Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1547 E. 2022/1442 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1547 Esas
KARAR NO: 2022/1442
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/04/2022
NUMARASI: 2021/861 Esas, 2022/374 Karar
DAVA: İFLAS (İflas Erteleme Süresinin Uzatılması)
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 2015/365 Esas, 2016/722 Karar sayılı dosyası ile müvekkili şirket hakkında 08/06/2016 tarihinden itibaren iflasın ertelenmesine karar verildiğini belirterek iflasın bir yıl süre ile ertelenmesine ilişkin kararın bir yıl süre ile uzatılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 01/10/2020 tarih ve 2017/518 Esas, 2020/1670 Karar sayılı kararı ile; davacı şirketin borca batık olduğu gerekçesiyle iflas erteleme kararı kaldırılarak şirketin iflasına karar verilmiş, hükmün istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 07/10/2021 tarih ve 2021/717 Esas, 2021/1090 Karar sayılı kararı ile şirketin borca batıklığının rayiç değerlere göre tespit edilmesi gerektiği belirtilerek karar kaldırılmıştır.
Kararın kaldırılmasından sonra Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/373 Esas, 2021/499 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı ile dosyanın gönderildiği Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince; davacı şirketin borca batık olmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin reddine ve tüm tedbirlerin kararla birlikte kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde müdahiller Gelir idaresi Başkanlığı ve …, … tarafından istinaf edilmiştir. Müdahiller istinaf nedenleri olarak; davacı şirketin borca batık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davacının iflasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, iflas ertelemenin bir yıl uzatılmasına ilişkindir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/373 Esas, 2021/499 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, dosyanın gönderildiği Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince davacı şirketin borca batık olmadığı gerekçesiyle iflas erteleme talebinin reddine karar verilmiş, bir kısım müdahiller hükmü istinaf etmiştir. Dava Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesinde 07/07/2017 tarihinde açılmış olup, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Tekirdağ ili mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Yargıtay 5. HD’nin bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin 2022 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır. Yine Yargıtay 11. HD’nin 2022/1574 Esas, 2022/2411 Karar sayılı uyuşmazlığın giderilmesi kararında, yeni uzman mahkemenin kurulmasıyla birlikte işin, başka bir deyişle derdest dava dosyalarının devrine veya görevsizlik kararıyla gönderileceğine ilişkin özel hüküm bulunmaması halinde, dava tarihi itibariyle görevli mahkemelerin elindeki dosyaları göndermeksizin esastan karara bağlaması T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesinin doğal bir sonucu olduğu ifade edilmiştir. Buna göre davada Çerkezköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görevli olmasına rağmen görevli olmayan mahkemece işin esasının incelenerek karar verilmesi doğru olmadığından, müdahillerin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve mahkemenin görevli olmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Müdahiller Gelir idaresi Başkanlığı ve …, … vekillerinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/861 Esas, 2022/374 Karar ve 12/04/2022 tarihli kararının KALDIRILMASINA, a-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle HMK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince usulden REDDİNE, b)6100 sayılı HMK’nın 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ÇERKEZKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE (ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA) GÖNDERİLMESİNE, c)İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARINA, d) 6100 sayılı HMK 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkeme tarafından dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA, e)Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA, f)Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 3-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı … ve … tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 5-Gelir İdaresi Başkanlığı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 6-Müdahiller tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1b-2 bendi gereğince düzeltilerek aynı yasanın 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/11/2022