Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1538 E. 2022/1260 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1538 Esas
KARAR NO: 2022/1260
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/07/2022
NUMARASI: 2020/544 Esas
DAVANIN KONUSU: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
KARAR TARİHİ: 27/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketlerden alacaklı olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine davalılar aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Saylı dosyası üzerinden iflas yolu ile takip başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek davalıların mal kaçırma ihtimallerine binaen, keşidecisi dava dışı … A.Ş. olup, dava dışı … A.Ş. tarafından borcuna karşılık davalı … A.Ş.’ye ciro edilen ve … A.Ş. tarafından da mal kaçırmak kastı ile 3. kişilere ciro edildiği düşünülen 16.250.000,00-TL tutarındaki 22 adet senet hakkında tedbir kararı verilerek, keşideci … A.Ş.’nin senet ödemelerini mahkeme dosyasına yapılmasına, mülkiyeti diğer davalı … A.Ş.’ye ait olan Zonguldak ili, Kozlu ilçesi, … Mah., … Pafta, … Ada, … parselde kayıtlı bulunan gayrimenkulün 3. kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulması ile davalıların itirazlarının kaldırılmasına ve davalı şirketlerin ayrı ayrı İFLASINA karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketlerin davacıya her hangi bir borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece 31/05/2021 tarihli ara kararla “..Muhafaza tedbirleri İİK md. 159’da düzenlenmiş olup, defter tutma dışındaki muhafaza tedbirlerinin kanunda yazılı olmayıp, mahkemenin takdirine bırakıldığı, davacı tarafça dosyaya sunulan delillerin ve icra dosyasının incelenmesi sonucunda davacının muhafaza tedbir talebinin kısmen kabulüne, Mülkiyeti davalı … Gayrimenkul’e ait olduğu belirtilen Zonguldak ili, Kozlu ilçesi, … Mahallesi … ada … parselde kayıtlı bulunan taşınmazın 3. kişilere devrinin tedbîren önlenmesine..” karar verilmiş, davalı ara karara itiraz etmiştir. Mahkemece 22/04/2022 tarihli ara kararla itirazın reddine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemiz, 23/06/2022 tarih, 2022/1003 E. 2022/817 K. Sayılı kararı ile”…Mahkeme ret kararında HMK’nun 391/2 ve 297. maddeleri gereğince gerekçe bulunmadığından ” bahisle dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiştir. Mahkemece 04.07.2022 tarihli gerekçeli kararda “… Muhafaza tedbirlerinin İİK md. 159’da düzenlendiği, defter tutma dışındaki muhafaza tedbirlerinin kanunda yazılı olmayıp, mahkemenin takdirine bırakıldığı, davacı tarafça dosyaya delil olarak sunulan taraflar arasındaki protokol ve ekleri, tahvil ve borçlanma senetleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2019/45261 soruşturma numaralı dosyasında bulunan teftiş raporu ile dosyada alınan 03/01/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda yer alan tespitlerin bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde 31/05/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının devamının gerektiği, tedbir kararının kaldırılması halinde davacının hakkını elde etmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği..” gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: 31/05/2021 tarihi ara karar, davalı … YAPI VE İNŞ. A.Ş. vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davalı … Faktoring A.Ş. tarafından ihraç edilen ve davacı alacaklı tarafından satın alınmış olan finansman bonosunun müvekkili ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin bahse konu hukuki işlemin tarafı ve iddia edilen borcun muhatabı olmadığını, alacaklılar ile Borçlu Analiz Faktoring arasında yapılan protokolün 11.Maddesi dayanak gösterilerek, … ve ANALİZ FAKTORİNG A.Ş.’nin borçtan birlikte sorumlu olduğu şeklinde değerlendirme yapılmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, aynı yönde, bir başka alacaklının ihtiyati haciz talebinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 14.Hukuk Dairesi’nin 2020/1597 Es. 2020/1115 K. Sayılı 24/10/2020 tarihli kararı ile reddedildiğini belirterek ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK 154. maddesinde düzenlenen İflas yolu ile takibe karşı yapılan İtirazın kaldırılması ile borçlu şirketin aynı yasanın 158. maddesi gereğince iflasının İstemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı takip dosyasında davacının davalılar aleyhinde 6.906.998,83 TL alacak için İflas Yolu ile Adi Takip başlattığı, davalıların takibe itiraz etmeleri ile 08.10.2020 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; İİK’nın 159.maddesi gereğince davalı borçlu şirket hakkında muhafaza tedbirlerinin alınmasının gerekip gerekmediği mahkeme ara kararının bu anlamda usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 181.maddesinde usul düzenlenmiş, maddede 159, 160, 164, 165 ve 166. maddelerin bu fasıl hükmüne göre vukua gelen iflaslara da tatbik olacağı belirtilmiştir. Aynı yasanın 159.maddesinde ise; muhafaza tedbirleri üst başlığı ile iflas talebi halinde mahkemenin ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebileceği, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi halinde alacaklının talebi üzerine mahkemenin mutlaka bu tedbirlere karar vermeye mecbur olduğu, bu emirlerin iflas dairesince yerine getirileceği, ikinci fıkrada ise defter tutmadan gayri muhafaza tedbiri isteyen alacaklıdan ileride haksız çıktığı taktirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacağı zararları karşılamak üzere Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 96.maddesinde yazılı bir teminat alınmasını isteyebileceği, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya alacak bir ilama bağlı ise teminatın aranmayacağı ifade edilmiştir. Yasal düzenlemede mahkeme tarafından alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerinin alınabileceği belirtilmiştir. Düzenleme ile mahkemeye takdir hakkı tanınmıştır. Ancak, borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi halinde alacaklının talebi üzerine mahkemenin bu tedbirlere karar vermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Diğer önemli bir husus ise İİK 159.maddede yasa koyucu tarafından “alacaklının değil alacaklıların” menfaati için zaruri görülen hüküm muhafaza tedbirlerinin emredilebileceği düzenlenmiştir. Yasa koyucu davanın niteliği gereğince davacı alacaklı ile sınırlı tutmamıştır. İİK 159.maddede belirtildiği üzere muhafaza tedbirleri bütün alacaklıların menfaatine olan muhafaza tedbirleridir. Bu nedenle ve doğal olarak bu tedbirlerin İflas davasını açan alacaklının alacak miktarı İle orantılı olması da şart değildir. İcra ve İflas Kanunun 159. madde üst başlığı muhafaza tedbirleridir. Mahkemelerin verdiği muhafaza tedbirleri ile borçlunun malvarlığının dağılmasına engel olunarak geçici hukuki koruma sağlanır. Hukuk Muhakemeleri Kanununda, tedbiri alan organ bakımından ayrım yapmaksızın muhafaza tedbirlerini geçici hukuki koruma niteliğinde kabul etmiştir. ( m.406/2) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 406. madde üst başlığı “ Diğer geçici hukuki korumalar “dır. Maddede, mahkemece, gerekli hallerde, mal veya haklarla ilgili defter tutulmasına ya da mühürleme yapılmasına karar verilebileceği ve ikinci fıkrasında ise İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. Mahkemenin hükmettiği muhafaza tedbirleri İcra ve İflas Kanunun çeşitli hükümlerinde düzenlenmiştir. Örneğin, iş bu davada olduğu gibi iflas davası açılması ya da İflas talebinde bulunulması ile alınacak muhafaza tedbirleridir (İİK m.159). İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısmında, 389 vd maddelerinde geçici hukuki korumalar üst başlığı altında düzenlenmiştir. 389. maddede şartlarına yer verilmiş, 390/3. fıkrada ise,” Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”. Düzenlemesi ile ihtiyati tedbir talep eden tarafa yüklenen edimler bir nevi açıklanmıştır. Yasa koyucu tarafından, İflas davasının kişinin tüm malvarlığını ve geniş bir alacaklı kitlesini ilgilendirdiğinden İİK 159. maddesi ile mahkemeye alacaklıların yararı için zorunlu göreceği bütün muhafaza tedbirlerini alabilme olanağı tanımıştır. Bu tedbirler, borçlunun mallarının defterinin tutulması, borçlunun mallarını devretmemesi için muhafaza altına alınması, taşınmazların tapu kaydına tedbir şerhi verilmesi gibi tedbirlerdir. İİK‘nın 159. maddesinde İflas talebi üzerine mahkemenin alacaklıların menfaati için zaruri olan tedbirleri alacağı hükme bağlanmıştır. Alacaklıların bir kısmının zararına olsa bile tedbirler genellikle alacaklıların menfaatine ise verilmelidir. Belirtildiği üzere alacaklının iflas talebini alan mahkeme, İlk önce alacaklıların menfaati için gerekli gördüğü muhafaza tedbirlerini emredebilir ( m.159). Bunun için alacaklının bir talepte bulunması şart değildir. Keza İİK 159.maddenin ilk cümlesi buna ilişkindir. Muhafaza tedbirlerine karar vermek zorunluluğu, yukarıda yer verildiği üzere maddenin ikinci cümlesinde borçlunun ödeme emrine itiraz etmemesi durumunda söz konusu olmaktadır. Somut yargılamada, muhafaza tedbiri alınmasına lüzum olup olmadığını takdir yetkisi yasa koyucu tarafından mahkemeye bırakılmıştır. Muhafaza tedbirlerinin neler olduğu kanunda sayılmış değildir. Somut davada, mahkeme gerekçesinde belirtilen belgeler göz önüne alındığında davalıya ait taşınmazın devrinin engellenmesi konusunda verilen tedbir ile ilgili davacının yaklaşık ispat şartını sağladığı, davalının teminatla ilgili bir istinafının bulunmadığı, verilen tedbirde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/10/2022