Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1352 E. 2022/1133 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1352 Esas
KARAR NO : 2022/1133
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), İflas (İflasın Açılması), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; …’nün 2011/2184 Esas sayılı dosyasında davalı kooperatif aleyhine iflas yolu ile takip başlattıklarını, davalı kooperatifin 1.201.000,00 TL borçu bulunduğunu, ancak borcun 500.000,00 TL’sini ödediklerini beyan ederek takibe itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek davalının itirazının kısmen iptaline ve davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı kooperatif vekili cevabında; taraflar arasında müvekkili kooperatifin inşaat işinin yapılması hususunda 20/04/2011 tarihli sözleşme düzenlendiğini, sözleşmenin 2. maddesi uyarınca davacı yüklenicinin kooperatife avans ödeyeceğini, müvekkili kooperatifin de ödeme ile birlikte 20 adet daire üzerinde yüklenici lehine 20.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edeceğini, ancak kooperatif genel kurulunun yapılmaması ve ipotek konulması için yetki verilmemesi nedeniyle taraflar arasında 08/06/2011 tarihli ek sözleşme düzenlenerek davacı yükleniciye teminat amacıyla 2.000.000,00 TL bedelli senet verilmesinin kararlaştırıldığını, davacının iflas takibine dayanak senedin teminat amacıyla verildiğini, teminat senedine bağlı bir takipten dolayı müvekkilinin iflasının istenemeyeceğini, ayrıca kooperatifin davacı yükleniciden toplam 1.201.000,00 TL ödeme aldığını, bu borca karşılık 500.000,00 TL ödendiğini, buna göre davacının alacağının 701.000,00 TL olmasına rağmen 2.000.000,00 TL bedelli senedin takibe konulduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, takibe konu 2.000.000,00 TL bedelli senedin teminat amacı ile verildiği, ancak davacı yüklenicinin fiilen ödediği tutarın iadesini isteyebileceği, davalı kooperatif kayıtlarına göre davacının kooperatife verdiği paranın 1.201.000,00 TL olduğu, davacı yüklenici şirket kayıtlarında davalı kooperatife 1.415.937,00 TL ödeme yapıldığı görülse de, bir kısım ödemelerin mükerrer kaydedildiği, mükerrer tutar düşüldüğünde taraf defterlerinin uyumlu olduğu ve davacının alacağının 1.201.000,00 TL olarak kabulü gerektiği, davalı kooperatif tarafından davacıya ödendiği belirtilen 500.000,00 TL’nin borca mahsuben yapıldığının belli olmadığı, 1.201.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin ödenmesi için davalı kooperatife depo emri tebliğ edildiği ve davalının süresinde borcu ödediği gerekçesiyle davacının iflas isteminin reddine, tehiri icra kararı bulunmadığı takdirde depo edilen tutarın davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ
Karar yasal süresinde davacı yüklenici vekili ile katılma yolu ile davalı kooperatif vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; müvekkili şirketin kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve davalı kooperatife 1.415.937,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca sözleşmenin ifası için yaptığı masraflar bulunduğunu, davalının hiçbir edimini yerine getirmediğini, buna rağmen sadece davalı kooperatif kayıtlarına göre rapor oluşturulduğunu, müvekkili şirket kayıtlarının incelenmediğini, takip dayanağı 2.000.000,00 TL bedelli bono olsa da, müvekkilinin davalı kooperatife yaptığı ödeme ve masrafların daha fazla olduğunu, müvekkilinin ödeme yaptığı tarihten sonra paranın alım gücünün düştüğünü, yaptıkları ödemelerin iadesinde ödedikleri paranın güncel değerinin belirlenmesi gerektiğini, mahkemenin mükerrer olduğunu kabul ettiği makbuzların farklı zamanlarda düzenlendiğini ve mükerrer olmadığını, davalının takibe itirazında 701.000,00 TL alacağı kabul ettiğini, kalan kısma itiraz ettiğini, lehlerine nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve talepleri gibi karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.Davalı kooperatif vekili istinaf nedenleri olarak; teminat senedine dayalı olarak yapılan takibin geçersiz olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tek taraflı feshedilemeyeceğini ve yargı kararı ile feshi gerektiğini, davacının bu yönde açılmış davası bulunmadığından sözleşmenin bozulmasından bahsedilemeyeceğini ve teminat senedine dayalı takibin sonuçlandırılması yoluna gidilemeyeceğini, davaya konu borcu kabul etmemekle birlikte müvekkili kooperatif adına davacı şirket temsilcisine yapılan 500.000,00 TL ödeme düşülerek 701.000,00 TL asıl alacak üzerinden depo emrinin düzenlenmesi gerektiğini, hesaplamaya baz alınan faiz oranının fahiş olduğunu, iflas isteminin reddine karar verilmesine rağmen müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini, ayrıca itirazın kısmen kaldırılmasına rağmen reddedilen tutar üzerinden müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yine tüm yargılama giderinin müvekkili üzerinde bırakılmasının da hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKCE
Dava; takibe itirazın kaldırılması ve iflas talebine ilişkindir.
Dosya kapsamından, davacı alacaklının 18/06/2011 vade tarihli ve 2.000.000,00 TL bedelli bonoya dayanarak …’nün 2011/2814 Esas sayılı dosyasında, davalı kooperatif aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, davacı alacaklı, 20/07/2017 tarihli dilekçesi ile takibin iflas yolu ile takibe değiştirdiği, kambiyo senetlerine özgü iflas yoluna ilişkin ödeme emrinin davalı kooperatife 29/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı kooperatifin 01/12/2017 tarihinde takibe itiraz ettiği, davacı vekili tarafından ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde ve davalının muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde iş bu iflas davasının açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece, davacının 1.201.000,00 TL asıl alacağı bulunduğu kabul edilerek 1.201.000,00 TL asıl alacak yönünden davalı kooperatifin takibe itirazı kaldırılmış, davalı kooperatifin 1.201.000,00 TL asıl alacak ve ferilerine ilişkin depo emri gereğini süresinde yerine getirdiği gerekçesiyle de iflas isteminin reddine karar verilmiş, taraflar hükmü istinaf etmiştir.İstinafa konu edilen uyuşmazlık, takip konusu senede dayalı olarak davalının iflasına karar verilip verilemeyeceği, davacının alacak miktarı ve 500.000,00 TL ödemenin alacaktan düşülmesi gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır. Taraflar arasında düzenlenen 20/04/2011 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici davalı kooperatife ait inşaatın yapılması işini üstlenmiştir. Sözleşmenin 2. maddesinde davacı yüklenicinin kooperatife avans ödemesi yapması ve avans ödemesi ile birlikte davalı kooperatifin de 20 adet daire üzerinde yüklenici lehine 20.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis etmesi kararlaştırılmıştır. 20/04/2021 tarihli sözleşmeye ek olarak yapılan 08/06/2011 tarihli sözleşmede, kooperatif genel kurulunun yapılmaması ve ipotek konulması için yetki verilmemesi nedeniyle asıl sözleşmedeki ipotek tesis edilmesine ilişkin maddenin değiştirildiği belirtilerek, davalı kooperatifin davacıya 18/06/2011 vadeli ve 2.000.000,00 TL bedelli bono düzenleyerek vermesi kararlaştırılmıştır. Ek sözleşmenin 3. maddesinde davacı yüklenicinin bu bonoyu takibe koyarak davalı kooperatife ait daireler üzerine haciz koyacağı, 5. maddede ise inşaatın kooperatife tesliminde hacizlerin kaldırılarak teminat olarak verilmiş senedin de iade edileceği kararlaştırılmıştır. Buna göre davacının iflas yolu ile takibine dayanak yaptığı 18/06/2011 vadeli ve 2.000.000,00 TL bedelli senedin, teminat amacı ile verildiği taraflar arasındaki sözleşmede kabul edilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus iflas yolu ile takip yapabilmek için öncelikle takibin dayandığı senedin kambiyo senedi vasfında olması gerekir. TTK’nın 776/1.b bendi uyarınca bononun kayıtsız şartsız belirli bir paranın ödeme vaadini içermelidir, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini içermeyen senet bono sayılmaz. Yargıtay 19 .HD’nin 31/01/2002 tarih ve 2001/6954; 705 sayılı kararında belirtildiği üzere kambiyo senedi niteliği taşımayan senede dayanarak başlatılan takibe dayanarak açılan iflas davası dinlenmez.Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede senede yapılan atıftan, davacı şirketin takibine dayanak bononun teminat senedi olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Anılan senet kayıtsız şartsız belirli bir paranın ödeme vaadini içermediğinden kambiyo senedi vasfında değildir. Bu durumda mahkemece bu nedenlerle iflas davasının reddine karar verilmesi gerekirken, davalı kooperatifin depo emri gereğini süresinde yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.Diğer taraftan davalı iflas takibine itirazında, davacının verdiği avansın 1.201.000,00 TL olup 500.000,00 TL’nin davacıya iade edildiği, bu nedenle davacı alacağının 701.000,00 TL olduğu beyan etmişse de, ayrıca senedin teminat senedi vasfında olduğu belirtilerek takip yapılamayacağı belirtildiği gibi, talep sonucu olarakta iflas takibinin tamamen durdurulması talep edilmiştir. Davalı takibe itirazında sonuç olarak, alacağın bir kısmı yönünden ödeme emrine itiraz ettiğini belirtmemiş, tüm alacak için ödeme emrine itiraz ederek iflas takibinin de tüm alacak yönünden durdurulmasını istemiştir. Bu nedenle davalının takibe konu alacağın bir kısmını kabul ettiğinden söz edilemeyeceğinden, davacı vekilinin alacağın bir kısmının kabul edildiğine dair beyanı da yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo vasfı niteliğinde olmayan senede dayanarak başlattığı takibe dayanarak açılan iflas davasının reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına ve davanın reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,
2)Davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/64 Esas, 2022/210 Karar ve 02/03/2022 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE,
3-a) Davanın REDDİNE,
b) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife alınması gereken 80,70 TL harcın davacı … Tic.Ltd.Şti tarafından peşin olarak yatırılan 20.510,08 TL harçtan mahsubu ile bakiye 20.429,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı …Tic.Ltd.Şti’ye İADESİNE,
c) Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
d)Davalı tarafından karışalan 500,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne VERİLMESİNE,
e) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE,
f)6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE,
İstinaf Başvurusu Yönünden;
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı ve davalının istinaf başvurusu yönünden ayrı ayrı alınması gereken 80,70 TL istinaf karar peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
5-Davacı tarafında karşılanan istinaf harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı S.S. Kartal Pendik Konut Yapı Kooperatif tarafından karşılanan 80,70 TL istinaf karar harcı, 220,70 TL istinaf başvuru harcı ve 200,00 TL istinaf yargılama gideri olmak üzere toplam 501,40 TL’nin davacıdan alınarak davalı S.S. Kartal Pendik Konut Yapı Kooperatif’e VERİLMESİNE,
7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK’nın 164. maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.06/10/2022