Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1539 E. 2022/1150 K. 13.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1539 Esas
KARAR NO: 2022/1150
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2020/300 Esas, 2022/636 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 13/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, sigortalılarının gördüğü tedavi giderleri toplamından 6.128,24-TL sinden davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olması sebebiyle sorumlu olduğundan bahisle 6.128,24-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, sağlık hizmet bedellerinin sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; belgeli tedavi giderlerinden davalının sorumluluğu bulunmadığından bahisle davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur. Başvuru dilekçesinde; karara gerekçe olan yönetmelik hükmünün Danıştay tarafından iptal edildiğini, Yargıtay’ın yerleşik kararları gereği sigorta şirketlerinin tedavi giderlerinden sorumlu olduğundan bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Davacı tarafından davalı aleyhine 6.128,24 TL’nin tahsili için alacak davası açılmış, yapılan yargılama sonunda belgeli tedavi giderlerinden davalının sorumluluğu bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Bu karara karşı davacı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. HMK’nın 341/2 maddesi gereğince miktar veya değeri 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar, yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2022 yılı itibariyle 8.000,00 TL’ye ulaşmıştır. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince verilen karara ilişkin dava değeri nazara alındığında hüküm tarihi itibariyle kesin niteliktedir. HMK’nın 346. Maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar oluşturulmadan, istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak aynı yasanın 352/1. Maddesi gereğince istinaf mahkemesince de karar verilmesi mümkündür. Bu yasal düzenlemeler karşısında, kanun yoluna başvurusu konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle istinafa kabil bir karar bulunmadığından davacı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 istinaf karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1.a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/10/2022