Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1601 E. 2022/1596 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1601 Esas
KARAR NO: 2022/1596
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/06/2022
NUMARASI: 2020/450 Esas, 2022/639 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket çalışanı …’in davalı şirket nezdinde 05.12.2018 başlangıç tarihli … Vize Paket Sağlık Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, sigortalının 20.01.2019 tarihinde yurt dışında tır şoförü olarak seferde olduğu sırada kalp krizi geçirmesi sonucu vefat ettiğini, müvekkili şirketin cenaze giderleri kapsamında 2.753,53.- Euro ödeme yaptığını, giderin sigorta poliçesi kapsamında davalıdan talep edildiğini, davalının ödeme yapmadığını, İstanbul Anadolu … İcra Müd’nün … E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Poliçede, her ne kadar “sigorta ettiren” olarak davacının adı geçse de, sigorta poliçesinin taraflarının, … ve … olduğunu, davacının aktif dava ehliyetinin bulunmadığını, poliçeye göre ani ve harici bir hadisenin tesiri ile sigortalının iradesi dışında ölmesi veya cismani bir arızaya maruz kalmasının teminat altına alındığını, sigortalının davaya konu edilen rahatsızlığının Kronik Myokard İnfarktüsü (Subakut Anterior) olduğunu, bu rahatsızlığın poliçe tarihinden evvel ve uzunca yıllardır sigortalıda mevcut olan kronik bir hastalık olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, davacı tarafın işçisi olan müteveffa … lehine davalı … şirketi nezdinde sağlık sigortası yaptırdığı, yapılan özel sağlık sigorta sözleşmesinin taraflarının sigorta ettiren sıfatıyla davacı şirket ve sigortacı sıfatıyla … Sigorta A.Ş. oldukları, dava dışı müreveffa …’in ise sigortalı sıfatını haiz olduğu, TTK’nun 1454. maddesi gereğince tazminat talep hakkının dava dışı sigortalının mirasçılarına ait olduğu gerekçesi ile davanın HMK.114/1-d ve 115/2.maddeleri gereğince aktif husumet dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; TBK m. 129 uyarınca müvekkilinin sigorta sözleşmesinin tarafı olarak sigortacıdan doğrudan talep hakkına sahip olduğunu, cenaze nakli teminatının lehtarının müvekkili şirket olduğunu, TBK m. 127 gereğince müvekkili şirketin kanunen halef olduğunu, cenaze gideri müvekkili şirket tarafından ödendiğinden mirasçıların temlik edebileceği bir alacağının da bulunmadığını, hatalı değerlendirme ile karar verildiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, … Vize Paket Sağlık Sigorta Poliçesinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. Dosya kapsamından, davacı şirketin çalışanı müteveffa …’i 05.12.2018/05.12.2019 tarihleri arasında … Vize Paket Sağlık Sigortası poliçesi ile davalı şirket nezdinde sigortalandığı, sigorta teminatının tedavi ve hastane hizmetleri için 30.000,00.- Euro, cenaze nakil teminatı olarak 30.000,00.- Euro olduğu, davacının sigorta ettiren sıfatının bulunduğu, poliçe ve özel şartlarında sigorta tazminatını talep hakkının sigorta ettirene ait olacağına ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK ‘nın 1454. maddesinde “ Başkası lehine sigorta “ düzenlenmiştir. TTK 1454/1. fıkrasında “ Sigorta ettiren, üçüncü bir kişinin menfaatini onun adını belirterek veya belirtmeyerek, sigorta ettirebilir. Sigorta sözleşmesinden doğan haklar sigortalıya aittir. Sigortalı, aksine sözleşme yoksa, sigorta tazminatının ödenmesini sigortacıdan isteyebilir ve onu dava edebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Sigorta sözleşmesini yaptıran kimseye sigorta ettiren denmektedir. Genel akit teorisi gereğince, medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve reşit olan herkes sigorta sözleşmesi yapabilir. Genellikle sigorta ettiren ile sigortalı aynı kişidir. Ancak, bazı durumlarda sigorta ettiren kendi menfaatini değilde, bir başkasının menfaatini sigorta ettirmiş ise, sigorta ettiren bu durumda sigortalı sıfatını taşımaz. Sigorta bedelini alma, zararı tazmin ettirme hakkı lehine sözleşme yapılan kimseye aittir ki bu kişiye (sigortalı) denir. Bu şekilde yapılan sözleşmelerde sigorta akdinden doğan borç ve yükümlülükler sigorta ettirene aittir. Sigorta lehtarı ise sadece sigortalı sıfatını taşır. ( Işıl Ulaş, Uygulamalı Sigorta Hukuku – Mal ve sorumluluk sigortaları, genişletilmiş 3. Bası, sayfa, 28.).Bu tür sigortada, bütün yükümlülükler sigorta ettirene ait olmakla beraber sigorta sözleşmesinden kaynaklanan haklardan lehine sigorta yapılan kimse yararlanmaktadır. (sayfa, 103 ). Somut olayda da, TTK 1454.maddede düzenlenen ve yukarıda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, başkası lehine sigorta mevcuttur. Poliçede, sigortalı müteveffa … sigorta ettiren ise davacı şirkettir. Sigorta bedeli yada tazminatın sigorta ettirene ait olacağı konusunda poliçede açıkça bir düzenleme bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.