatifin diğer hak sahiplerine daireleri teslim etmesine ve müvekkillerinin yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen, davacıların hissesine isabet eden dairenin devir ve tescil işlemlerinin yapılmadığını, davalı …’nun kooperatifteki yönetim kurulu başkanlığı sıfatını kullanarak, hileli iş ve işlemler ile dava konusu …2 nolu taşınmazın tapu kaydını kendi üzerine yaptığını, daire üzerinde davalı …’nun borçları nedeniyle birçok takyidat bulunduğunu belirterek … Blok, … numaralı dairenin her türlü takyidattan ari şekilde müvekkilleri adına hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline, tescilin mümkün olmaması halinde taşınmazın güncel rayiç değerinin dava tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacılar vekili yargılama sırasında tescil taleplerinden vazgeçmiş ve alacak taleplerini 450.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP Davalılar süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davacıların ödenmemiş üye aidat borcu bulunmadığı, bu durumda kooperatife borcu bulunmayan davacıların tapu iptal ve tescil talep hakları bulunduğu, ancak taşınmaz üzerindeki üçüncü kişiler lehine kurulmuş haklardan kaynaklı takyidatların bulunması nedeniyle davacılar tarafından bu istemden vazgeçilerek taşınmazın rayiç değerinin talep edildiği, dava konusu taşınmazın dava tarihi itibarıyla değerinin 450.000,00 TL olduğu, bu bedelin davalı kooperatiften talep edilebileceği, davalı …’nun kooperatifin yönetim kurulu başkanlığını yaptığı ve aynı zamanda kooperatifin tasfiye memuru olduğu, davalı …’nun dairenin davacılara tahsis edilmesi gerektiğini bilmesine rağmen daireyi adına tescil ettirdiği ve alacaktan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 450.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; kooperatif ile birlikte davalı … aleyhine de dava açılmasına rağmen, ilk olarak davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararında sadece davalı kooperatif hakkında hüküm kurulduğunu, görevsizlik kararının tasfiye memuru sıfatı ile müvekkiline tebliğ edildiğini, müvekkiline davalı sıfatı ile kararın tebliğ edilmediğini, bu nedenle müvekkili hakkında görevsizlik kararı verilmediğinden, müvekkili nezdinde asliye hukuk mahkemesi dosyasının halen derdest olduğunu; işin esası yönünden de davaya konu taleplerin müvekkiline yöneltilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilin taşınmazı satış yoluyla kooperatiften devraldığını, kooperatifin davacılara karşı akdi yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde bu durumun sonuçlarına davalı kooperatifin katlanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; kooperatif üyeleri tarafından açılmış olan tapu iptal tescil olmazsa tazminat istemine ilişkindir. öncelikle, davanın açıldığı İstanbul Anadolu 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/06/2015 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararı üzerine dosyanın gönderildiği İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/168 Esas, 2018/306 Karar sayılı kararı ile davalı kooperatif yönünden davanın kabulüne, davalı … yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 07/10/2021 tarih ve 2021/1398 Esas, 2021/1093 Karar sayılı kararı ile; ” ..davalı kooperatif tasfiye memurlarına usulüne uygun bilirkişi raporu ile ilgili tebligatlar yapılmaksızın yokluklarında karar verilmiş olması ve karar başlığında aynı unvanlı farklı kooperatifin gösterilmiş olması nedeniyle ve bu şekilde oluşturulan karara yönelik esasa dair istinaf incelemesi yapılamayacağından” karar kaldırılmıştır. Kararın kaldırılmasından sonra mahkemece her iki davalı yönünden de davanın kabulüne karar verilmiş, davalı … vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinafa konu edilen uyuşmazlık; davalı kooperatif ile birlikte aleyhine dava açılan ve aynı zamanda davalı kooperatifin tasfiye memuru olan davalı …’nun, ilk olarak davanın açıldığı asliye hukuk mahkemesince verilen görevsizlik kararında sadece tasfiye memuru sıfatıyla gösterilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı ve dava konusu tazminattan davalı …’nun sorumlu tutulup tutulamayacağı hususlarında toplanmaktadır. 1-Davacılar vekili dava dilekçesinde, kendilerine tahsisi gereken dairenin davalı tasfiye halindeki kooperatifin yönetim kurulu başkanı olan davalı … adına tescil edildiğini belirterek söz konusu dairenin adına tescilini, olmazsa dairenin rayiç değerinin davalılardan tazmini talep etmiştir. Davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiştir. Görevsizlik karar başlığında davalı … sadece davalı kooperatif tasfiye memuru olarak yer almışsa da, anılan şahsın karar başlığında ayrıca davalı olarak gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğindedir. Diğer taraftan görevsizlik kararı …’na sadece tasfiye memuru sıfatı ile tebliğ edilmiştir. Yapılan tebligat usulüne uygun olup, bu tebligatla davalı gerçek kişinin de davadan usulen haberdar olduğu, davalı gerçek kişinin savunma hakkını kullanması olanağının sağlandığı, kararın anılan şahsa davalı sıfatıyla da tebliğ edilmesini beklemenin usul ekonomine aykırılık teşkil edeceği kanaatiyle davalı … vekilinin müvekkili hakkında görevsizlik kararı verilmediği ve müvekkili nezdinde asliye hukuk mahkemesi kararının halen derdest olduğu yönündeki istinaf taleplerinin reddi gerekmiştir. 2-Davalının işin esası yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde; Öncelikle davalı tasfiye memuru … vekilinin davayı kabul ettiğine dair 25.12.2015 tarihli dilekçesinin değerlendirilmesi gerekir. Anılan dilekçenin davalı gerçek kişi adına değil, davalı kooperatif adına verildiği, ayrıca vekaletnamede davayı kabul yetkisi de bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’nun davayı kabul ettiğinden söz edilemez. Diğer taraftan davalı … vekili alacaktan sorumlu tutulamayacaklarını belirtmiştir. Bir yapı kooperatifinin ana amacı ortakların akçalı yükümlülüklerini yerine getirmeleri karşılığında anasözleşmeye uygun, konut ya da işyeri teslim etmektir. Konut karşılığı tazminat isteyebilmesi için, kooperatifin inşaatlarının bitirilip konut tahsisi aşamasına gelindiği ve diğer üyelere tahsis ve teslim yapıldığı halde davacıya konut tahsis ve tesliminin yapılmaması gerekir. Bu husus, tazminatın istenebilmesinin ön koşuludur. Bu önkoşulun gerçekleşmesinden sonra davacı için çeşitli nedenlerle konut ya da işyeri tahsisi imkânsızlığı ortaya çıktığında ortağın uygun bir tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davacılar tüm yükümlülüklerini yerine getirmelerine rağmen, adlarına tescil edilmesi gereken daire davalı kooperatifin yönetim kurulu başkanı olan diğer davalı … adına tescil edilmiş olup davacıların tapu iptal ve tescil taleplerini tapu maliki davalı gerçek kişiye yöneltmelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı gibi, davalının yönetim kurulu başkanı olarak, dairenin davacılar adına tescili gerektiğini bilmesine rağmen taşınmazın adına tescil ettirmesi nedeniyle taşınmazın dava tarihi itibarıyla değerinden sorumlu tutulmasında da hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/715 Esas, 2022/497 Karar ve 29/06/2022 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı … tarafından peşin olarak yatırılan 7.685,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 7.605,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalı …’na İADESİNE,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.22/12/2022