Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2022/1342 E. 2022/958 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/1342 Esas
KARAR NO: 2022/958
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28/06/2022
NUMARASI: 2021/20 Esas, 2022/770 Karar
DAVA: KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 15/09/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP Davacılar vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin tekstil alanında faaliyet gösterdiğini, davacı …’nin borçlu şirketin tam pay sahibi ve ortağı olduğunu, aynı zamanda şirket borçlarına müteselsil kefil olduğunu, küresel çapta yaşanan Covid-19 salgını nedeniyle borçlu şirketin ticari hayatının durma noktasına geldiğini ve finansal sıkıntıya girdiğini, konkordatonun tasdiki ile borçların tamamının ödeneceğini belirterek müvekkilleri lehine geçici mühlet ve sonrasında 1 yıllık kesin mühlet verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Çorlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/113 Esas, 2021/102 Karar sayılı kararı ile; yargılama sırasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı ile dosyanın gönderildiği Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 25/03/2022 tarih 2022/509 Esas 2022/2410 Karar sayılı ilamında bölge adliye mahkemeleri hukuk daireleri arasındaki aynı nitelikteki uyuşmazlık yönünden uyuşmazlığın giderilmesi yönünde karar verildiği, anılan karar uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle görevli olan asliye hukuk mahkemelerinin asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakmış oldukları derdest dava dosyalarını yeni kurulan ve yetki çevresi belirlenen ticaret mahkemelerine devir ya da görevsizlik kararı veremeyeceği, asliye hukuk mahkemelerinin (asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114 ve 115 maddeleri gereğince görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde dosyanın Çorlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davacılar tarafından istinaf edilmiştir. Davacılar istinaf nedenleri olarak; Asliye Ticaret Mahkemesinin ihtisas mahkemesi olduğunu ve anılan mahkemede komiser ve bilirkişi raporları alındığını, Çorlu Mahkemelerinde konkordato işlerinin aksayacağını, talebin ihtisas mahkemesi olan Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. Çorlu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi, yargılama sırasında Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçirildiği gerekçesiyle dosyanın Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiş, Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ise, davanın açıldığı tarihte görevli olan Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dosyayı yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devredemeyeceği gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar vermiş, davacılar hükmü istinaf etmiştir. Dava Çorlu Asliye Hukuk Mahkemesinde 21/04/2021 tarihinde açılmış, Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresi Tekirdağ ili mülki sınırları olarak belirlenmiştir. Yargıtay 5. HD’nin bölge adliye mahkemeleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin 2022 Esas, 2022/2686 Karar sayılı kararında; “Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37’nci maddesi; “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.” hükmünü öngörmektedir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada, kanuni hakim güvencesi, uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. 1982 tarihli Anayasa’yı kabul eden Danışma Meclisi’nin Anayasa Komisyonu’nun gerekçesinde “…bu suretle davanın olaydan sonra çıkarılacak bir kanunla yaratılan bir mahkeme önüne getirilmesi yasaklanmakta, yani kişiye yahut olaya göre kişiyi yahut olayı göz önünde tutarak mahkeme kurma imkanı ortadan kaldırılmaktadır. Bu ise tarafsız yargı merciinin ilk gereğidir.” denilmektedir. Dikkat edilecek olursa Anayasa’daki bu düzenleme hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren yasal bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın, mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay, meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme gününden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı taktirde her uyuşmazlık, meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Nitekim aynı hususlar Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04.04.2019 tarihli ve 2017/11-10 E., 2019/401 K. sayılı kararında da vurgulanmıştır.” ifadelerine yer verilmiştir. Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile yeni kurulan (Alanya, Aydın, Balıkesir, Diyarbakır, Manisa, Muğla, Sakarya ve Tekirdağ) asliye ticaret mahkemeleri ile mevcut bulunan (Adana, Ankara, Ankara Batı, Antalya, Bakırköy, Bursa, Denizli, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Gebze, İskenderun, İstanbul, İstanbul Anadolu, İzmir, Karşıyaka, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Samsun, Şanlıurfa ve Trabzon) asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevreleri belirlenmiştir. Ancak halihazırda açılmış davaların yeni kurulan mahkemeye devredileceğine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. O halde, yeni bir mahkemenin faaliyete geçirildiği tarihten önce derdest bulunan davaların, istek üzerine veya doğrudan doğruya görevsizlik ya da gönderme kararı ile yeni kurulan mahkemeye gönderilmesine olanak bulunmamaktadır. Yine Yargıtay 11. HD’nin 2022/1574 Esas, 2022/2411 Karar sayılı uyuşmazlığın giderilmesi kararında, yeni uzman mahkemenin kurulmasıyla birlikte işin, başka bir deyişle derdest dava dosyalarının devrine veya görevsizlik kararıyla gönderileceğine ilişkin özel hüküm bulunmaması halinde, dava tarihi itibariyle görevli mahkemelerin elindeki dosyaları göndermeksizin esastan karara bağlaması T.C. Anayasası’nın 37. maddesinde düzenlenen kanuni hakim ilkesinin doğal bir sonucu olduğu ifade edilmiştir. Açıklanan nedenler ile istinaf başvurusunda bulunan tarafın sıfatı da gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,1-Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesinin 2021/20 Esas, 2022/770 Karar ve 28/06/2022 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan, 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince davacıların istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harç davacılar tarafından ayrı ayrı peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,3-Davacılar tarafından yapılmış olan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/1 bendi ile aynı yasanın 362/1.c maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/09/2022