Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1384 E. 2022/1126 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1384 Esas
KARAR NO: 2022/1126
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 07/07/2022
NUMARASI: 2020/334 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalıya danışmanlık hizmeti verdiğini, hizmet bedelinin ödenmediğini, müvekkilinin alacağı olan 59.663.96 USD için Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalı şirketin icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, 13/03/2019 tarihinde gerçekleşen Arabuluculuk görüşmelerinde davalı vekilinin sözleşme ilişkisini kabul ederek davalı tarafından ödene yapıldığını ifade ettiğini belirterek itirazın iptaline takibin devamına, icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davcı vekili 09.03.2022 tarihli dilekçesinde; davalının mal kaçırdığını, küçülme yoluna gittiği gerekçesi ile gerekli görülmesi halinde dava değerinin tamamının teminat olarak yatırılması suretiyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığını, dava dilekçesi ekinde gönderilen sözleşmenin “sahte” olduğunu, sözleşmenin altındaki imzanın müvekkili şirketin yetkilisine ait olmadığını, faturaların kabul edilmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME ARA KARARI Mahkemece 15/03/2022 tarihli ara kararı ile: ihtiyati haciz kararı verebilmek için hâkimin somut sebep göstermesi ve ihtiyati haciz kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapması ve yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşması gerekli olup haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uyulmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin REDDİNE karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, dairemiz 09/06/2022 tarih, 2022/870 E. 2022/743 K. Sayılı kararı ile “…ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılması ile davacının ihtiyati haciz talebinin kabulüne,… %15 teminat karşılığı dava esas değeri 315.025,71 TL ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine..” karar verilmiştir. Dairemiz kararından sonra davacı vekili 07.07.2022 tarihli dilekçesi ile, müvekkili şirket alacağının 59.663,96 USD olduğunu, İcra takibi ve dava dilekçesinde harca esas değerin TL cinsinden gösterilmesi zorunlu olduğundan harca esas değerin 28.12.2018 tarihi itibari ile Merkez Bankası’ndan alınan 1 USD=5,28 TL kur hesabı üzerinden hesaplanan 315.025,71-TL olarak gösterildiğini, müvekkili şirket alacağının, fiili ödeme günündeki döviz alış kuru karşılığı USD olduğunu, 06.07.2022 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası USD alış kurunun 17,1818-TL olarak yayımlandığını, bu kur üzerinden hesapla müvekkili alacağının 1.025.026,33-TL’ye ulaştığını, davalının ihtiyati haciz kararından sonra 315.025,71-TL’yi teminat olarak yatırdığını belirterek 1.025.026,33-TL’den davalı şirketin yatırdığı 315.025,71-TL düşülmek kaydıyla kalan bakiye 710.001,123-TL alacağa karşılık, gerekli görülen teminat yatırılmak suretiyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3.şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece 07/07/2022 tarihli ara kararı ile ” İstanbul Bam 17 HD. 2022/870 esas 2022/743 karar sayılı ilamı ile; ( dava esas değeri 315.025,71 TL ) sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmiş olup dava değeri ve icra takip talebi dikkate alındığında talebin reddi gerektiği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; İcra takibi ve dava dilekçesinde harca esas değerin TL cinsinden gösterilmesi zorunlu olduğundan müvekkilinin alacaklı olduğu 59.663,96 USD’nin 28.12.2018 tarihindeki Merkez Bankası kuru üzerinden hesaplanarak harca esas değerin 315.025,71-TL olarak gösterildiğini, müvekkili şirket alacağının, fiili ödeme günündeki döviz alış kuru karşılığı USD olduğunu, 06.07.2022 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası USD alış kurunun 17,1818-TL olarak yayımlandığını, bu kur üzerinden hesapla müvekkili alacağının 1.025.026,33-TL’ye ulaştığını, ilk derece mahkemesi tarafından gerekli görülmesi halinde dava esas değerinin şu anki USD karşılığı TL değeri üzerinden tamamlatılması ve eksik harcın ikmali ile ihtiyati haciz talebimizin kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile talebin reddine karar verdiğini, müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 258/2 fıkrası gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; ihtiyati haciz şartlarının oluşup oluşmadığı, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında 59.663.96 USD alacağın fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak, tahsilde tekerrüre sebebiyet vermemek kaydı ile takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar ve fiili ödeme günündeki döviz alış kuru üzerinden USD alacak için işleyecek yıllık %19,50 (3095 SK) ve değişen oranlardaki faizi ile tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, icra takibinin 31.12.2018 tarihi olduğu, davacı vekili tarafından, takip tarihi itibari ile Merkez Bankası’ndan alınan 1 USD=5,28 TL kur hesabı üzerinden hesaplanan 315.025,71-TL üzerinden harcın yatırıldığı, dava dilekçesinde de takip dosyasındaki harca esas değerin 315.025,71-TL olarak belirtildiği anlaşılmıştır. TBK’nın 99/3 maddesi uyarınca, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde, alacaklının bu alacağını aynen, vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini isteyebileceği kabul edilmiştir. Davacı takipte alacağını USD cinsinden talep etmiştir. Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır. Takip tarihi itibari ile davacının yabancı para alacağının T.C Merkez Bankası döviz kuru karşılığı 315.025,71-TL olup bu bedel üzerinden harç yatırılmış, bu bedel üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/10/2022