Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1476 E. 2022/1321 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1476 Esas
KARAR NO: 2022/1321
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/07/2022
NUMARASI: 2022/408 Esas
DAVA: KOOPERATİF
KARAR TARİHİ: 03/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 13/12/2005 tarihli dava dilekçesi ile; müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin, müvekkiline teslim etmesi gereken daireleri teslim etmediğini ileri sürerek, 113 ve 144 nolu bağımsız bölümlerin müvekkiline ait olduğunun tespitine, müvekkili adına tapularının tesciline, bu istem kabul görmezse fazlaya ilişkin hak saklı olmak üzere ödenen aidat tutarı 102.347,00 TL ile 50.000,00 TL menfi ve müspet zararın faiziyle birlikte tahsiline, davalı kooperatif adına kayıtlı taşınmazlar üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davanın reddini istemiştir. Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2006 tarih ve 1 nolu celsesi 2 nolu ara karar ile Çatalca … Köyü … ada … parsel ve … ada .. parsel sayılı taşınmazlardaki davalı … Kooperatifi hissesi üzerine HUMK 101 ve devamı maddeleri uyarınca dava sonuna kadar ihtiyati tedbir konulduğu, Çatalca Tapu Sicil Müdürlüğünün 14/02/2006 tarihli cevabi yazısıyla … Köyü … ada .. parsel sayılı 16454,83 m2 arsanın … ve … ada 1 parsel sayılı 2653,14 m2 miktarındaki arsanın 362/2400 hisselerinin … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olup hisseleri üzerine ihtiyati tedbir şerhi işlendiğinin bildirildiği görülmüştür.
İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINI İSTEYEN ÜÇÜNCÜ KİŞİ: İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen üçüncü kişi … vekili tarafından Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/307 Esas sayılı dosyasına gönderilen 29/07/2021 tarihli tedbir şerhi konulu dilekçesi ile; dosyada kooperatif üyesi tarafından kooperatife alacak ve tescil talepli dava açıldığını, açılan bu davada dava tarihi itibari ile kooperatife ait gayrimenkul üzerine tedbir konulduğunu, müvekkili tarafından Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/751 Esas sayılı dosyası ile davalı S.S Sevgikent Yapı Kooperatifi aleyhine açılan hükmen tescil talepli davanın kazanıldığını ve ilamın kesinleştiğini, Tapu Müdürlüğünde tescile yönelik işlem yapılabilmesi için dosyada mevcut tedbir kararlarının kaldırılması gerektiğini, dosyanın evveliyatını teşkil eden Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasında Asliye Hukuk Mahkemesine 3 defa talepte bulunulduğunu, dosyada Asliye Hukuk Mahkemesince önce Yargıtay ilamının tebliğinin talep edildiğini, devamında ek kararın tebliği talep edildiğini, nihayetinde duruşma açıldığını ve dosyada gönderme kararı verildiğini, bütün taleplerinin gerekçe dahi gösterilmeksizin reddedildiğini veya talep dışında işlemler ile dosyanın sürüncemede kaldığını, dosya davacısı tarafından kooperatif ve diğer ilgililer hakkında İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/936 Esas sayılı dosyası ikame edildiğini ve huzurdaki davanın adeta unutulduğunu, tedbir kararının kaldırılması ile ilgili talep üzerine davacı tarafın nedendir bilinmez dosyada tedbirin kaldırılmamasını isteyerek haksız ve kötü niyetli tavır sergilediğini, tedbirlerin kaldırılıp tescil işlemleri yapılacağını anlayan tarafların haksız ve hukuksuz yollara başvurarak müvekkilinin mağduriyetine yönelik işlemlere başladıklarını, önce esas mahkemesine başvurarak 2010/751 Esas sayılı dosyada Anayasa Mahkemesine müracaat talepleri olduğundan tedbiren infazın durdurulmasını talep ettiklerini, bu talepleri mahkemece reddedildiğini, devamında aynı mahkemeden tapu müdürlüğü sanki tescil yapmıyormuş ve infazda duraksama yaşıyormuş algısı yaratarak tavzih talep ettiklerini, bu talep dahi reddedildiğini, yine aynı mahkemeden bu defa yargılamanın yenilenmesini talep ettiklerini ancak bu talebinde reddedildiğini, bu defa dosyaya beyanda bulunarak tedbirin kaldırılmamasını talep ettiklerini, bir davalının nasıl olur da kendisi aleyhine verilen tedbir kararının kaldırılmamasını talep ettiğini anlamaya hukuk mantığının elvermediğini, müvekkilinin davalı aleyhine açtığı davanın dava tarihinin 2006 senesi olduğunu, 13 sene yargılama sürdüğünü, bunun yanında kesinleşmeyi müteakip 2 yıldır da tedbirlerin kaldırılması ve davalının kötü niyetli davranışlarını önleme çabası içerisinde bulunduklarını, halihazırda gelinen noktada tescile yönelik ilamın mahkemenin evveliyatı olan dosyada verilen tedbir kararı gereğince tescil edilemediğini, söz konusu tedbir kararının halihazırda hiç bir anlam ve önemi kalmadığını, HMK 396 maddesi gereğince durum ve koşulların değişmesi halinde tedbir kararının değiştirilebileceğinin hüküm altına alındığını, 1998 yılında yapılan sözleşmeye istinaden açılan 2006 tarihli sözleşmenin feshi davasının 2019 yılında kesinleştiğini, 2 senedir tescil işlemleri için çaba sarf ettiklerini, sayılan nedenlerle davalı ve davacının birlikte hukuk dışı ve kötü niyetli davranışlarına engel olunması bakımından Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasında verilmiş bulunan tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI: İlk derece mahkemesi, 07/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verdiği, ara kararda HMK 389. Madde uyarınca ihtiyati tedbir koşullarının halen mevcut olduğu anlaşılmakla ihtiyati tedbire yapılan itirazın reddi ile ihtiyati tedbir kararının devamına dair karar verildiği görülmüştür.
İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesinin ara kararı yasal süre içerisinde ihtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen üçüncü kişi … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati tedbirin kaldırılmasını isteyen üçüncü kişi … vekili istinaf dilekçesinde; kooperatif üyesi tarafından kooperatife alacak ve tescil talepli dava açıldığını, açılan bu davada 2005 senesinde tedbir kararı verildiğini, müvekkiller …, … ve … tarafından Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/751 Esas sayılı dosyası ile davalı … Yapı Kooperatifi aleyhine açılan hükmen tescil talepli davanın kazanıldığını ve ilamın kesinleştiğini, Tapu Müdürlüğünde tescile yönelik işlem yapılabilmesi için taraflarından müracaatta bulunulduğunda davalı kooperatif tarafından tescili önlemeye yönelik işlemlere başlanıldığını, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi duruşmasında davalı kooperatif yetkilisinin “Tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebi kabul etmiyoruz, itiraz eden tarafın yararı doğmamıştır, tescile ilişkin herhangi bir işlemi bulunmamaktadır, ayrıca dosyanın tarafı olmadığından talebin reddine karar verilsin, dosyam Yargıtay’a gitmesi gerekirken mahkemenizce 5 aydır alıkonulmaktadır, temyiz mahkemesi Çatalca’ya gönderilmemektedir, talep edilmemesine rağmen hem mahkemesine gönderilmemektedir, ve yargılama hakkım kısıtlanmaktadır, önce temyizce görüldükten sonra mahkemenizce bir karar verilmesini arz ve talep ediyorum,” diyerek dosyadaki asıl amaç ve niyetini net olarak ortaya koyduğunu, halihazırda gelinen noktada tescile yönelik ilam davacının önceden açmış olduğu Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasında verilen tedbir kararı gereğince tescil edilemediğini, söz konusu tedbir kararının halihazırda hiç bir anlam ve önemi kalmadığını, buna rağmen davacı ve davalı tarafından hukuk dışı yollardan hak elde etme çabası ile bu defa mahkemenize konu dosyada tedbirin devamı talep edildiğini, tedbir kararının ancak telafisi imkansız durumlarda talep edilebileceğini, söz konusu davada tedbir talep edilen taşınmazın davalının taşınmazı olmadığını, kesinleşmiş mahkeme kararı ile bu hükmün sabit hale geldiğini, yine davacının hükmen tescil talebinin hiç bir şart ve koşulda dinlenemeyeceğini, kooperatif üyesinin ancak ve ancak alacak davası açabileceğini, yerel mahkemece tedbir konusunda herhangi bir inceleme yapılmaksızın 17 sene önce verilen, taraflarca takip edilmeyen ve açık bir şekilde müvekkilin mağduriyetine sebebiyet veren karara gönderme yapılarak tedbirin devamına karar verildiğini, tedbir kararının şartların değişmesi halinde her zaman değerlendirmeye açık olan karar olduğundan bahisle tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 394 ncü maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararına itiraz sonucunda verilen red kararına karşı kanun yoluna başvurularak ihtiyati tedbirin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı taraf kooperatif üyeliğine dayanarak davalı taraf adına olan tapuların iptali ile adına tesciline, bu istem kabul görmezse fazlaya ilişkin hak saklı olmak üzere ödenen aidat tutarı 102.347,00 TL ile 50.000,00 TL menfi ve müspet zararın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasından davalı adına olan tapu kayıtları üzerine hissesinin devir ve temliğin önlenmesi için tedbir konulmuş, üçüncü kişi … vekili tarafından yukarıdaki gerekçelerle taşınmazlar üzerindeki tedbirin kaldırılması talep edilmiş ve mahkemece talep reddedilmiştir. Arnavutköy Tapu Müdürlüğü’nce Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/307 Esas sayılı dosyasına verilen … sayılı cevabi yazısında; “… mahallesi, … ada, … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlar imar iptali ile … mahallesi, … parsele geri dönmüş, … mahallesi, … parselde Müdürlüğümüz 17/01/2008 tarih, … yevmi numaralı İmar Uygulaması İşlemi ile … mahallesi, … ada … parsel, … da … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada .. parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada .. parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada .. parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel, … ada … parsel ve … ada .. parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. … Yapı Kooperatifi’nin hissedarı bulunduğu … mahallesi, … parsel sayılı taşınmazın, İmar Uygulaması sonrası oluşan parsellerden, … Yapı Kooperarifi hissedarı bulunan, … mahallesi, … ada … parsel ve … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde, Kat irtifakı ve Kat Mülkiyeti kurulmamış olup tapu kütük sahifeleri fotokopisi yazımız ekinde sunulmuştur. İmar Uygulaması iptali öncesi olan, … mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmaz hissedarı, .. Yapı Kooperatifi hissesi üzerine, Çatalca 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyası ile Müdürlüğümüz, 14/02/2006 tarih … yevmiye numaralı Tedbir Şerhi işlenmiş, yine …Yapı Kooperatifi hissesinin Çatalca …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı yazısına istinaden, Müdürlüğümüz 28/06/2006 tarih, … yevmiye numaralı Cebri Satış işlemi ile …’a satışı suretiyle terkin edilmiş olup, Tedbir Şerhi Terkini ile ilgili Müdürlüğümüz 28/06/2006 tarih, … yevmiye numaralı Tescil istem belgesi ve Çatalca … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı yazısı örneği fotokopisi yazımız ekinde sunulmuştur. Tedbir Terkini ile ilgili başka bir evrak bulunmamaktadır.” denildiği görülmüştür. Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasının gönderme kararı sonucu davanın Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/307 Esas sayılı dosyasında görüldüğü, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/307 Esas sayılı dosyasının yetkisizlik kararı sonucu davanın İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/408 Esas sayılı dosyasında görülmeye devam edildiği görülmüştür. Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 07/07/2015 tarih ve 2010/751 Esas – 2015/468 Karar sayılı kararı ile “dava konusu İstanbul ili Çatalca ilçesi … Köyü … ada … parsel sayılı ve … ada … parsel sayılı taşınmazlarda davalı … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı hisselere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile iptal edilen hisselerin davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline,” karar verildiği, hükmün 09/05/2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389 ve devamı maddelerinde ihtiyati tedbir düzenlenmiştir. Buna göre, İhtiyati tedbirin şartları başlıklı 389/1 maddesinin “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”, İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz başlıklı 394 ncü maddesinin üçüncü fıkrasının “(3) İhtiyati tedbir kararının uygulanması sebebiyle menfaati açıkça ihlal edilen üçüncü kişiler de ihtiyati tedbiri öğrenmelerinden itibaren bir hafta içinde ihtiyati tedbirin şartlarına ve teminata itiraz edebilirler.” ve Durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması başlıklı 396 ncı maddesinin “(1) Durum ve koşulların değiştiği sabit olursa, talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebilir. (2) İtiraza ilişkin 394 üncü maddenin üçüncü ve dördüncü fıkrası, kıyas yoluyla uygulanır.” hükmünü düzenlediği, ihtiyati tedbir konulan davalı … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı hisselere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile iptal edilen hisselerin üçüncü kişi … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği ve işbu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşıldığından durum ve koşulların değiştiği sabit olduğundan ilk derece mahkemesi kararı isabetli bulunmamıştır. Açıklanan nedenler ile üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenle kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında karar verilerek ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1- Üçüncü kişi … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2022 tarih ve 2022/408 Esas sayılı ara kararın HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE,2-a. Üçüncü kişi … vekilinin ihtiyati tedbir kararına itirazının KABULÜ ile, Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/477 Esas sayılı dosyasından 14/02/2006 tarihli ara kararı ile Çatalca … Köyü … ada … parsel ve … ada … parsel sayılı taşınmazlardaki davalı … Kooperatifi hissesi üzerine HUMK 101 ve devamı maddeleri uyarınca dava sonuna kadar konulan ihtiyati tedbirin ilgili parsellerde imar uygulaması sonrası oluşan … mahallesi … ada … parsel ve … mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazlardaki davalı … Konut Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olan tapu kayıtları üzerine hissesinin devir ve temliğin önlenmesi için konulan İHTİYATİ TEDBİRİN KALDIRILMASINA, b.Alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, c.Üçüncü kişi … tarafından yapılan 301,40 TL harç ve 577,00 TL posta ve fotokopi gideri olmak üzere toplam 878,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile üçüncü kişi …’a verilmesine, d.İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,e-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/11/2022