Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/14 Esas
KARAR NO: 2022/172
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BURSA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2017
NUMARASI: 2015/451 Esas, 2017/833 Karar
DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/02/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin kooperatifin …blok … nolu dairesine ait hissesine ortak olduğunu, üyeliği süresince aidatlarını düzenli olarak ödediğini, kooperatifin bir kısım üyelerine kat irtifakını gösterir tapularını vermesine rağmen müvekkilinin de aralarında bulunduğu bir kısım üyelere yazılı ve sözlü taleplere rağmen kat irtifakı tapularının verilmediğini, kooperatifin uzun süreden beri davalı şirkete borcu bulunduğunu, davalı şirket tarafından kooperatif aleyhine icra takibi başlatıldığını, kooperatifin davacıya ait daireyi 09.03.2015 tarihinde davalı şirkete devrettiğini, müvekkilinin davalı şirkete borcu olmadığını, davalı şirketin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı şirket vekili cevabında; müvekkilinin kooperatife ait dairelerin yapımı ve işleri nedeniyle davalı kooperatiften alacaklı olduğunu, söz konusu gayrimenkulü alacaklarına karşılık devraldığını, davacının dairenin maliki olmadığını, davacının yaptığı ödemeleri kooperatiften talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı kooperatif vekili cevabında; kooperatifin kendisine ait olan malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI, DAİREMİZİN KARARI VE YARGITAY BOZMA İLAMI Mahkemece, davacının dava konusu dairede ikamet ettiği, kooperatif aidatlarını düzenli olarak ödediği ve kooperatife borcu olduğuna dair herhangi bir belge ve delil sunulmadığı, ayrıca davalı … Ltd Şti’nin de diğer davalı kooperatiften alacaklı olduğuna dair herhangi bir delil dosyaya ibraz etmediği, ticari kayıt ve belgeleri dosyaya sunmadığı, davacıya tahsis edilen dairenin üçüncü kişiye devrine ilişkin yapılan tasarrufun hukuken geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 05/12/2019 tarih ve 2017/2477 Esas, 2019/226 Karar sayılı kararı ile; davalı şirketin, davalı kooperatife ait dairelerin yapımını üstlendiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin davaya konu taşınmazın devrinden önce başladığı, takip dosyasındaki borca istinaden dava konusu taşınmazın davalıya devredildiği, davalı alacağının muvazaalı olduğu ispatlanamadığı, davalı şirketin kooperatiften alacağına istinaden genel kurulda kararlaştırılan asgari satış bedeli üzerinden taşınmazın devredildiği, TMK’nın 1023 maddesi uyarınca iyiniyetle taşınmazı satın alan davacının iktisabı geçerli olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2021 1611 Esas, 2021/1989 Karar sayılı kararı ile; “.. Davacının kooperatif üyesi olduğu, kendisine tahsis edilen dairede oturduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Yine davacı üyenin edimlerini yerine getirmediğine ilişkin iddia ve ispat bulunmamaktadır. Dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kooperatife ait bir taşınmazı tahsisle devralıp kullanan bir ortağın taşınmazına tapuda resmi işlemle temlik alanın iyiniyeti korunamaz. Tapuda işlem yapan basit bir araştırmayla bu taşınmazın kooperatif tarafından kime tahsis edildiğini kimin kullanımında olduğunu öğrenebilecek durumdadır. Kaldı ki içinde kooperatif üyesinin oturduğu bir taşınmazı satın alırken böyle bir araştırmayı yapmak taşınmaz alan herkesten beklenmelidir. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesi..” gerektiğine değinilerek Dairemizin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, kooperatif üyeliğine dayalı açılan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; davaya konu, Kooperatifin …Kısım … Blok … Nolu dairenin, Bursa … Noterliğinin 04/02/1997 tarih ve … yevmiye numaralı “Kura Tespit Zaptı” ile davacının eşi … adına tahsisi yapıldığı, davacının kooperatif üyeliğini …den devraldığı, aynı bağımsız bölümün 09/03/2015 tarihinde davalı kooperatif borcundan dolayı 120.000,00 satış bedeli ile davalı şirkete devredildiği, davacının taşınmazın adına tescili için eldeki davayı açtığı görülmüştür. İlk derece mahkemesi davanın kabulüne karar vermiş, kararın istinaf edilmesi üzerine Dairemizce karar kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş, Dairemiz kararının temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. HD’nin 06/12/2021 tarihli karar ile Dairemiz kararının bozulmasına karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya tahsisli taşınmazın davalı kooperatif tarafından davalı şirkete yapılan devrinin geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; üyeliği …den devir alan davacının 2010 ağustos ayından 2015 yılı haziran ayı da dahil toplam ödemelerinin 37.032,00 TL olduğu, davacının kooperatife olan ödemelerinin düzenli olarak yaptığı belirtilmiştir.Davacının kooperatif üyesi olduğu, kendisine tahsis edilen dairede oturduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacı üyenin edimlerini yerine getirmediğine ilişkin iddia ve delil bulunmamaktadır. Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere başka bir genel kurul kararına dayanılarak yapılan tahsis yok sayılarak, tahsisli daire, genel kurul kararı ile başkasına satılamaz. Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre kooperatife ait bir taşınmazı tahsisle devralıp kullanan bir ortağın taşınmazına tapuda resmi işlemle temlik alanın iyiniyeti korunamaz. Tapuda işlem yapan basit bir araştırmayla bu taşınmazın kooperatif tarafından kime tahsis edildiğini kimin kullanımında olduğunu öğrenebilecek durumdadır. Kaldı ki içinde kooperatif üyesinin oturduğu bir taşınmazı satın alırken böyle bir araştırmayı yapmak taşınmaz alan herkesten beklenmelidir. Bu durumda davanın kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Davacının davasının KABULÜ ile; Bursa İli Mudanya İlçesi … Mah. … Mevkii … ada, … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan … Blok Kat :… ….Nolu Bağımsız bölümün davalı … Tic. Ltd. Şti. adına olan tapusunun iptali ile davacı adına TAPUYA TESCİLİNE,2-Alınması gerekli 12.295,80TL harçtan peşin alınan 512,33 TL ile tamamlama harcı olarak alınan 2.561,00TL’nin mahsubu ile bakiye 9.222,47 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap olunan 21.050,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine 4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvurma harcı, 4,10 TL vekalet harcı,151,00 TL Tebligat gideri 51,20 TL Müzekkere gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.134,00 TL yargılama gideri ile 512,33 TL peşin harcın ilavesi ile toplam 1.646,36-TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,İstinaf Giderleri Yönünden;1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davalı tarafça yatırılan 3.074,00 TL mahsubu ile fazla alınan 2.993,30 TL harcın istem halinde davalıya İADESİNE, 2-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri kendi üzerinde bırakılmasına, 3- İstinaf aşamasında duruşma açılmakla davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalı …nden alınarak davacıya verilmesine, 4-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, HMK’nın 333.maddesi uyarınca,kararın kesinleşmesinden sonra ve istek halinde taraflara iadesine, Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK’nın 361/1.fıkrası gereğince iki haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu Açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2022