Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1561 E. 2022/1369 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1561 Esas
KARAR NO: 2022/1369
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/02/2021
NUMARASI: 2020/486 Esas, 2021/247 Karar
DAVA: SIRA CETVELİNE İTİRAZ (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
KARAR TARİHİ: 14/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının, 01/02/2013-02/04/2013 tarihleri arasında taşeron firma olarak işçi çalıştırdığını, dava dışı işçinin kıdem, ihbar, fazla mesai, yıllık izin ve UGBT alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili ile davalı aleyhine karşı dava açtığını, davanın kabulüne karar verildiğini, akabinde müvekkili ve davalı aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, müvekkilince icra dosyasına 26.976,72 TL ödeme yapıldığını, müvekkili ile davalı arasında yapılan ihale sözleşmeleri kapsamında müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bu süreçte davalının iflasına karar verildiğini, müvekkil alacağının masaya kaydının daha evvel mümkün olmadığını, sıra cetveli ilanının 26/09/2020 tarihinde yapıldığını iddia ederek 4.888,58 TL müvekkil alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacının birden fazla alacağını masaya kaydettirmek için alacak kayıt talebinde bulunduğu, taleplerinin reddedildiği, davacının alacak kaydı başvurusu esnasında sıra cetvelinin tebliği için masraf verdiği, sıra cetveli ilanı ve masa kararının davacı vekiline 30/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği, ilanın ise 26/09/2020 tarihinde yapıldığı, davanın ise 05/10/2020 tarihinden on beş günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından davanın hak düşürücü süre sebebiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; davanın on beş günlük yasal süre içerisinde açıldığını, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, İİK’nun 235. maddesi gereği alacağın masaya kaydına yöneliktir. İİK’nun 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK’nun 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Çünkü 235. maddede açıkça 223. maddesi saklı tutulmuştur. İİK 223/3. fıkra son cümleye göre, bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında İflas idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları, kendilerine tebliğ tarihinden itibaren başlar. İİK’nun 223/3. fıkrasına göre yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle İflas idaresinin kararlarının kendisine tebliğini istememiş olan alacaklı için, sıra cetveline itiraz davası açma süresi yukarıda belirtildiği üzere, sıra cetvelinin ilanından itibaren işlemeye başlar. Davacı vekili dava dilekçesinde; Çorum 1. İş Mahkemesinde açılan 2014/453 Esas sayılı dosyada davanın kabulüne karar verildiğini, bu dosya alacaklısının yaptığı takip sonucu icra dosyasına borcu ödediklerini, müflis şirketin ödenen bu borcun bir kısmından sorumlu olduğu gerekçesiyle aleyhine Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/397 Esas sayılı dosyasında dava açtıklarını, iş bu dosyada davalı aleyhine karar verildiğini, kararda 2.049,13 TL’nin 11/09/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı … Kurye Şirketinden tahsiline karar verildiğini, ayrıca harç ve yargılama gideri ile birlikte vekalet ücretininde davalıdan alınmasına karar verildiğini, asıl alacağın faizinin 564,38 TL olup, toplam alacağın 4.888,58 TL olduğunu belirterek bu miktarın masaya kaydı gerektiğini belirtmiştir. İlk derece mahkemesince yazılan müzekkereye verilen cevaba göre; davacının masaya birden fazla müracaatının bulunduğu belirtilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “Hâkimin davayı aydınlatma ödevi” başlıklı 31.maddesinde; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” şeklinde düzenlenmiştir. Öncelikle HMK’nın 31.maddeside göz önüne alınarak davacıya, dava dilekçesinde belirtilen alacaklarının masaya kaydı için müracaatlarının bulunup bulunmadığı, müracaat etmişler ise masanın hangi sırasına kaydının yapıldığı ve sırasının ne olduğu açıklattırıldıktan sonra davanın esası hakkında inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, davacının dava dilekçesinde belirttiği alacak için masaya müracaat edip etmediği ve ret kararı bulunup bulunmadığı tespit edilmeden davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de; dava dosyası ve ekinde bulunan iflas dosyası incelendiğinde; icra müdürlüğünün cevabı yazısında belirtilen sıra cetvelinin 23/09/2020 tarihinde düzenlendiği anlaşılmaktadır. Buna rağmen sıra cetvelinin davacıya 30/05/2020 tarihinde tebliğ edildiği belirtilerek davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle ret kararı verilmesi dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Bu kapsamda, sıra cetvelinin davacı vekiline tebliğine dair tebligat parçasının, ret kararının ve sıra cetvelininde celp edilerek davacının dava dilekçesindeki belirttiği alacağının masaya kaydı için başvurusunun reddine dair varsa kararın davacıya ne zaman tebliğ edildiği kesin belirlendikten sonra tarihler arasındaki çelişki giderilmeden ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince eksik araştırma ve inceleme sonucu ile karar verildiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/486 Esas, 2021/247 Karar ve 22/02/2021 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.14/11/2022