Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1631 E. 2022/1522 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1631 Esas
KARAR NO: 2022/1522
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/05/2022
NUMARASI: 2022/406 Esas, 2022/502 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ
KARAR TARİHİ: 08/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin paylarının tamamı Türkiye İhracatçılar Meclisi ve İhracatçılar Birliğine ait anonim şirket olduğunu, 18/08/2020 tarihinde yürürlüğe giren Yurt Dışı Birim, Marka ve Tanıtım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Tebliğ çerçevesinde işbirliğinde bulunulan şirketlerin yurt dışındaki faaliyetlerini desteklemek amacıyla pek çok ülkede Türkiye Ticaret Merkezleri (TTM) kurup işlettiğini, anılan ticaret merkezleri ile yurt dışında tek başına birim açma imkanına sahip olmayan şirketlere sunulan ofis/depo/showroom alanlarıyla ihracatçıların yurt dışı pazarlara girişine yardımcı olunduğunu, katılımcı firmaların kira, tanıtım, istihdam gibi teşviklerden yararlanarak ilgili ülkelerdeki maliyetlerinde önemli ölçüde indirimler sağladığını, bu sayede rekabetçi maliyetler ile ihracatın artmasının sağlandığını, katılımcı firmanın da teşvik dışında kalan maliyetleri karşılamayı yükümlendiğini, davalı şirket ile de Londra’da bulunan TTM için 16/05/2018 tarihli TTM Kullanıcı Şirket Taahhüt Sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmenin 4. maddesinde davalının belirtilen katılım payını ve genel gider bedelini (elektrik, su, gaz, telefon, bakım, temizlik vb) ödemeyi kabul ettiğini, ancak davalının 2020 yılı 10., 11., 12. ve 2021 yılı 1., 2. ve 3. aylara ait genel gider bedeli ile 2021 yılı katılım bedeli borcunu ödemediğini, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takipte borca ve yetkiye de haksız itiraz ettiğini, arabuluculuk görüşmemesinin olumsuz sonuçlanması nedeniyle işbu davanın açıldığını belirterek davalının takibe itirazının iptaline ve alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu ve uyuşmazlıkta sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; taraflar arasındaki sözleşmenin kira sözleşmesi olmadığını, sözleşmenin isimsiz bir sözleşme olduğunu ve kendine özgü yükümlülükler getirdiğini kira sözleşmesi olduğunun kabulü halinde MÖHUK 25 maddeye göre taşınmazlar veya onların kullanımına ilişkin sözleşmeler taşınmazın bulunduğu ülke hukukuna tabidir hükmü gereği, uyuşmazlığa İngiliz Hukununun uygulanması gerekeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, 16/05/2018 tarihli Londra Seramik Türkiye Ticaret Merkezi Kullanıcı Şirket Taahhüt Sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Mahkemece, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili hükmü istinaf etmiştir.Taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu düzenleyen 2. maddesi; “İşbu Sözleşme, Türkiye İhracatçılar Meclisi tarafından Yönerge kapsamında Ana Şirket statüsünde kurulan … A.Ş.’nin …, Birleşik Krallık adıresinde bağlı kuruluşu olan … LİMİTED vasıtasıyla kuracağı “Türkiye Ticaret Merkezi” (“TTM”) vasıtasıyla gerçekleştirilecek faaliyetler ve sağlanacak hizmet ve bunun karşılığı olarak Kullanıcı Şirket tarafından yerine getirilmesi gereken borç ve yükümlülükler ile bu ilişkinin tabi olacağı usul ve esasları düzenlemektedir” hükmünü, Sözleşmenin Süresini düzenleyen 3. maddesi; “İşbu Sözleşme 04/01/2018 ile 04.01.2023 tarihlari arasındaki süre için akdedilmiş olup … terafından kira akdinin yenilenmesi durumunda Kullanıcı Şirket’in işbu sörleşme altındaki yükümlülükleri yenilenme süreleri devam ettiği ölçüde devam edecektir…. Kullanıcı Şirket, tahliye tarihinde binayı teslim aldığı hal ve şartlarda tahliye etmekle yüklümlüdür.” hükmünü, Sözleşmenin 4.4 maddesinin ilk cümlesi; “TTM’nin içerisinde bulunduğu ülkenin, Ekonomi Bakanlığı tarafından hedef ve öncelikli ülkeler arasından çıkarılması durumunda Tebliğ kapsamında uygulanan + % 15’lik teşvik ilavesinin kaldırılarak oluşacak yeni destek oranı üzerinden yapılacak yeni hesaplaşma, yeni katılım bedeli olarak Kullanıcı Şirket’e yansıtılacaktır” hükmünü,Sözleşmenin 4.11 maddesinin ilk iki cümlesi; Kullanıcı şirket TTM içerisinde personel bulundurup, kolleksiyonlarını yenileyip, pazarlama ve tanıtım hizmetlerini yürüterek aktif olarak faaliyette olmayı taahhüt eder. Aksi halde TTM yönetimi tarafından üç aylık süre tanınacağını, bu süre içerisinde de aktif olarak faaliyete geçmediği takdirde sözleşmenin …M A.Ş tarafından haklı nedenle derhal feshedileceğini kabul eder.” hükmünü, Sözleşmenin 5.3 maddesi; “… AŞ, Tebliğ kapsamında alacağı destekleri ilgili mevzuat hükümleri kapsamında Kullanıcı Şirket’e aktaracıktır. … AŞ’den kaynaklanmayan gecikmelerden … A.Ş sorumlu değildir.” hükmünü düzenlemektedir.Kira sözleşmelerini düzenleyen TBK’nun 299. maddesinde kira sözleşmesi; kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır.Davaya konu sözleşmede ise ihracatçı şirketlerin yurt dışı pazarlara girişine yardımcı olunması amacıyla, katılımcı ihracatçı firmaların kira, tanıtım, istihdam gibi teşviklerden yararlanarak ilgili ülkelerdeki maliyetlerinde önemli ölçüde indirimler sağlanmasının hedeflendiği, katılımcı firmanın da teşvik dışında kalan maliyetleri karşılamayı yükümlendiği görülmektedir. Sözkonusu sözleşmede sadece, davacının davalı tarafa taahhüt ettiği alanın tefrişatını yaparak kullanımına tahsis etmesi, davalının da alanı kullanması karşılığında taahhüt ettiği bedeli ödemeyi üstlenlenmesi edimi bulunmadığından, sözleşmenin kira sözleşmesi olarak nitelendirilmesi doğru görülmemiştir.Bu nedenlerle uyuşmazlığın her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğduğu ve davanın ticari dava olduğu, mahkemenin görevli olmasına rağmen, görevsizlik kararı verdiği anlaşıldığından, HMK’nın 353/1.a.3 bendi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/406 Esas, 2022/502 Karar ve 26/05/2022 tarihli kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,6-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.08/12/2022