Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1492 E. 2022/1328 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1492 Esas
KARAR NO: 2022/1328
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
ARA KARAR TARİHİ: 29/06/2022
NUMARASI: 2022/420 Esas
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesi ile; davalı kooperatifin 17/05/2022 tarihli genel kuruluna davetin usule aykırı yapıldığını, hazirun cetveli ve toplantı tutanağının özenli tutulmadığını; genel kurulun 7 nolu kararı ile YK faaliyet raporunun ve bilanço gelir gider farkı hesaplarının ibra edildiğini, bilanço oylanmadan YK faaliyet raporunun ibrasının oylanamayacağını; 10 nolu karar ile kooperatif adına kayıtlı 8 taşınmaz için yüklenici şirket ile taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapılması hususunda Yönetim Kuruluna yetki verildiğini, Yönetim Kuruluna soyut ve genel yetki verilemeyeceğini, ayrıca riskli alan edilen diğer parsel maliklerinin de katılımı ile 2/3 çoğunluk sağlanmadan kooperatifin tek başına sözleşme yapamayacağını; 11 nolu karar ile yeni yapılacak inşaatların kat karşılığı inşaat sözleşmesi yöntemi ile yapılmasına karar verildiğini, 10 nolu karara ilişkin belirtikleri gerekçe ile bu kararın da iptal edilmesi gerektiğini; 12 nolu karar ile yeni yapılacak binanın hisse paylaşımının, sözleşme görüşmelerinde varılan hisse paylaşımına uygun yapılmasına karar verildiğini, hisse paylaşımının nasıl yapılacağının takdir yetkisinin Yönetim Kuruluna bırakılamayacağını; 15 nolu karar ile değerleme raporu alınmasının yüklenici şirkete bırakılması ve raporun da sözleşmenin eki sayılmasının da kabul edilemez olduğunu belirterek 17/05/2022 tarihli genel kurulun 7, 10, 11, 12 ve 15 nolu kararlarının yok hükmünde olduğunu tespitini ve tedbiren kararların uygulanmasının yargılama sonuna kadar durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, HMK’nun 389 maddesi gereğince yaklaşık ispatla birlikte “hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağı” koşulunun da gerçekleşmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar vekili istinaf nedenleri olarak; kararın gerekçesiz olduğunu, mahkemenin hangi nedenle yaklaşık ispat koşulunun bulunmadığını açıklaması gerektiğini, imalat ve inşaat işlerinin yaptırılma yöntemini belirleme yetkisinin genel kurula ait olduğunu, bu yetkinin Yönetim Kuruluna devredilemeyeceğini, Yönetim Kurulunun sözleşme imzalaması vb işlemler yapması halinde durumun içinden çıkılamaz hale geleceğini, kanunun ve ana sözleşmenin açıkça yasakladığı bir işin yapılıyor olması karşısında tedbir kararı verilmesi gerektiğini, kanuna aykırı olarak Yönetim Kuruluna sözleşme yetkisi verilmekle birlikte inşaat alanındaki diğer maliklerin 2/3 oy çoğunluğu ile aynı yüklenici ile anlaşacağının belli olmadığını, genel kurulun devredemeyeceği yetkilerinin devrinin geçersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve yargılama sonuna kadar kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, davalı kooperatifin 17/05/2022 tarihli genel kurulunun 7, 10, 11, 12 ve 15 nolu kararlarının yok hükmünde olduğunu tespitini ve kararların uygulanmasının yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbir talebi reddedilmiş, davacılar vekili tedbirin reddi kararını istinaf etmiştir.İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, ihtiyati tedbire konu olan kooperatif genel kurulu gündem maddeleridir. Bu nedenle ,genel düzenleme ile birlikte özel yasanın irdelenmesi kaçınılmaz olacaktır. Kooperatif Genel Kurulu kararlarının bozulması ve şartları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde, kararların iptali ise Konut Yapı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38. maddesinde düzenlenmiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dördüncü kısmında Anonim Şirketler, 329. madde vd düzenlenmiştir. Genel Kurula ise 407. vd. maddelerde yer verilmiştir. Genel Kurul kararlarının iptali ise 445. maddede iptal sebepleri başlığı ile devam eden maddelerde düzenlenmiştir.TTK 449. maddede “ Kararın yürütülmesinin geri bırakılması “ başlığı İle “ Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Genel kurul kararı aleyhine iptal davası açılması, dava karara bağlanıp hüküm kesinleşinceye kadar kararın geçerliliğini etkilemez. Bu nedenle yasa, uygulanması şirket açısından giderilmesi imkansız zararlara sebebiyet verecek kararların yürütülmesinin mahkemeden durdurulmasını talep etme olanağını tanımıştır. TTK 449. madde uyarınca ,genel kurul aleyhine iptal ( veya butlan ) davası açıldığı takdirde mahkeme yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Bundan amaç hakimin yönetim kurulu üyelerine, kararın uygulanmasının somut olarak ne gibi zararlar getireceğini sormasıdır. Kararın uygulanmasının geri bırakılması, kararın, bu görüşlerin ve bu bağlamda kanıtların ışığı altında değerlendirilecektir. (Poroy/Tekinalp / Çamoğlu – Ortaklıklar Hukuku ,13. Bası, 2014 ,sayfa 542). Mahkemece, yukarıda yer verilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. madde düzenlemesi kapsamında Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler gözetilerek ve TTK 449. maddede belirtilen şekilde, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra, iptali talep edilen genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yasal düzenleme kapsamında inceleme ve değerlendirme yapmaksızın verilen karar isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve uygulanması gereken Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ayrıca gerekçesi yetersiz şekilde verilen tedbir talebinin red kararı isabetli görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacılar vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2022/420 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 29/06/2022 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,5-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a6.fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/11/2022