Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1474 E. 2022/1463 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1474 Esas
KARAR NO: 2022/1463
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 23/02/2022
NUMARASI: 2019/572 Esas, 2022/138 Karar
DAVA: ALACAK (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sigortalı …’nın, müvekkili şirket nezdinde … numaralı sertifika ile sigortalı olduğunu, sigortalının 21.10.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle tedavi gördüğünü, kazaya karışan ve yaralanmaya neden olan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından zorunIu mali mesuliyet sigortası ile sigortalandığını, kaza nedeniyle sigortalının 12.481,73 TL tedavi masraflarının müvekkili nezdindeki sigorta poliçelerinden karşılandığını, 2918 sayılı Kanunun 98. maddesi gereğince Sağlık UyguIama Tebliği (SUT) kapsamında kaIan 2.023,47 TL’lik kısmın SGK tarafından ödendiğini, SUT’u aşan kısmın ise davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekmesine rağmen herhangi bir ödeme yapılmayarak rücu taleplerinin reddedildiğini belirterek 12.481,73 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; kaza tarihinden itibaren 2 yıl geçtiğinden rücu hakkının zamanaşımına uğradığını, davanın konusunu oluşturan tedavi masraflarının ZMSS poliçesi kapsamında olmadığını, KTK 98. madde uyarınca tüm tutarın müvekkili sigorta şirketi tarafından SGK’ya aktarıldığından müvekkili şirketin bu teminat kapsamında yükümlülüğünün yasa gereği sona erdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının rücuya esas talebi belgeli tedavi giderleri olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, tedavi masraflarından SUT kapsamında olup olmadığı değerlendirilmeksizin SGK’nın sorumlu olduğu belirtildiğinden, müvekkili şirketin davacının taleplerinden sorumlu olmadığını, ticari bir iş söz konusu olmadığından ticari faiz uygulanması talebine itiraz ettiklerini belirterek davanın öncelikle zamanaşımından, aksi halde esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; somut olayda, kazanın 21/10/2017 tarihinde meydana gelmesi sebebiyle yürürlükteki yasal mevzuata göre davada yasal hasım olarak SGK’nın gösterilmesi gerektiği, davalı ZMMS sigortacısından talepte bulunamayacağı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan usulden reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; karara gerekçe olan Yönetmelik hükmünün Danıştay Onbeşinci Dairesinin 16.03.2016 tarih 2013/7713 Esas ve 2016/1779 Karar Sayılı kararı ile iptal edilmesine rağmen bu hususun nazara alınmadığını, söz konusu karar ile, Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmeliğin 4/1. maddesinde yer alan “…Sağlık Uygulama Tebliği’nde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verildiğini, 6111 sayılı saya ile değişik KTK 98 maddesine göre, SGK’nın sorumluluğunun ancak SUT kapsamında belirlenen limitler çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini, bu hesapta kusur oranın dikkate alınmayacağını, SGK’nın Sigorta Uygulamaları Tebliği doğrultusunda ödeme yapacağını, bakiye tedavi giderlerinden ise sigorta şirketinin sorumlu olacağını, sigortalının 21.10.2017 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle ödenen 12.481,73 TL tutarındaki tedavi masraflarının müvekkili şirket nezdindeki sigorta poliçesinden karşılandığından Karayolları Trafik Kanununun 85 vd, BK’nun 49 vd hükümleri gereğince kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olan davalı tarafından tedavi masraflarının ödenmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, dava dışı sigortalının trafik kazasından kaynaklı yaralanması sebebiyle sağlık sigorta poliçesi kapsamında ödenen tedavi giderinin rücuen tazmini istemine ilişkindir.Mahkemece, meydana gelen kazada tarafların kusur durumlarına ilişkin rapor alındığı görülmüştür.2918 sayılı yasanın 98. maddesinde değişiklik yapan 6111 sayılı Yasanın 59. maddesinde, “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın “Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”, Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanunun 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve …nın yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacı poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanuna göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur. Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk, dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiştir. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri” başlıklı 4/1 maddesi “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmünü içermekteyken Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih ve 2013/7713 Esas 2016/1779 Karar sayılı ilamı ile anılan Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiştir. Somut olayda, davacı, sigortalısının geçirdiği kaza nedeniyle ödediği tedavi masrafından 2918 sayılı kanunun 98. maddesi uyarınca SGK’nın SUT kapsamından kalan kısımdan sorumlu olduğunu ve SGK tarafından bu kapsamda 2.023,47 TL ödeme yapıldığından bahisle tedavi masraflarının SUT’u aşan kısmı olan 12.481,73 TL’sinin ise kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketi tarafından ödenmesini talep etmiştir. Bahse konu kazanın 21/10/2017 tarihinde meydana geldiği, davanın 06/11/2019 tarihinde açıldığı, 6111 Sayılı Yasanın yürürlük tarihinin ise 25/02/2011 olduğu, davacının talep ettiği tedavi giderlerinin tamamının özel hastanede yapılan tedaviye ilişkin belgeli giderler olduğunun dosya kapsamından anlaşıldığı ve Danıştay … Dairesinin 16/03/2016 tarih ve … Esas 2016/1779 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında tedavi masraflarının SUT kapsamında olup olmadığı değerlendirilmeksizin 6111 sayılı Yasa kapsamında kalan belgeli tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğu, kazaya sebebiyet veren aracın ZMMS sigortacısı olan davalı şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığı, bu anlamda ilk derece mahkemesince verilen kararın isabetli olduğu, davacı vekilinin istinaf başvurusunda dayandığı Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2017/3830 Esas 2020/2968 Karar sayılı ilamından alıntı yaptığı kısmın, ilgili dairenin 19.11.2013 tarih 2012/14995 Esas ve 2013/16014 Karar sayılı bozma ilamına ilişkin olduğu, ancak söz konusu ilk bozma ilamının verildiği tarihte henüz anılan Yönetmeliğin 4/1 maddesinin iptal edilmediği, Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih ve 2013/7713 Esas 2016/1779 Karar sayılı ilamı ile iptal kararı verildiği gözetildiğinde davacı tarafın istinaf başvurusu yerinde değildir. Açıklanan sebeplerle ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/572 Esas, 2022/138 Karar ve 23/02/2022 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harç davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/11/2022